(30.12.12) - Devrimci Kadın Kurultayı hazırlıkları çerçevesinde planlanan seminerlerden üçüncüsü olan “Kadın sorunu ve toplumsal kurumlaşmalar” ile “Kadın sorunu ve toplumsal devrim” başlıklı seminer bugün saat 10:00'da Çiğli’de bulunan İşçi Kültür Sanat Evi'nde gerçekleştirildi.

 Öncelikle kadına yüklenen işlerin toplumsal kurumlaşmalar yoluyla çözüle bileceği söylenerek söze başlandı. Ardından kadının üretim sürecine katılabilmesinin kadının ekonomik özgürlüğünü kazanabilmesi açısından önemli olduğu vurgulandı. Ekonomik olarak bağımsız olan kadının sosyal, siyasal, kültürel yaşama rahat katılabileceği ifade edildi.

Kadına özellikle yüklenen ev işi, çocuk bakımı, çamaşır vb. işlerin kadını köleleştirdiği vurgulanarak, bu işlerin ortak yemekhaneler, çamaşırhaneler, çocuk bakımevleri ve kreşlerle toplumsallaştırılarak çözülebileceği, kapitalizmin ise bu sorunları istese çözebileceği ancak sınıfsal çıkarlarına ters düştüğü için çözmeyeceği söylendi.

Kapitalizmin kadın sorununu döne döne tekrar ürettiği belirtilerek kadını evden çıkarması, üretime katmasının kadının özgürleşmesinde bir adım olduğu fakat kadının ev içi köleliğinin son bulması anlamına gelmediği vurgulandı. Kapitalizmde kadının çifte sömürüsünün sürdüğü örneklerle anlatıldı.

Ardından kadın sorunun toplumsal devrimle çözülebileceği söylenerek kadın sorununun temelde sömürü ilişkilerinin belirlediği, genel olarak toplumsal sorunun bir parçası olduğu belirtildi. İşçi sınıfının kurtuluşu ile kadının kurtuluşunun organik bağı vurgulandı. İkisini de köleleştirenin aynı toplumsal ilişkiler olduğu söylendi. Kadın sorunu kapitalizmde ve sosyalizmde karşılaştırılarak anlatıldı. Son olarak Ekim Devrimi'nin kadına getirdiği kazanımlar somut örneklerle anlatıldı. Seminerin bitiminin ardından konuyla ilgili sorular ve görüşler paylaşıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir