İmdat polis terörü!

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 07 Eylül 2012
  • 14:00

(07.09.12) - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi'nin İstanbul Barosu ile birlikte kurduğu “İmdat Polis Hattı”, polisin işkence ve şiddette sınır tanımadığını gösterdi. Geçtiğimiz haftalarda başlayan uygulama kapsamında avukatlar tarafından takip edilen ilk olayda azgın polis terörü gerçeğiyle karşılaşıldı.

31 Ağustos gecesi eşinin şiddetine maruz kalan Gülcan Yoğurtçu “Polis İmdat Hattı'nı arayarak yaşadığı şiddeti polise haber verdi. Serkis ve Gülcan Yoğurtçu çiftinin Şişli'de oturdukları eve gelen polisler, eşiyle yaşadığı tartışmanın ardından apartmanın girişinde oturan Serkis Yoğurtçu'ya kimlik kontrolü yaptı. Kimliğini çıkartmaya çalışan Serkis Yoğurtçu'ya sorgusuz sualsiz saldıran polisler Yoğurtçu'yu zor kullanarak karakola götürdüler. Bindirildiği polis aracında da polis şiddetine maruz kalan Yoğurtçu karakolda da işkenceye maruz kaldı.

Kadına da polis terörü

Gülcan Yoğurtçu ise eşinin götürüldüğü karakol önüne giderek bu kez eşini kurtarmaya çalıştı. İçeri girmek isteyen ve polis saldırısına tepki gösteren kadın, karakol önünde polis şiddetine maruz kaldı ve tartaklandı. Gülcan Yoğurtçu, polis şiddetinden, karakolun karşısındaki otobüs durağına sığınarak kurtuldu.

Hızını alamayan polis ise, hastaneye götürmek bahanesiyle karakoldan çıkardığı Serkis Yoğurtçu'yu karakolun arkasındaki sokakta vahşice dövdü. Gördüğü şiddet nedeniyle dişi kırılan Serkis Yoğurtçu'nun ağzında yaralar oluştu. Ters kelepçe takan polisler Yoğurtçu'nun vücudunun her yerinde morluklar oluşmasına neden oldular.

Eşinden gördüğü şiddeti şikayet ettiği polislerin, eşini ve kendisini dövmesi nedeniyle yardım isteyen kadın, bir tanıdığı aracılığıyla “444 155 9 İmdat Polis Hattı”na ulaşarak durumu, İstanbul Barosu İşkence ve Kötü Muameleye Karşı Mücadele Kurulu Şişli Bölge Koordinatörü Avukat Şükriye Erden'e bildirdi.

Şişli'de yaşanan polis terörünü gazetemize aktaran Erden, Serkis Yoğurtçu'nun, götürüldüğü karakolda çırılçıplak bir vaziyette nezarethaneye atıldığını ifade etti. Serkis Yoğurtçu ve eşinin maruz kaldığı polis şiddetinin apartman civarındaki kameralar tarafından da görüntülendiğini söyleyen Erden, konunun takipçisi olacaklarını ifade etti. Olayı haber almasının ardından karakola giden Av. Şükriye Erden'e karakolda görevli polisler tarafından “Baro'dan mı geldiniz yoksa özel mi” sorusu yöneltildi. Serkis Yoğurtçu ile karakolda görüşen Erden, İmdat Polis Hattı'ndan geldiğini söyleyince polislerin tedirgin olduklarını gözlemlediğini aktardı. Bu tedirginliğin ardından polislerin kendisine “iyi” davranır görünmeye başladıklarını sözlerine ekleyen Erden, işkence yapan polislerin kendileriyle ilgili sahte darp raporları aldıklarını da ifade etti. Polisin arsızlığının bununla da sınırlı kalmadığını söyleyen Erden, Yoğurtçu'ya işkence yapan polislerin, nezarethanede bulunan başka birini de tehdit ve baskıyla tanık yaptıklarını ifade etti.

Erden, karakoldan serbest bırakılan Yoğurtçu'ya polisler tarafından “Sen şikayetinden vzageçersen biz de vazgeçeriz” dendiğini belirtti.

Erden: İşkence sistematikleştiriliyor

1 Eylül akşamı Levent'te eylem yapan Roseteks işçilerinin eylemi sırasında direnişçi işçileri yanında yer aldığı için kendisi de polis saldırısına maruz kalarak kolu kırılan Erden, gazetemize şu değerlendirmede bulundu:

1 Eylül akşamı maruz kaldığım saldırı sadece kişisel olarak benim mağduriyetim değildir. AKP hükümeti, kendisine muhalif gördüğü herkesi hatta muhalif olmayıp da sadece sıradan halkı bile baskı altında tutabilmek için polisi kullanıyor. Doğum yapmak üzere olan eşini hastaneye götüreninden parasız eğitim isteyen öğrencilere kadar her kesime devletin yönelttiği bir saldırı var. O gün, işçilere yöneltilen saldırıdan ben de nasibimi aldım. Sistematik işkence daha çok gündeme getirilmeye başlandı. Bu durum da, 'İmdat Polis Hattı'na ne kadar çok ihtiyaç olduğunu gösterdi.”

Kızıl Bayrak / İstanbul