“Katil devlet hesap verecek!”

(19.01.13) –  Hrant Dink’in katledilişinin 6. yılında başta “Hrant’ın arkadaşları” olmak üzere bir dizi kurum tarafından anma etkinlikleri gerçekleştirilmişti. Etkinlikler, bugün yani 6. ölüm yıldönümünde, öldürüldüğü yere gerçekleştirilen geleneksel anma yürüyüşüyle anıldı. Binlerce kişi, yoğun yağmura rağmen Şişli’de toplandı. Bu yıl anmanın çağrısı “Neredesin ahparig (Kardeşim)” ana şiarıyla yapıldı. Binlerce işçi, emekçi ve genç “Neredesin ahparig” demek için Agos gazetesi önündeydi.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu da Şişli Cami önünde kortej oluşturarak eyleme katıldı. BDSP'li sınıf devrimcileri, yürüyüşte kızıl flamalar ve Hrant'ın katilinin sermaye devleti olduğunu ifade eden dövizlerle yer aldılar.

Aralarında Halkevleri, ÖDP, TKP, ESP’nin de bulunduğu bir dizi grup ise Cevahir AVM önünde toplandı.

Binlerce emekçinin toplanmasının ardından “Hrant, hesabını soracağız” pankartı arkasında, Hrant’ın katledildiği Agos gazetesine doğru yürüyüşe geçti.

Kitlesel ve öfkeli yürüyüş

Şişli Cami'ne gelindiğinde Cevahir’den gelen kitle ile diğer kol birleşerek yürüyüşe devam edildi. Trafiğin çift şeridinin de kesildiği eyleme BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Ferhat Tunç'un da aralarında olduğu pek çok siyasetçi, sendikacı ve sanatçı da katıldı.

Yürüyüş sırasında “Katilleri koruyan cinayete ortaktır!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Biz bitti demeden bu dava bitmez!” sloganları atılıyor.

Kitle Osmanbey'e yaklaşırken katılım da onbini aşmıştı.

Yürüyüş sürerken bir yandan AGOS önünde de toplanma sürüyor. Gazetenin önünde biriken kitlenin sayısı bini geçti.

Hrant'ın katledildiği yerin erken saatlerden itibaren çiçeklerle ve Hrant'ın resimleriyle kaplandı. Gazeteden aşağıya da "Buradayız ahparig!" yazılı siyah bir pankart sarkıtıldı.

Gazetenin önünde Ermenice müzik ve duduk dinletisi tüm anma boyunca yapıldı.

“Hesabını soracağız!”

Yoğun yağmura rağmen öfkeli biçimde gerçekleştirilen yürüyüşte “Katil devlet hesap verecek!” şiarı öne çıkıyor.

Hrant'ın öldürüldüğü saatte saygı duruşuna geçildi. Bu sırada Hrant Dink'in 301 davasından yargılanmasına dair bir konuşmasının ses kaydı kitleye dinletildi.

Saygı duruşunun ardından anma programına “Vicdan denizinde bir damla olmaya geldik” denerek başlandı. Anmaya Cumartesi Anneleri'nin, askerde infaz edilen Sevag Şahin Balıkçı'nın ailesi ve faili meçhullerde kaledilenlerin yakınlarının da katıldığı ifade edidi. Sevag Şahin Balıkçı'nın askerde “şüpheli ölümü”yle ilgili davanın 25 Ocak günü Diyarbakır Askeri Mahkemesi'nde görüleceği ifade edilerek davanın takipçis olunması çağrısı yapıldı.

Anmada ilk olarak Hrant'ın arkadaşlarından Hidayet Şefkatli Kutsal söz aldı. Kutsal “onu katleden karanlığı tanıyoruz” diyerek söze başladı. Kutsal aradan geçen zamana ve Hrant'ın yaratak istediği kardeşliğe dikkte çekti. Kutsal, Hrant Dink'e seslenerek “uğruna hayatını verdiğin mücadeleyi biz sürdüreceğiz” dedi.

Kutsal'ın ardından Naom Chomsky söz aldı ve "Hrant Dink’in idealleri için mücadele etmeliyiz" dedi. Dün de Boğaziçi Üniversitesi’nde Hrant Dink İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Konferansı'na katılan Chomsky’nin konuşmasının ardından Hrant’ın eşi Rakel Dink söz aldı.

“Hep burada olacağız, birlikte olacağız”

Rakel Dink konuşmasında “hastalıklı mesajı kimse almasın diye hakikatin ve doğrunun hatırı için buradayız” diyerek anmanın önemine dikkat çekti ve şunları söyledi: “Sevgili dostlar; canımın içini, sevgilimi, ‘çutag’ımı (keman) öldürtmek, düşünme ve algı yoksunluğunun ispatı değil mi? Onursuzluk, mahcubiyet ve utanç değil mi? Tahammülsüzlüğün ispatı değil mi? Yoksa hâlâ “Bunlar da ne demek?” mi diyorlar? “Evet, öyle diyorlar” diye düşünüp ümitsizliğe düştüğüm zaman,

Hisus (Mesih İsa) kulağıma fısıldar: “Ben kabirde kalsaydım, haklı olurdun meyus durmaya. Fakat kabirde kalmadım; kalmadığım gibi, bütün gerçekler de gün gibi, güneş gibi ortaya çıkacak.” Kalk, meyus olma! Evet, meyus olmayacağız. Umutla, imanla, şevkle buradayız, birlikteyiz.

Konuşmaların ardından anma programı sona erdi. Anmanın ardından kitle her yıl olduğu gibi Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.

Ancak yürüyen kitle polis terörünün hedefi oldu. Polis kitleye tazyikli su ve biber gazıyla saldırdı. Gazdan etkilenen kitle oturma eylemi yaparak saldırıyı protesto etti. Öfkeli kitle saldırının ardından “Katil devlet” sloganıyla bir süre Şişli'ye yürüdü. Polisin trafiği açmasına rağmen kitle yolu açmadı.

Gösterilen tepkinin ardından eylem sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul