(20.02.13) - Eyüp Devlet Hastanesi'nde hasta yakınlarının şiddeti yeni bir boyuta ulaştı. 17 Şubat günü yaşanan olayın güvenlik kamerası kayıtları açığa çıkınca hastanelerdeki şiddet tehlikesi bir kez daha gözler önüne serildi.
Acil Servis'e gelen bir grup “doktor yok mu” diyerek bağırırken etraftakilere sataşmaya başladı. Ardından, gruptakiler sözlü sataşmaya tepki gösteren hasta yakınlarına saldırdılar. Grup içinden birinin bıçakla saldırması üzerine kavga büyüdü.
Doktorlar ve hemşireler güvenli bir bölgeye geçerken müdahale etmeye çalışan özel güvenliklerden yaralananlar oldu.
Olay gecesi nöbetçi doktorlardan Dr. Selma Süreyya Sungur yaşananları şöyle ifade etti: “Olayın ciddiyetini farkettiğim için gelenlerin de alkollü olduğunu düşünüyordum. Hal ve hareketleri bunu gösteriyordu. Hemen elimdeki hastayı bıraktım. Sedyeye giden hastanın yanına yaklaştım. Şahıs sedyeye yatırılmıştı zaten. Arkadaşları benim hastayı muayene etmeme engel olacak şekilde onları özellikle dinlememi söylüyordu. Bende olayların büyüyeceğini anlayınca öncelikle onları dinlemeye çalıştım. Fakat bir anda kendi aralarında konuşup, tartışıyorlardı. Bende bu şekilde yardımcı olamayacağımı, sessiz ve sakin olmaları gerektiğini söyledim. O esnada içlerinden birisi sağ şakağıma bir yumruk darbesi attı. Yanımda güvenlik görevlileri de vardı. Onlardan o hasta yakınının dışarı çıkarılmalarını istedim. Fakat hasta yakını direndi. Daha sonra hastanın yanına geçtim. Değerlendirmemi yaptıktan sonra uzman doktora bilgi vermek üzere muayene masasına geri döndüm. Bu esnada yakınları dışarı çıkarılmıştı. Bende yarım bıraktığım hastalarımı tekrar muayene ederken yakınlarının içerde küfürler ettiğini fark ettim kulak asmadım. Ben diğer hastalarla ilgilenirken içerden küfürler ettiğini fark ettim. Ben diğer hastalarla ilgilenirken dışarda triyaj alanında bağırışlar ve gürültüler geliyordu. Uzman doktor geldiğinde hastanın yanına gittiğimde yerinde olmadığını gördüm. O esnada zaten gürültüler ve çığlıklar iyice artmıştı. Daha sonra güvenlik arkadaşların 'hocam burada durmayın' ikazıyla kendimin hedef olacağını düşünerek üst kata çıkmak zorunda kaldım. Ve acil servisi boş bırakmak zorunda kaldım...”
Hastanede çalışan sağlık emekçileri yaşanan şiddeti dün eylemle protesto ettiler. Sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları ve hastanade yaşananlara tepki için İstanbul Tabip Odası (İTO) ile hastanede çalışan emekçiler Acil Servis önünde öğle saatinde olayı alkışlarla protesto ettiler.
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, yönetim kurulu üyeleri Dr. Fethi Bozçalı ve Dr. Ümit Şen de eyleme katıldılar.
Eylemde söz alan Dr. Fethi Bozçalı, haftada en az bir iki hekimin şiddete maruz kaldığını ifade ederek “bu şiddet sarmalı sağlık çalışanlarının üzerine bir salgın gibi gelmiştir” dedi.
Bozçalı'nın ardından Prof. Dr. Taner Gören mesleğe ilk olarak bu hastanede başladığını ve hastanenin yıllar içinde çok büyüdüğünü söyleyip şunları ifade etti: “Önemli olan binanın bu şekilde büyütülmesi ve güzelleştirilmesi değil, kurduğunuz bu büyük binanın içerisine çok iyi bir sağlık sisteminin oturtulması ve iyi işleyen bir sağlık hizmeti mekanizmasının kurulmasıdır. Ancak bu şekilde gerçek bir sağlık hizmeti üretilebilir.”
Gören, çeşitli sağlık kuruluşlarında hizmet üreten 600 bin çalışanın mutsuz olduğunu ve bu mutsuzluğun sebeplerinden birinin sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin olduğunu ve en çok şiddetin de Aciller'de yaşandığını ifade etti. Aciller'in her an bir şiddet olayının yaşanabileceği ortamlara dönüştüğünü ve bu şiddetin Aciller'e yapılan başvuruların kontrolsüz hale gelmesinden kaynaklandığını belirten Gören, “şiddeti önleminin yolu hastaya en iyi hizmeti vermeyi hedefleyen, kamusal ağırlıklı bir sağlık sisteminden geçer, böyle bir sistemi getirmek için hep birlikte çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Ardından basın açıklaması okunmasıyla eylem sonlandırıldı.