“Libya’nın dağılmasıyla Batı ‘Pandora’nın kutusu’nu açmış bulunuyor...”
Emperyalist güçlerin savaş planlarına karşı yapılacak gösterilerde konuşmacı olarak Münih Antikapitalist Sol, “2 Haziran Hareketi” Kızıl Ordu Franksiyonu (RAF) en eski aktivisti Inge Viett’i önerdi. Sol radikal kimliğiyle tanınan ve hala politik inançlarına bağlı olarak bilinen Inge Viett önce burjuva basının karalama kampanyasıyla, daha sonra da gösteri ittifakı içinde yer alan bazı grupların tepkisi ile yüz yüze kaldı. “Ekolojik, Demokratik Parti” gösteri hazırlık ittifakından çıkarken, birçok grup da çekileceklerini belirterek, gösteriye isteksiz katılacaklarını dile getirdiler. Bu itirazlara rağmen, Inge Viett’in konuşması en etkili ve yankı bulan konuşma oldu.
Inge Viett konuşmasında özetle şunları söyledi:
Bugün burada binlerce kişi emperyalist savaş stratejistlerine karşı direnişimizi göstermek için biraraya geldik. Dünyamızı sömüren, talan eden, savaş ve tahribata tabi tutan, elimizdeki her insani geleceği alan bu ekonomik, politik, askeri güçlere karşı esasen burada miyonlarca olmamız gerekiyor. Burnumuzun önünde bu politikanın temsilcileri, gücün organizatörleri, NATO ve Alman askeri aygıtlarının fonksiyonerleri, AB’nin komiserleri, büyük konserlerin menajerleri, öncelikle silah sanayi, tekelleri temsilcileri, banka direktörleri, en yüksek düzeyde kapitalist devletlerin hükümet temsilcileri buraya gelmektedirler.
Emperyalizm soyut bir sistem değildir.
Burada kapımızın önünde savaşlar başlıyor.
“Güvenlik Konferansı”nda emperyalist orduların vurucu güçleri yeniden biçimlendirilecek ve somut olarak güncel müdahaleler koordine edilecektir: Afganistan, Suriye, Mali ve İran... Libya’nın dağılmasıyla Batı ‘Pandora’nın kutusu’nu açmış bulunuyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da çelişkiler artıyor ve Batı’nın yanıtı hazır: Askeri müdahale! Bu militarist müdahale burada mükemmelleştirilecektir ve bunun adına “güvenlik zirvesi” denilmektedir.
Kapitalizmin içinde bulunduğu kriz aşikar. Kendi tarihsel yıkılışını ertelemek için yeni kâr oranlarını aşmak zorunda. Bu da ancak baskı ve şiddetle mümkündür.
Her gün acımasız bir yalan ve legitimosyon kampanyasıyla bu muazzam militarist aygıtlar sözde güvenliği sağlıyormuş...
Konuşmanın devamında Almanya’nın bu yeni dönemde aldığı militarist ve saldırgan rol üzerinde duran Inge Viett, Almanya’nın dünyada üçüncü büyük silah satan ülke olduğunun altını çizdi. Yeni yayılmacı ve saldırgan militarist bir konseptin resmi bir politikaya dönüştüğünün görülmesi gerektiğini belirten Inge Viett, bu yeni politikaya karşı direnişin adım adım örülmesi gerektiğini vurguladı. Konuşmasını, “Almanya; Afganistan, Suriye ve Mali’den defol!” ve “Komünizm için!” çağrısıyla noktaladı.