Franken-somon masum mu? - Mehveş Evin

  • Arşiv
  • |
  • Çevre /Sağlık
  • |
  • 27 Aralık 2012
  • 05:42

Dünyanın ilk genetiği değiştirilmiş hayvanının üretimi için, ABD’den onay çıktı. Normalden iki kat hızlı büyüyen bu Franken-somona ciddi itirazlar da var

Öyle bir dünya düşünün ki, iklim değişikliği yüzünden artık kışları kar yağmıyor. İleri bir teknolojiyle, gökyüzünden kar yağdırılıyor. İnsanlar, gerçek kimlikleriyle oynadıkları oyunlarda kendini kaybediyor. Ve nesli çoktan tükenmiş hayvanların kopyaları üretiliyor.

‘Kar İzleri Örttü’ (*) kitabında, Barış Müstecapoğlu’nun ‘Gerçek Beni Öldürmek’ adlı öyküsü, böyle bir geleceği tasvir ediyor. Nefis bir bilimkurgu.

Fakat bilimkurgu meraklılarının gayet iyi bildiği gibi, böyle bir gelecekten hiç de uzak değiliz!

Daha geçen hafta ABD İlaç ve Gıda Dairesi FDA, genetiği değiştirilmiş somon balığı için onay verdi. 2 ay içinde halktan gelen tepkilere göre son kararını açıklayacak.

Dişi ve kısır balık

Frankenstein’dan ilhamla ‘Franken-somon’ denen bu balık, normalinden iki kat hızlı büyüyor. İnsan evladı, dünyadaki tüm gıda stokları gibi bazı balık türlerinin de neslini tükettiği için, çiftliklerde üretilecek balığın, ‘Amerikan sularında’ tehdit oluşturmadığına kanaat getirildi.

Somon yumurtasını üretecek Aqua Bounty şirketi, balığın dişi ve kısır olacağını, doğal ortamda yetişen balıklara karışmayacağını açıkladı.

Ancak işler o kadar da basit değil. GDO’lu bitkiler gibi, insan sağlığında yaratacağı etkileri tahmin etmek güç. Alerjilere, hatta kansere neden olabileceği, balıkların çiftlikten kaçabileceğine yönelik ciddi endişeler var.

Tabii işin etik boyutu da tartışılıyor: İnsan iştahı için mühendislikle yaratılan bir balığı yemek, doğru mu? Bu işin sonu, “Nasılsa üretileni var” diye denizlerdeki vahşi avı körüklemeyecek mi?

Çiftlikte üretilen balıklar gibi, daha az Omega 3 ve etken madde PCB içerecek ‘franken-somon’lar piyasaya çıkarsa, tüketici de ne aldığını bilemeyecek. Çünkü ABD’de GDO için etiketleme zorunluluğu yok!

Food and Water Watch adlı sivil toplum kuruluşu, konu hakkında raporlar açıklayarak risklere dikkat çekiyor. Aqua Bounty, sadece yumurtaları üretip satacağı için, Çin, Güneydoğu Asya ve Şili’de neler olabileceğini kimse kestirmiyor.

Anlayacağınız Franken somon, sadece başlangıç. GDO’lu mısır, soya gibi, yakın gelecekte pek çok hayvan, genetiği değiştirilerek sofraya gelebilir. İnsana, başka hayvanlara, gezegene ve yemek kültürüne nasıl bir etkisi olacak, bunu zamanla göreceğiz.

(*) Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan kitapta, genç ve yetenekli 20 yazarın hikayeleri var. Kar, yaklaşan yılbaşı ve cinayetler etrafında kurgulanan bu heyecanlı öyküleri mutlaka okuyun.

RiSKLER NEDiR?

* Dünya çapında çiftlikte yetiştirilen balıkların milyonlarcası açık denize kaçıyor.

* “Kısır olacak” denen somonların yüzde 5 kadarının üreyebileceği tahmin ediliyor.

* Bunların pek azı kaçsa bile, doğal ortamda yetişen balıklara karşı zamanla bir üstünlük kurar.

* Normalden daha çok beslenen ve büyüyen mühendislik harikası balıklar, doğallarını yok etme noktasına getirebilir.

* Bu durumda balıkçılar işinden olacak ve tüketici, genetiği değiştirilmiş balığa mahkum edilecek.

Milliyet / 27.12.12