“İlk İntifada”nın 25’inci yıldönümü olmuş.
Filistin’den söz ediyorum Kamil!
25 yılda binlerce ölü.
Sapanlardan, taşlardan Hamas füzelerine; FKÖ etkinliğinden, seçim kazanan Hamas’a.
25 yılda daha fazla İsrail saldırısı, daha fazla ölü, daha fazla çocuk ölü, daha fazla göç, daha fazla Gazze ablukası, daha fazla yalan, daha fazla İsrail sömürgeci yerleşimi.
Fakat tarih dediğin belki de böyle uzun uzun yazılıyor.
Ömürlerimiz bu mektepte kısa kalıyor.
***
25 yıl, yani çeyrek asır sonra…
Elde 50 yıldır bin tane “İsrail işgaline son” kararı da olsa, Birleşmiş Milletler’in gelebildiği nokta ancak kınama.
Batı dünyası denen, ancak son yerleşim kararlarına azıcık sinirleniyor.
Petrolün kire pasa bulanmış dolarlarıyla dünya spekülasyon piyasalarını, dolayısıyla Batı silah ve işgal mekanizmalarını, dolayısıyla İsrail Likud saldırganlığının askeri-mali finansmanını da ayakta tutanlardan Suudi, Katar, Kuveyt, Körfez sarayları Gazze’ye azıcık yardım lütfediyor.
Daha yeni İsrail’in de (Batı tarafından sağlanmış) nükleer silahı, atom bombası olduğu; daha yeni, İsrail’in her tür nükleer denetime kapalı olduğu fark edildi.
Daha yeni “one minute” filan olmuş; İsrail’le yıllarca muhaberat, istihbarat, tatbikat, darbecilik kankalığı yapan devletim.
“Bir dakika”dan geriye kalan 89 dakikada bile maç İncirlik, Kürecik, Patriotçuk sahasında oynanıyor.
***
25 yılda, ah canım yurdum, Filistin’den daha fazla ölün var senin.
Gözyaşlarını nereye koyacağını bilememişsin…
Ve açıkçası, hemen sile sile, gözyaşlarını nasıl bitirebileceğini hiç düşünmemişsin.
25 yıl önceki yüzlerden 50 bine varmışsın; 60 bine yuvarlanmışsın dağdan çığ gibi.
Kaç kat Filistin kanamasını sığdırmışsın çeyrek asra.
Kat kat kanamışsın.
Kat kat büyürken, 25 yıl önce daha doğmamış nice evladını yerin kat kat altına koymuşsun.
***
İlk intifadan bu yana 25 yılda, Filistin kanamaya devam ederken…
Kaç ama kaç kat Filistin sığıvermiş Irak’a.
Halkını katleden, kimyasalla boğan diktatöre; diktatörü halletmek için o halkı yine katleden abluka, ambargo, bombardımanlar, saldırı, işgal, istila eklenmiş...
Yetmemiş, halk birbirini katletmeye adanmış.
Yetmemiş, halkını katleden bir başka diktatör familyasını halletmek üzere ortaya çıkan baharla birlikte, sadece bir buçuk yılda, Suriye’ye kat kat kaç Filistin gömülmüş 40 binden fazla ölü, on binlerce sürgün, binlerce kayıpla.
***
İlk İntifada üzerinden 25 yıl geçmiş.
Tarihe hakiki bir “halk başkaldırısı”; sapanlarla, barikatlarla, zeytin ağacına sarılmış kadınlarla, örgüt tahakkümünün yokluğu ve halkın kendi için kendiliğinden isyanıyla, bir nevi Komün ilhamıyla yazılmış.
O ilk taşı atan, ilk sapanı geren çocuklar belki var belki yok.
İşgal, abluka, sürgün, açlık, saldırı pençesindeki bir halk… bir umut beklerken yanı başından…
Toprağına onunkinden kat be kat fazla ölüsünü gömmüş bir “Türk-Arap-Müslüman” dünyası!
İntifadanın, bir halkın halk gibi direnişinin 25 yılında, utanca, ayıba, halkları aşağılamaya, iç savaşları kışkırtmaya, kibir işgalleri ve katliamlarına adanmış Batı ile eski-yeni hempaları!
Bütün bu arsızlıklar, utanmazlıklar, saldırganlıklar ve katliamlar ortasında…
25 yıl önce o taşı atan çocuk ne masum… hep masum… 25 yaşında da hep çocuk!
Kimyasal silah!
Irak’ta bahane olan, şimdi Suriye’ye atfedilen ve rejim karşıtları arasındaki El Kaide’nin kullandığı iddia edilen Kimyasal Silah’ı Ortadoğu’da ilk kullanan kişi, meşhur İngiliz General Allenby.
Kimi karşı? Osmanlı ordusuna.
Nerede? Sina’da, Filistin’de!
Bu işleri nerede tecrübe etmiş? Afrika sömürge savaşlarında.
Filistin saldırıları kime ilham vermiş? Nazilerin “Blitzkrieg” denen şok ve çok yoğun saldırılarına.
Bravo. Tarih böyle yazılır işte!
Yazılır ve o karalama hala halkların kaderini rehin alır!
Habertürk / 10.12.12
