Faşist Şendiller'in itirafları

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 21 Ocak 2013
  • 13:55

Sermaye devletinin 1978 yılında gerçekleştirdiği Maraş Katliamı'na dair İçişleri Bakanlığının TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'na sunduğu rapor, katliama dair bir dizi gerçeği de gözler önüne serdi. Faşist katliamın tertipçilerinden olan Ökkeş (Kenger) Şendiller'in itiraflarının yer aldığı raporda anlatılanlar, katliamın açık bir devlet provakasyonuyla hayata geçirildiğini ortaya koyuyor.

Zira 14 Ocak 1979 tarihli yazılı ifadesinde katliamın tertipçilerinden olduğunu büyük bir açıklıkla itiraf eden faşist katil Ökkeş Şendiller, o günden bugüne sermaye devleti tarafından korunup kollanıyor. Dahası TBMM 19. dönem hükümetinde milletvekilliği koltuğuna oturtularak dönemin “Meclis İnsan Hakları Komisyonu” üyeliği dahi yapabiliyor.

AKP iktidarı döneminde de titizlikle korunan ve kollanan Şendiller, son olarak AKP'nin “Alevi Çalıştayı” sürecinde gündeme gelmişti. Bizzat Maraş Katliamının tertipçilerinde olan bu eli kanlı katil, AKP'nin Alevi Çalıştayı sürecinin baş aktörlerindendi.

"Dinamitin solcular tarafından atıldığı süsü verdik"

Faşist katil Şendiller'in yazılı ifadesinin yer aldığı raporda katliamın tertiplenme sürcine dair şunları yer alıyor:

"Kahramanmaraş ÜGD üyesi ve çaycısı Ökkeş Kenger’in 14 Ocak 1979’da kendi el yazısı ile kaleme aldığı ifadesinde özetle; ‘Dernek 2. Başkanı Mustafa Kanlıdere’nin kendisine ve Mustafa Tecirli isimli şahsa, film oynatıldığı sürede tahrip gücü az bir dinamitin solcuların attığı süsü verilerek patlatmalarını söylediğini, böylece halkı kışkırtıp, tahrik ederek, isyan ettireceklerini söylediğini, Kanlıdere’nin kendisine sinemaya atılacak dinamitleri saat 15.00’da Şekerli Cami’nden gelip almasını söylediği, belirlenen saatte gidip tuvalette kağıt torba içerisinde beze sarılmış vaziyette dinamitleri aldığı... Çiçek Sineması’nın tuvaletinde dinamitleri Yunus İlhan’a verdiğini, film sırasında dinamitleri patlatmasını söylediğini, saat 20.45 sıralarında filme ara verildiğinde patlama olduğunu, kendisinin de Mustafa Tecirli ile birlikte balkonda bulunduğunu, patlamadan sonra solcular tarafından atıldığı süsü verdirmek için ‘Kanımız aksa da zafer İslamın, Kahrolsun Komünistler’ gibi slogalarlar atıldığını, halkı tahrik etme görevinin Mustafa Ekinci’ye verildiğini, 50 cm uzunluğundaki sopaların sinemada bulunan grup tarafından alındığı, Cumartesi ve Pazar günleri ilde büyük olayların yaşandığını, birçok insanın hayatını kaybettiğini olayların bu insanların tahriki neticesinde çıktığını, olaylardan derneğin ve dernek başkanının haberi olduğunu ve bu insanların tertiplediği..."
"Ökkeş Kenger’in ETKO olaylarıyla ilgili olarak yakalanan İsmet Çalışır’ın ifadesinde ‘Teşkilata patlayıcı madde temin eden kişi’ olarak geçtiği, patlamadan önce Ankara ÜGD’de 294351 numaralı telefonla konuştuğu, Kenger’in patlamayı bekliyormuş gibi salondan çıkan şahısları toplayarak onlara öncülük ettiği... Kenger’in patlama dahil ilde süregelen olaylar için Ankara ÜGD Genel Merkezi’nden talimat almış olabileceği hususları belirtildi."

Faşist katliamların hesabını emekçiler soracak

Bütün bu gelişmeler bir kez daha gösteriyor ki, sermaye devleti, tertiplediği katliamlarda kullandığı tetikçileri koruyup kollamakta, dahası sözde kurulan mahkemeler aracılığıyla aklamaktadır. TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonunun ve bu doğrultuda gündeme gelen yargılamaların da başkaca bir işlevi olmayacaktır. Bu mahkemelerde sermaye devleti bir kez daha aklanacak, belki en fazla birkaç tetikçiye verilen göstermelik cezalarla süreç kapatılacaktır.

Fakat sermaye düzeni gerçekleştirdiği hiçbir kanlı katliamın ve provakasyonun hesabını vermekten kurtulamayacak, bugüne kadar yaşanan faşist katliamların hesabını işçi sınıfı ve emekçiler er ya da geç soracaktır.