Failler belli, kayıplar nerede?

  • Arşiv
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 31 Ocak 2009
  • 17:46

(31.01.09) - İHD İstanbul Şubesi ve kayıp yakınları, “Ergenekon” operasyonu sırasında ortaya çıkan belge ve iddialar üzerinden gerçekler, iddia üzerinden kayıpların bulunması ve faillerin cezalandırılması talebiyle bugün bir eylem gerçekleştirdi.

Galatasaray Lisesi önünde saat 12.00’de gerçekleşen eylemde, “Ali İhsan Dağlı 14 Nisan 1995’te gözaltında kaybedildi. Devlet “Bizde yok” dedi. Türkiye AİHM’de mahkum oldu!” pankartı açıldı. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları ve kırmızı karanfiller taşındı.

5 dakikalık oturma eylemiyle başlayan eylemde İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Yoleri konuşmasında, Ergenekon soruşturmasıyla ortaya çıkan “gerçekleri” yıllar önce dile getirdiklerinde “iftira atıyorlar”  denildiğini vurgulayarak, “Oysa şimdi görülüyor ki bunlar iftira değil gerçek” dedi.

Ergenekon soruşturmasıyla gerçeklerin sadece küçük bir parçasının ortaya çıkarıldığını ifade eden Yoleri, halen faili meçhul cinayetlerin ve kayıpların olduğunu söyleyerek, sorumluların bulunarak cezalandırılmalarını istedi.
“Ali İhsan Dağlı dosyası Ergenekon davasına dahil edilerek sorumluları yargılanmalıdır” diyen Yoleri, “Olaylar aydınlatılıncaya kadar, mücadeleleye  devam edeceğiz” dedi.

Eylemde konuya ilişkin bir basın açıklaması yapan İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Komisyonu Üyesi Sebla Arcan, Ergenekon operasyonunun niyetinden bağımsız olarak, kamuoyunun gözaltında kayıpları ve faillerini bir kez daha tartışmaya açtığını vurgulayarak, “Ergenekon operasyonunun güçler arası bir hesaplaşma olmaktan çıkartılıp, gerçek bir demokratikleşme sürecine dönüşmesini istiyoruz. Bunun için de bu operasyonun Fırat’ın öte yakasına geçmesi, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açıklanması ve faillerinin yargılanmasını talep ediyoruz” dedi.

“Ergenekon soruşturmasının gerçek olaylara ve gerçek faillere kadar uzanması özellikle engellenmektedir... Ölüm kuyuları, toplu mezarlar, AİHM kararları , İnsan hakları örgütlerinin raporları, Jitem mensubu Aygan’ın itirafları görmezden gelinmektedir” diyen Arcan, gözaltında kaybedilenlerin de bu soruşturma kapsamına alınmasını, gerçek faillere ulaşılarak cezalandırılmalarını, kayıplarla ilgili hazırlanan dosyaları Ergenekon savcılarına vereceklerini ve davanın takipçisi olacaklarını belirtti.

“Bugüne dek tüm kayıp vakalarında olduğu gibi Ali İhsan Dağlı’yı kaybedenler de  korundu” diyen Arcan, Ali İhsan Dağlı dosyasının da Ergenekon davasına dahil edilmesini ve  sorumluların yargılanmasını istedi.

Kayıpların sorumlusu devlettir!

Basın açıklamasının ardından, kayıp yakınlarından Hasan Ocak’ın ablası Hüsniye Ocak, Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin, Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, Serdar Tanış’ın kardeşi Ali Tanış, Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır, Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, İsmail Şahin’in babası, Kasım Alpsoy ve Hasan Gülünay’ın yakınları birer konuşma yaptılar. Yapılan konuşmalarda, yargısız infazların, kayıpların sorumlusunun devlet olduğu gerçeği vurgulanarak, sorumluların ortaya çıkartılarak cezalandırılması istendi. Sorumluların arasında Mehmet Ağar ve Tansu Çiller’in  de bulunduğu hatırlatılarak, “Bunlar yargılanmadan devlet kendini açığa çıkaramaz” denildi. Açıklama, kayıplar bulununcaya kadar mücadeleye devam edileceği söylenerek son buldu.
 

Kızıl Bayrak / İstanbul