Eskişehir'de 'Ulusal Sorun ve Devrim' semineri

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Ekim Gençliği
  • |
  • 08 Nisan 2012
  • 20:01

(08.04.12) - Eskişehir Ekim Gençliği 7 Nisan günü ‘Ulusal Sorun ve Devrim’ seminerini gerçekleştirdi. Hafta içi okul içinde çalışması yapılan seminer Kürt sorununun tarihsel arka planı ve güncel boyutunun anlaşılması açısından oldukça verimli geçti.

'Ulus' kavramının açıklanmasıyla başlayan seminerde bu ülkede ulusal sorunun Kürt sorunu adıyla ifade edilebileceği belirtildi. Devletin Kürdistan'ın petrolünü, nehirlerini ve birçok doğal zenginliğini sömürdüğü, Kürdistan'ı açık pazar biçiminde sınırsızca kullandığı ve kapitalizmi Kürdistan'da kasıtlı olarak geliştirmediği anlatıldı. 1500’lü yıllardan beri Kürt halkının Osmanlı İmparatorluğu içindeki konumunun aktarıldığı seminerde, Kürdistan’ın 2. Mahmut dönemine kadar Osmanlı’ya vergi vermeden yaşadığı belirtildi. 2. Mahmut’tan sonra vergilendirilen Kürdistan'ın bu dönemden itibaren Kürt feodal beyleri öncülüğünde özgürleşme çabası verdiği belirtildi. Aynı zamanda Osmanlı’nın bu başkaldırıları acımasızca bastırdığı belirtildi.

Kurtuluş Savaşı sırasında Kürtlere özerklik vaat edildiği belirtilerek savaşın sona ermesiyle haklarını talep eden Kürt halkına savaş açıldığı belirtildi. Şeyh Sait ve Dersim isyanların bastırılmasıyla 1970’lere kadar Kürdistan' da bir durgunluk dönemi gerçekleştiğinin hatırlatıldığı sunumda, dünyada ve Türkiye’de başlayan sosyal hareketliliğin Kürdistan'ı da etkilediği, o dönem Kürt hareketlerinin devrimci hareket içerisinden çıktığı belirtildi. Dönemin devrimci hareketlerinin Kürt sorununa duyarsızlığının, oluşan Kürt hareketlerinde sola dönük bir tepkiye yol açtığı ve bunun bugüne bile yansıdığı tespitinin yapıldığı sunumda, bunun kökünün ise 1920'lerin TKP'sine ve onun Kemalizmin etkisinde kalmasına dayandığı belirtildi.

Seminerin devamında PKK'nin ve Kürt halkının mücadele seyirleri dönem dönem incelendi. 92'deki siyasal çözüm önerisiyle ve İmralı teslimiyetiyle Kürt halkının mücadelesinin ayrı bir kırılma yaşadığı belirtildi. Kürt Hareketinin 2005'ten sonra devletin imha saldırısına direnişle cevap verdiği ve meclisi de kullanarak güçlendiği vurgulandı. Kürt halkının büyük sokak hareketliliğine rağmen PKK'nin demokratik özerklik önerisinin anayasa talebine bağlanmasının yanlış olduğu söylendi. Devrimle gerçekleşebilecek olanı müzakereyle ya da anayasa talebiyle (reformla) dile getirmenin sorunu çözümsüzlüğe sapladığı gerçeği dile getirildi.

Sunumda ayrıca, Kürt halkına ulusal haklarının bir türlü verilmesinin önemli bir sebebinin de Kürdistan'ın 4 parça olduğu ve bu 4 parçanın üzerinde de emperyalizmin çıkarları olduğu belirtildi. Bu yüzden de hem Kürtlerin içinde yaşadığı ülkelerin hem de ABD'nin bu ülkelerde Kürtlerin kazanım elde etmesinden korktuğu ve risk almak istemedikleri belirtildi.

Komünistlerin ülkede estirilen şovenizme karşı mücadele etmesi ve her ulustan işçileri proletaryanın birliği ilkesinde birleştirmesi gibi 2 büyük göreve de değinilen seminerde son olarak, 'Neden komünistler HDK içinde yer almıyor?' ya da 'Neden Kürtlerin adaylarına oy verilmiyor?' gibi sorulara cevap verildi. Bugün Kürt halkına verilebilecek en büyük desteğin ülkenin batısında yükseltilecek işçi mücadelesi olduğu özellikle vurgulandı.

Ekim Gençliği / Eskişehir