Esenyurt'ta Yılmaz Güney anması

  • Arşiv
  • |
  • Kültür-Sanat
  • |
  • Etkinlik
  • |
  • 09 Eylül 2012
  • 18:44

(09.09.12) - Esenyurt İşçi Kültür Evi, devrimci sanatçı Yılmaz Güney’in ölümünün 28. yılında bir anma etkinliği gerçekleştirdi.

9 Eylül Pazar günü Esenyurt İşçi Kültür Evi’nde düzenlenen anma etkinliği saat 15.30’da Kültür Evi adına yapılan selamlama konuşması ile başladı. Selamlamanın ardından Yılmaz Güney’in devrimci sanatı ve hayatı kısa bir şekilde anlatılarak “. Ruhunu burjuvaziye satan sözde sanatçılara inat “halkın sanatçısı, halkın savaşçısıdır” diyerek savaşçı kimliğiyle hareket etti. Her devrim savaşçısı gibi Yılmaz Güney de bir savaşçı olarak daima burjuvazinin hedef tahtasına çakıldı. Tüm saldırılara rağmen devrimci sanatçı Yılmaz Güney, bugünün yoz kültürünün temsilcilerine ve sahte sanatçılarına karşı hala aramızda, hala işçilerin ve emekçilerin haklı mücadelesinin yanı başında.” denildi.

Devamında Yılmaz Güney şahsında Nazım Hikmet, Enver Gökçe, Hasan Hüseyin, Ahmet Arif, Ruhi Su ve tüm devrimci sanatçıların anısına saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu esnasında N.Hikmet’in “Güneşi içenlerin türküsü” şiirinden bir bölüm okundu.

Anma etkinliği Yılmaz Güney’in yaşamını anlatan bir sinevizyon gösterimi ile devam etti. Sinevizyonun ardından “Kimimiz tonlarca demir altında ezildik, kimimiz diri diri yandık, kimimiz donarak katledildik, göçük altında boğularak son nefesimizi verdik. Uzun saatler boyunca ağır koşullarda çalışarak makinelerin bir parçası haline getirildik. Sömürü düzeninde patronlar sınıfı daha da zenginleşirken sırtımızdan payımıza düşen hep daha fazla açlık oldu. Bakın ne güzel anlatıyor Cabbar kardeş Umut filminde yokluğu ve yoksunluğu…” denilerek Yılmaz Güney’in  “UMUT” filminden bir kesit izlendi.

Umut filmi sonrasında yapılan konuşmada, yoksulluk ve yoksunluğun gün geçtikçe derinleştiği ve bir taraftan açlığa mahkûm edenlerin bir taraftan da kirli savaşlarla katlettiği söylendi.

Konuşmada, “İşçi sınıfı ve ezilenler birleşirse mücadelede biliyor ki sallanacak sömürü saltanatları. Bu yüzden düşmanlaştırmaya, ayrıştırmaya çalışıyorlar bizi bizden. Sen Alevisin sen sunnisin diyorlar, sen Kürtsün sen Türksün diyorlar ve hep siz düşmansınız diyorlar. Soruyoruz et tırnağa düşman olur mu soruyoruz emeğin dini, dili, ırkı olur mu? Gözlerini kar hırsı bürümüş egemenler daha fazla sömürü istiyorlar. Şimdi de emperyalistler ve işbirlikçileri gözlerini Suriye’ ye diktiler. Biz bu oyunlar Afganistan’dan, Filistin’den, Irak’tan tanıyoruz. Gelin emperyalistlerin kanlı oyununu bozalım emperyalist savaşa karşı işçilerin birliği halkların kardeşliğini büyütelim. Olmaz diyor Yılmaz Güney ve birleşmeye çağırıyor gerçek kurtuluşumuz için. Üstümüzde efendinin altımızda kölenin olmadığı, kimsenin renginden ve dilinden dolayı katledilmediği bir dünyayı kurma çağrısıdır bu. Bu çağrıya kulak verin. Gelin bu dünyayı nasırlı ellerimizle inşa edelim. Haydi, şimdi kulak verelim devrimin sanatçısına…” denilerek Yılmaz Güney’in ezilen halkların geçek kurtuluşunun sınıf mücadelesinde olduğuna değinen 1983 yılında Fransa’da yapılan röportajından bir bölüm izlendi.

Anma etkinliği Esenyurt İşçi Kültür Evi şiir ve müzik topluluğunun Yılmaz Güney’e atfen seslendirdiği şiir ve müzik dinletisi ile devam etti. Müzik ve şiir dinletisinin ardından Yılmaz Güney’in filmlerinden ve konuşmalarından kesitler izlendi.

15 Eylül'de Ankara'ya çağrı

Yılmaz Güney’i anmanın devrimci mücadeleyi büyütmekten geçtiğine değinilerek anmaya katılan işçi-emekçilere sosyalizm mücadelesine katılma çağrısı yapılarak anma etkinliği sonlandırıldı. Etkiliğin bitiminde BDSP; 4+4+4’e karşı, içeride ve dışarıda yürütülen kirli savaşa karşı 15 Eylül de Ankara’da yapılacak mitinge katılım çağrısı yaptı.

Kızıl Bayrak / Esenyurt