Emperyalizmin Ortadoğu projesinin faturasını en çok kadınlar ödüyor!

  • Arşiv
  • |
  • Kadın Sorunu
  • |
  • Kadın-Dünya
  • |
  • 23 Ocak 2013
  • 13:26

Emperyalist savaş ve işgallerin geride bıraktığı tabloda en çok mağdur olan ve yıkıma uğrayanlar her zaman için kadınlar olmuştur. Emperyalizmin bölgesel ihtiyaçları çerçevesinde Ortadoğu halkları da, uzun süredir emperyalist işgalin tüm yıkımını yaşamaktadır. Ancak kadınların yaşadıkları sorunlar daha katmerli olmaktadır. Irak’a, Afganistan’a yapılan emperyalist işgallerde ortaya çıkan tablo bunu açıkça göstermektedir. Savaşın yarattığı her türden yıkıma ek olarak kadınlar cinsel şiddetin hedefinde yer almaktadırlar.

Son olarak Suriye üzerinden gündeme gelen emperyalist müdahale sonucu Suriye halkları yıkıma uğratılırken, kadınlar yine daha katmerli bir şekilde saldırıların hedefindedir. Emperyalist, kirli savaşların yaşandığı diğer örneklerde olduğu gibi, Suriyeli kadınlar da bir savaş stratejisi olarak tecavüzün mağduru olmaktadır. Uluslararası Kurtarma Komitesi IRC tarafından hazırlanan Suriye raporu bu gerçeği gözler önüne sermektedir. Lübnan’da ve Ürdün’de IRC’ye konuşan Suriyeli mülteci kadınlar, ailelerin Suriye’yi terk etmelerinin temel sebebi olarak tecavüzleri göstermektedirler.

 Rapora yansıyan bilgilere göre, birçok kadın, silahlı kişilerce, halka açık yerlerde ya da evlerinde tecavüze uğramaktadır. Bu tecavüzlerin sıklıkla aile üyeleri önünde gerçekleştiği de ifade edilmektedir.

Suriye’de kadınları tehdit eden bu tehlike yanında gerici değer yargılarıyla baskı altında tutulan kadınların, tecavüz ve işkence sonunda hayatta kalsa bile, çoğunun “lekelenmemek” adına yaşadıkları cinsel şiddeti ihbar edemedikleri belirtilmektedir.

Yine benzer gerici ataerkil basınç nedeniyle, bazı kadınların da aileleri tarafından öldürülmekten korktukları için maruz kaldıkları cinsel şiddeti sakladıkları ifade ediliyor. Rapordaki dikkat çekici bir başka veri ise, bir babanın kızını silahlı bir grubun tecavüzünden “korumak” için öldürdüğü bilgisidir.

Hatırlanırsa, Suudi Arabistanlı Şeyh Muhammed El Arifi verdiği bir fetvada, Esad’a karşı savaşan silahlı grupların, 14 yaşından büyük çocukları ve kadınları kısa süreliğine hatta birkaç saatliğine kendi nikahlarına geçirebileceklerini söylemişti. Bunun tecavüzü meşrulaştıran ve teşvik eden bir fetva olduğu ortadadır.

***

Emperyalist işgal ve savaşlarda kullanılan kirli savaş yöntemlerinden biri olan tecavüzün sıklıkla gündeme geldiği Irak’ta ve Afganistan’da yaşananlar ise toplumsal hafızada asla unutulmayacak izler bırakmıştı. Hatırlanırsa, işgal sonrası hapishanelerde kadınların yaşadıkları, özellikle Ebu Garib Cezaevi’nde yaşananlar, oldukça ibretlik örneklerdir. 2006 yılında İngiliz askerlerinin Irak’ta tecavüz edip işkence yaptıkları 62 yaşındaki bir kadını öldürerek askeri ceset torbasıyla yol kenarına atmaları da bir başka vahşet örneği olmuştu. Bu örnek işgal döneminde kayıtlara geçen ve bilinen örneklerden sadece biridir. Kayıtlara geçmeyen pek çok kadın işgal güçlerince kaçırılıp, işkenceye ve tecavüze uğramıştır.

Afganistan’da da yaşları 17-30 arası olan kadınların ve 12-17 yaş arası erkek çocukların kaçırılıp kamera karşısında tecavüz edildikleri ve sonra işgalci güçlerin bu kasetleri sattıkları ortaya çıkmıştı.

Ortadoğu’da yaşanan haksız ve kirli savaşların kadınlara ödettiği faturanın örneklerine Lübnanlı, Filistinli ve de bölündükleri dört ayrı parçada Kürdistanlı kadınların yaşadıkları eklenebilir. Haksız ve kirli savaşların getirdiği yıkıma ek olarak kadınlar daima cinsel şiddetin hedefinde bulunmaktadır.

Emperyalist güçlerin kirli sicili

Sadece Ortadoğu’da değil, dünya genelinde de emperyalizmin vurucu gücü NATO askerlerinin tecavüz suçları açısından sicilinin oldukça kirli ve kabarık olduğu görülmektedir. Kurulduğu günden beri gerek Balkanlar’da, Afrika’da, Kore’de, Somali’de, Kosova’da ve diğer yerlerde yüzbinlerce kadın tecavüze uğramıştır. “Barış Gücü” adı altında konuşlandırılan askerlerin yaptıkları tecavüzlerin listesi oldukça uzundur. Dahası, insan hakları kuruluşlarının raporlarında yansıyan bilgilerde işgal edilen topraklarda “ganimet” diye esir alınan binlerce kadının Batılı ülkelere satıldığı belirtilmektedir.

***

Emperyalist hesapların sonucu yaşanan yeni vahşet örnekleri Suriye tablosunda yer almaktadır. Bu tabloyu değiştirecek, emperyalist müdahaleyi durduracak olan ise işçilerin ve ezilen halkların birlikte verecekleri mücadeledir. Bu nedenle emperyalist savaş ve saldırganlığa karşı işçi ve emekçilerde bilinç uyandırılmalı ve onun vurucu gücü NATO’nun yaptıkları zulüm teşhir edilmelidir. Özellikle kadınların yaşadıkları zulme dikkat çekmek ve toplumsal tepki oluşturmak önemlidir.