Emekliden prim kesmek tam bir haraç! – Atilla Özsever

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 18 Ocak 2013
  • 10:27

Geçen hafta TBMM’de gazetecilere yıpranma hakkı ile milletvekillerine “kıyak emeklilik” olanağı sağlayan bir yasa kabul edildi. Kamuoyu, 6385 sayılı bu yasayı daha çok bu yönüyle algıladı, bilgi sahibi oldu. Aslında yasa, esas itibariyle Bağ-Kur emeklisi olup işyeri açmak suretiyle çalışanların ödeyemedikleri Sosyal Güvenlik Destek (SGD) primi borçlarına kolaylık sağlamayı amaçlıyordu.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in verdiği bilgiye göre, yaklaşık 600 bin Bağ-Kur emeklisi, aylık yüzde 15 oranındaki SGD primini zamanında ödeyemediği için gecikme cezasına muhatap olmuştu. 6385 sayılı yasayla bu emeklilerin borçları yeniden yapılandırılarak 36 aya kadar bir taksitlendirme olanağı sağlanmıştı.

Peki Sosyal Güvenlik Destek Primi nedir? Emeklinin çalışması halinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na yeniden ödediği bir primdir. 5510 sayılı yasanın çıktığı 1 Ekim 2008 tarihine kadar işçi, memur ya da Bağ-Kur emeklisi çalıştığı takdirde emekli aylığının kesilmemesi için yüzde 30 oranında SGD primi (yüzde 7.5’i sigortalıya, yüzde 22.5’i ise işverene ait) prim ödemek zorundaydı.

5510 sayılı yasayla bu prim konusunda değişiklik yapıldı. 1 Ekim 2008’den önce emekli olup çalışmaya başlayan işçi ve memur emeklileri, daha önce olduğu gibi SGD primi ödeyerek emekli aylıklarını alabilecekler. Ancak prim oranı yüzde 30’dan kısa vadeli sigorta kolları primlerinin eklenmesiyle yüzde 31 ile yüzde 36.5’e yükseltildi.

1 Ekim 2008’den sonra ilk kez çalışmaya başlayıp emekli aylığına hak kazananlar ise iki tercihle karşı karşıya kalacak. Bu kişiler ya emekli aylığını tercih edecek ve SGD primi ödeyerek çalışabilme olanağından yoksun kalacaklar ya da çalışacaklar ise emekli aylıkları kesilecek.

Bağ-Kur emeklileri açısından ise, bir tarih şartı söz konusu olmaksızın yüzde 15 oranında SGD primi ödeyerek hem emekli aylığı alabilecek hem de çalışabilecekler. İşte 6385 sayılı yasa da, bu prim borcunu ödeyemeyen Bağ-Kur emeklileri için çıkarıldı.

Sosyal Güvenlik Destek Primi’nin emekliye sigorta yönünden herhangi bir katkısı bulunmuyor. Çünkü bu primin bir karşılığı yok. Kişi sigortalı olarak çalışırken ödediği primin bir karşılığı vardı, ödediği primle hastalık, malullük, yaşlılık, ölüm gibi risklerinin karşılığına sahipti. Zaten emekli olduğunda da bu primlerin karşılığı olarak emekli aylığı alıyor, sağlık sigortasından yararlanıyor.

Şimdi ise, emekli çalıştığı takdirde karşılığı olmayan bir prim ödemesi ile karşı karşıya. Bunun adı, tam anlamıyla “haraç”tır. Bağ-Kur emeklileri ile emekli aylığı alıp çalışmaya hak kazanan işçi ve memur emeklileri, çalıştıkları takdirde böyle bir primi ödemek zorundayken tek istisna olarak emekli milletvekilleri serbest bir çalışma içinde bulunursa ya da herhangi bir şirketin yöneticisi veya ortağı olursa yüzde 15 oranında SGD primi ödemiyor. Adaletin bu mu dünya?

Bizim emeklimiz aylığı yetersiz olduğu ve geçinemediği için çalışmak zorunda kalıyor. Bir de ondan “haraç” niyetine karşılığı olmayan prim kesiliyor. CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, partisinin seçim bildirgesinde SGD priminin kaldırılacağına ilişkin vaat bulunduğunu söyledi. Bakalım bu “haraç” ne zaman son bulacak?  

Yurt / 18.01.13