(21.12.12) – Oğlunu doğalgaz sızıntısı nedeniyle kaybeden anne 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

4 yıl önce 2009’un ilk günlerinde Ankara’dan 7 üniversite öğrencisinin ölüm haberi gelmişti. Yılbaşı kutlaması için gittikleri evde doğalgaz sızıntısı nedeniyle ölen öğrencilerin ardından gözler EGO’ya ve Başkent Doğalgaz’a çevrilmişti. Dönemin Başkent Doğalgaz AŞ Genel Müdürü Veysel Karani Demir ise yaptığı açıklamalarla dinsel gericiliğin vardığı noktayı göstermişti.

Demir arsızca gençlerin çıplak olduğu yönlü açıklamalar yaparak gündemi değiştirmeye çalışmış, dahası şirketinin hisselerinin değerinin düştüğünden bahsetmişti. Ortaya konan tepkinin ardından Demir istifa etmek zorunda kaldı ancak şirketin başındakiler de devletin bakışı da değişmedi.

Hukuk sürecinde başlarda tüm bilirkişi raporları şirketi sorumlu tutarken sonraki raporlar birden değişti ve yöneticilerin gerekli uyarıyı yaparak görevlerini yerine getirdikleri sonucuna varıldı. Oysaki aynı apartmandaki diğer dairelerde doğalgaz sızıntısı olduğunu öğrenen firma yetkilileri diğer daireleri uyarmamış ve gençlerin ölümüne davetiye çıkarmıştı.

Raporda firma yöneticileri aklanırken sorumluluk ise kombi teknik servisi, ev sahibi ve kiracıya atılıyordu.

Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava beklendiği gibi firma yöneticilerinin aklanmasıyla sonuçlandı. Mahkeme sonucunda müteahhit, ev sahibi, kiracı, kombi firmasının sahibi ve kombi firmasının çalışanına 2 yıl 6 aydan, 5 yıl 10 aya kadar değişen hapis cezaları verildi.

Ancak asıl çarpıcı olan üst düzey bürokratları aklayan hukuk sisteminin ölen öğrencilerden Özgür Atilla’nın annesi Okşan Attila’ya da ceza verecek denli pervasızlaşması oldu. Anne Attila “Apartman dairesini kiralarken yeterli özeni göstermediği” gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ceza 18 bin 200 TL para cezasına çevrildi.

Attila yaşanan hukuk skandalına tepki gösterirken kombinin bakım evraklarını dahi kontrol ettiğini ve bunun belgelerini de mahkemeye sunduğunu ancak delilleri dikkate almayan mahkemenin kendisine de bu cezayı verdiğini belirtti.

Attila yargı sürecine dair ise şunları söyledi: “Tüm bilirkişi raporlarında doğalgaz şirketi kusurlu bulundu, ancak son bilirkişi raporu, -ki bu rapor ısmarlamadır- doğalgaz yetkililerini akladı ve duruşma bitti. Bu ülkede adaletin, vicdanın, insanlığın, hakkın hukukun geçerli olduğunu düşünüyordum ama inancımı kaybettim. Bu bir hukuk faciasıdır. Mahkeme salonuna giremediğim için kararı bana eşim bildirdi. Orada yıkılmışım beş kişi beni zor kaldırmış”