(09.02.13) – Geçtiğimiz yıl yüzlerce öğrenciyi zehirleyen “okul sütü” projesi yeniden başlıyor.
Geçtiğimiz yıl hayata geçirilen Okul Sütü projesi, AKP’nin şatafatlı reklamlarıyla birlikte gündeme gelmiş, çocukların sağlığını düşündüğünü iddia eden devletliler birbiri ardına bu projeyi övmüşlerdi. Ancak çok geçmeden beklenen olmuş projenin dökülen yaldızının ardından kirli bir kapitalizm manzarası çıkmıştı.
Projenin daha ilk günlerinde yüzlerce çocuk hastaneye kaldırılmış, dağıtılan sütlerin bozuk olduğu ortaya çıkmıştı. Büyük ihalelerle alımı yapılan sütün ise “arz fazlası” olduğu ya da bilinen bir tabir ile elde kalanlar olduğu görülmüştü. Belli ki süt üreticileri ellerinde kalan taze sütlerin yanında eski ve bozuk olanları da piyasaya sürmüş ve büyük bir faciaya sebep olmuştu.
Ancak “Okul sütü” projesinin sebep olduğu zehirlenmenin ardından devletlilerin açıklamaları çok daha çarpıcıydı. Zira hızla müdahale edip sorunu çözmek ve özür dilemek yerine yalan ve iftiraya sarılmak tercih edildi.
Valisinden bakanına tekmili birden zehirlenme olmadığını iddia ederek zehirlenmeyi psikolojik ilan ettiler. En fazla zehirlenme vakasının görüldüğü Sivas’ın valisinin şu açıklamaları ise ibretlikti: “zehirlenme demeyelim de bozuk sütün, bozuk gıdanın verdiği biraz kısmen psikolojik, kısmen de rahatsızlık”
Bilim literatürüne “psikolojik zehirlenme”yi katan Vali’nin yanısıra temel bir iddia ise “laktoz intoleransı” olmuştu. Bu ise belki zehirlenmeden bile daha korkunç bir tabloyu anlatmaktaydı zira binlerce çocuğun bugüne kadar hiç süt içmediğinin itirafıydı. Ancak bu tablo bile savunma için kullanılmaya çalışıldı.
İşte geçtiğimiz yıl burada kısaca hatırlatabildiğimiz bir skandala dönüşen “Okul sütü” kampanyası önümüzdeki günlerde bir kez daha hayata geçiriliyor. Devletliler bu kez gerekli tedbirleri aldıklarını iddia ediyor. Ancak çürümüş düzende hiç bir açıklamaya güvenilmeyeceği de tecrübe ile sabit. Projenin yeni bilançosu önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak.