(18.01.13) – Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarına ve çeşitli devrimci kurumlara yapılan polis baskınları, İstanbul’da yapılan yürüyüşle protesto edildi. Yüzlerce avukatın katıldığı eylemde, savunma hakkına yapılan saldırı kınanarak, avukatların serbest bırakılması istendi.

Çağdaş Hukukçular Derneği’nin Taksim’de bulunan İstanbul Şube Binası önünde toplanan avukatlar, “Polis terörüne son! Savunmaya özgürlük!” pankartı açtılar. Çağdaş Hukukçular Derneği, Halkın Hukuk Bürosu, Kartal Hukuk Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Çağdaş Avukatlar Grubu ve Katılımcı Avukatlar Grubu’ndan yüzlerce avukatın katıldığı eyleme, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da katılarak destek verdi. Eyleme ayrıca Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Halk Cephesi, Hey Tekstil işçileri ve Abdi İbrahim işçileri katıldılar.

Eylemin başladığı anda polisin ÇHD İstanbul Şubesi'ndeki araması yeni biterken, Şube Başkanı Taylan Tanay’ın polis aracına bindirilirken darp edilmesine tepki gösterildi. Polis, Tanay’a yapılan darpı engellemeye çalışan avukatlara göz yaşartıcı gaz sıkarak, şiddetini destekçilere de yöneltti.

Polisin şube binasından ayrılmasından sonra yürüyüş başlatıldı. ÇHD önünden Taksim Meydanı'na kadar gerçekleştirilen yürüyüşte, “ÇHD susmadı, susmayacak!”, “Gözaltılar serbest bırakılsın!”, “Devrimci avukatlar onurumuzdur!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!” sloganları atılarak tepkiler dile getirildi.

Meydana gelindiğinde, ilk olarak ÇHD Genel Sekreteri Hüseyin Aslan bir konuşma yaptı. Gözaltı ve arama için yapılan baskınlarda, evlerin ve derneklerin kapı ve camlarının kırıldığı belirtilen konuşmada, polisin estirdiği teröre dikkat çekildi. 16 avukat hakkında arama ve tutuklama olduğu belirtilen açıklamada tutuklamaların nedeni için şunlar söylendi; “ÇHD her zaman ezilen yanında olmuştur. İşçilerin, kamu emekçilerinin, Kürt, Türk, Arap halklarının avukatlığını yapıp savunduğu için, sokak ortasında infaz edilmelere, işkencelere karşı mücadele ettiği için bu saldırının hedefi olmuştur. Saldırı genel olarak tüm toplumadır.” Saldırıların kendilerini yıldıramayacağını, tarihlerine uygun avukatlık yapmaya devam edecekleri vurgulanarak konuşma bitirildi.

Daha önceden planlanan bir programdan kaynaklı Şam’da olan ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın yaptığı açıklamada eylemde okundu. Kozağaçlı'nın açıklamasında operasyonun nedeni ile ilgili olarak şu sözler yer aldı; “Bizler, devrimcilerin, yoksulların, Kürtlerin polis kurşunuyla infaz edilen çocuklarının ailelerinin kısacası tüm ezilenlerin avukatıyız. Bizler, hapishanede işkencede katledilen Engin Çeber’in, 19 Aralık 2000 Hapishane katliamı davasının, polis kurşunuyla katledilen Baran Tursun, Çağdaş Gemik ve Şerzan Kurt’un köyleri yakılan ve yargısız infazlara uğrayan Şemdinli halkının, ve Cizre faili meçhullerinin – Cemal Temizöz davası- hakları için direnen Hey Tekstil işçilerinin, parasız eğitim isteyen öğrencilerin ve Nejla Yıldız’ın avukatlarıyız.” Kozağaçlı, en kısa sürede Türkiye’ye döneceklerini belirttiği açıklamada, tutuklamaların iyi hazırlanmamış bir komplo olduğuna dikkat çekiyor.

İstanbul Şube Yöneticisi Avukat Ceren Uysal’da bir konuşma yaparak arama ve tutuklamaların keyfiliğine dikkat çekti. Uysal şunları söyledi; “Saldırının işçilerin, emekçilerin, devrimcilerin savunmasını yapan avukatlara dönüktür. Yani, bizlerin birlikte ortaklaşa yürüttüğümüz mücadeleye dönüktür. Şimdiye kadar biz hep sizinle birlikteydik. Şimdi de biz size çağrı yapıyoruz. Avukatlarınız olarak desteklerinizi bekliyor, yanımızda olmanız için çağrı yapıyoruz.”

Uysal’ın ardından DİSK Genel Başkanı Erol Ekici bir konuşma yaparak, barış sürecine dikkat çekerek, iktidarların nasıl bir barış istediğinin ortada olduğunu, teslimiyete boyun eğilmeyeceğini belirtti.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu adına yapılan konuşmada ise bir yandan avukatlar devlet terörüne maruz kalıp gözaltına alınırken öte yanda Teknopark işçilerinin polisin vahşi saldırısına maruz kaldığın belirtildi, yaşananın hem müvekkili, hem de müdafiyi hedef alan bir saldırı olduğunu belirtti. Bu örneğin yaşanan operasyonun amacını da açıkça gösterdiği söylenerek ÇHD'nin yalnız bırakılmayacağı vurgulandı.

Halk Cephesi, Hey Tekstil ve Abdi İbrahim direnişçileri adına da birer konuşma yapılarak destek açıklamalarında bulunuldu.

Konuşmaların ardından eylem sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul