(18.01.13) – Avukatlara yönelik baskın ve gözaltılar birçok kesim tarafından tepkiyle karşılandı.

18 Ocak günü sabah saatlerinde gerçekleştirilen ve basına “DHKP-C operasyonu” diye servis edilen saldırılar kapsamında çok sayıda kurum ve ev basıldı. Ancak öne çıkan Halkın Hukuk Bürosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği’ne yönelik baskınlarla 16 avukatın gözaltına alınması oldu.

Yaşanan bu aleni devlet terörü pek çok kesim tarafından da tepkiyle karşılandı. Saldırıya dair açıklama yapan Çağdaş Hukukçular Derneği, saldırının kendilerini yıldıramayacağını belirterek şunları söylemişti: “Mesleğimize yönelik baskı ne kadar artarsa artsın ne kadar genişlerse genişlesin bu ülkede toplumsal muhalefetin ezilenlerin, devrimcilerin ve Kürtlerin avukatıyız. Toplumsal muhalefet bugüne kadar olduğu gibi undan sonra da avukatsız kalmayacaktır.”

Halkın Hukuk Bürosu: “Yola getiremezsiniz!”

Halkın Hukuk Bürosu da ilerleyen saatlerde bir açıklama yaptı. Kurumun 372 No'lu açıklamasında HHB’ye yönelik baskıların yıllardır sistematik olarak sürdürüldüğü örnekleriyle anlatıldı. Son yaşanan saldırının da özetlendiği açıklama şu sözlerle son buldu:

“Bugün de aynı baskılar AKP eliyle hız kesmeden devam etmektedir. Büromuz avukatları hakkında göstermelik gerekçelerle davalar açılmakta, cezalar verilmektedir. Daha kısa bir süre önce ahlaksız polis, büromuza kamera ve ses kayıt cihazı yerleştirmişti. O zaman da adalet mücadelesi vermekten asla vazgeçmeyeceğimizi söylemiştik.

Bugün de söylüyoruz;

Biz devrimci avukatları hiçbir baskı, tehdit ve cezalarla hizaya çekemezsiniz. Baskınlarla gözaltılarla, tutuklamalarla bizleri yola getiremezsiniz.”

İHD’den tutuksuz yargılanma talebi

İnsan Hakları Derneği “Çağdaş Hukukçular Derneği’ne ve avukatlara yönelik yargı yolu ile baskı yapılmasını kınıyoruz” başlıklı bir açıklama yaparak saldırının hukuksuzluğuna dikkat çekti. “Gözaltına alınanların serbest bırakılmasını ve soruşturmanın tutuksuz olarak devam etmesi” talebinin yer aldığı metinde şunlar söylendi:

“Türkiye’de onlarca avukatın hala tutukluluğu devam etmektedir. Avukatların hukuk güvenliğinin olmadığı bu ülkede, vatandaşların hak ve özgürlüklerinden bahsedilemez. Siyasal iktidar özel yetkili yargı sistemi ile gözdağı vermek ve sindirmek istediği kesimlere yönelik yargı yolu ile baskı politikası uygulamakta ve kendisine muhalefet eden hiç kimseyi istememektedir. Türkiye’nin içine düştüğü bu karabasandan bir an önce kurtulması için siyasal iktidarın bizatihi kendisinin temel hak ve özgürlüklere bir engel olarak durduğunun anlaşılması gerekir.”

HEY Tekstil işçileri avukatlarının yanında!

Destek açıklamalarından biri de gözaltına alınan avukatların müvekkilleri olan HEY Tekstil direnişçilerinden geldi. HEY Tekstil işçileri “Avukatlarımıza ve devrimci dostlarımıza yapılan gözaltı terörünü sınıf kinimizle ve şiddetle kınıyoruz” diyerek avukatlarının yanında olduklarını belirttiler.

İşçilerin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Ürettiklerinden dolayı haklarını almak isteyen, hakları gasp edilen işçilere: Darkmen işçilerine, Roza tekstil işçilerine, Akcay işçilerine, Bedaş işçilerine , Şekertekstil işçilerine, Teknopark işçilerine, Hey tekstil işçilerine ve daha bir çok iş yerinden atılan hakları gasp edilerek ücretleri ödenmeyen işçilere hukuki destek vermek, haklı davalarını meydanlara taşımak isteyen avukatlara, devrimci sendikacılara Aydın sanatçılara devlet terör guruplarıyla bağlantıları var yalanını yayarak baskı şiddet ve gözaltı terörü uygulamaktadır.

Asıl terörist devlettir .

Avukatlarımız ve devrimci dostlarımız onurumuzdur .

Onları sahiplenmek onurdur.”