"Çocuklarımızın geleceğini kurtarmak zorundayız!"

  • Arşiv
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 29 Mart 2012
  • 08:10

(29.03.12) - KESK'in iki günlük grev ve merkezi eylem kararı Ankara Valiliği ve İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandı. Ancak bu yasaklar sökmedi. Binlerce kamu emekçileri alanlara çıkarak 4+4+4'e karşı taleplerini haykırdı. KESK'in kararı ile Ankara’ya gelen eğitim emekçileriyle eylemlilik süreci üzerine konuştuk...

- Bugünkü (28 Mart) eylem valilik tarafından yasaklandı. Bu yasakla ilgili ne düşünüyorsunuz? Önünüzdeki program nedir?

Güven Uygur: Ben bir Eğitim-Sen’li olarak AKP’nin bu baskıcı, faşizan tutum ve davranışlarını onaylamıyorum. Baskılara boyun eğmeyeceğiz. Biz bunu her zaman söylüyoruz. Bizim politikamız bu. Her zaman alanlarda olacağız. Biz sendika olarak bilimi rehber ediniyoruz ve bu tür oldu bittiye getirilerek yapılan bir eğitim sisteminin tamamen yanlış olduğunu düşünüyoruz.

Ali Yılmaz: Biraz eğitimden anlayan birisi -örneğin Piaget’yi bilen birisi-, gelişim dönemlerini bilen birisi ‘4+4+4 Eğitim Yasası’nın pedagojiye uymayacağını zaten bilir. O yüzden de bu yasaya karşıyız. Elimizden geleni yapıyoruz.

Serhat Dursun: Genel olarak zaten yasakçı bir zihniyetle karşı karşıyayız. Fakat bu eylem bizim demokratik-meşru bir hakkımız olduğu için bu uğurda mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Biz, bu eylemlerimizi çocuklarımız ve öğrencilerimiz için yapacağız. Bu nedenle de meşru mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. AKP’nin yaratmak istediği eğitim sistemi, biz emekçilerin mücadele etmesini engelleyecek şekilde örülmüş. Bu yüzden biz de bunun karşısında yer alacağız.   

- Önünüzdeki eylemlilik programı nedir?

- Serhat Dursun (Eğitim-Sen No’lu Şube): Sendikamızın aldığı karar doğrultusunda eylem iki gün sürecek. Onun dışında gereken her türlü eylemliliği göstereceğiz. Bugün grev olur tarzı. Yarın başka bir tarzda olur. Ama sonuçta bu mücadele devam eder. Tarzı çok önemli değil. Asıl önemli olan içeriği. 

- Bugün kitlesel olarak sistemin dayattığı 4+4+4 eğitim sistemine karşı olarak bu alanlarda toplandık ve valiliğin yasaklaması söz konusu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Aziz Fiyakalı (Eğitim-Sen Denizli Şube): Bizler eğitimcileriz ve eğitimi bizlerden daha iyi başkalarının bileceğine inanmıyoruz. Sendikamız da bir karar almıştır. Kitlesel olarak diğer kitle örgütleriyle beraber hareket ediyoruz. Onay sürecinde tepkimiz göstermek için buradayız. Valilik yasağını eleştiriyoruz. Zaten sürekli yasaklarla bizim karşımızdalar. Biz bu yasakları yapanları da eğitmek adına burdayız.

- Bundan sonraki eylemlilik programınız nedir?

Aziz Fiyakalı (Eğitim-Sen Denizli Şube): Sendika olarak bir araya gelip değerlendirme yapacağız. Sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz ve bu tek başına olmayacak. Toplumun, ailelerin, diğer kitle örgütlerinin de desteğini alacağız. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. İleirde çocuklarımız bize ‘Neden?’ diye sorduklarında biz cevap verebilmek için burdayız. Amacımız bu.

-  Bugün kitlesel olarak sistemin dayattığı 4+4+4 eğitim sistemine karşı olarak bu alanlarda toplandık ve valiliğin yasaklaması söz konusu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Serkan Yağcı (Eğitim-Sen 4 No’lu Şube): İt ürür kervan yürür minvali üzerine hareket edip tüm baskılara rağmen doğru bildiğimiz yoldan şaşmamak kaydıyla devam edeceğiz.

- Sizce nasıl bir eylemlilik süreci izlenmelidir?

Serkan Yağcı (Eğitim-Sen 4 No’lu Şube): Sloganlar güncellenmeli. Son 30 yıldır aynı sloganlar. ‘AKP halka hesap verecek!’ deniyor, ama kimsenin hesap verdiği yok. Nasıl hesap verdiririzin peşine düşmeliyiz bence. Sandığa yansımalı bunlar ama ne hikmetse bir türlü yansımıyor. %50 ile geliyorlar. Durum böyleyken ‘biz çoğunluğuz. Bizim yaptığımız her şey doğrudur’ mantığına büründü. Temelde her şey eğitimden geçtiği için biz eğitimciler olarak halkı eğitmeliyiz. Öğrencilerimizden çok velilerimizi eğitmeliyiz.

- Bugün kitlesel olarak sistemin dayattığı 4+4+4 eğitim sistemine karşı olarak bu alanlarda toplandık ve valiliğin yasaklaması söz konusu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Yapı-Yol Sen genel sekreteri Gültekin Narinli: AKP’nin "ileri demokrasisi"yle uzaya çıkacağımız iddia ediliyordu. İllerden gelmeye çalışan arkadaşlarımız bulundukları illerden çıkamadılar. İşte burdada her yerde polis barikatları, barikatın diğer tarafında arkadaşlarımız bekliyorlar. Tandoğan’da arkadaşlarımız engelleniyorlar, ama KESK olarak biz bunları çok yaşadık, çok gördük, çok barikat aştık. Bugün de taleplerimiz doğrultusunda hem 4+4+4 Eğitim Yasası'yla ilgili hem de 4688 sayılı sendika yasasıyla yapılmak istenilen anti-demokratik değişikliklerle ilgili taleplerimizi dile getireceğiz. Kazanana kadar bugün akşam ve yarın eylem alanını terk etmeyeceğiz. Umarız kazanacağız, başaracağız.

- Bugün (dünkü) kitlesel olarak sistemin dayattığı 4+4+4 eğitim sistemine karşı olarak bu alanlarda toplandık ve valiliğin yasaklaması söz konusu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Hülya Deveci (Eğitim-Sen 2 No’lu Şube): Bu yasa baştan sona yanlış ve olmaması gereken, çocuklarımızın geleceğini karartan bir yasa olduğu için buna karşı durmak zorundayız. Kararlı olmak zorundayız. Çocuklarımızın geleceğini kurtarmak zorundayız.

- Önünüzdeki eylemlilik süreci nedir? Sizce nasıl bir eylemlilik izlenmelidir?

Hülya Deveci (Eğitim-Sen 2 No’lu Şube): Zaten 2 günlük bir eylemlilik sürecimiz var. 2 günde burda kararlı bir şekilde eylemimizi sürdüreceğiz. Sonrasında da AKP yasayı geri çekene kadar bu eylemlilikler sürecektir muhakkak.

- 4+4+4 dayatmasına karşı alanlardayız. Bu gündemle ilgili Valiliğin koyduğu yasak söz konusu, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Emekli öğretmen Satı Ercan: Öğretmenlerle birlikte velileriin de gelip katılması, hükümet düşürülünceye kadar mücadelenin devam etmesi gerekir. Bu katılım yeterli değil, sadece öğretmenlerin sorunu değil bu, bütün halkın sorunu. Çocuklar bu yasayla ya çocuk gelin ya da çocuk işçi olacak. Bunun önlenmesi için de halkın bilinçlenmesi gerekir.

-  Bundan sonra bu yasayla ilgili planlarınız neler?

Emekli öğretmen Satı Ercan: Halkın bilinçlenmesi lazım, alanlara çıkması lazım. Yasa geri çekilinceye kadar alanlarda devam edilmesi gerekir.

- Bu eylemle ilgili birkaç soru sorumuz olacaktı. Şehir dışından geldiniz buraya, gelirken neler yaşadınız? bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Doğan Karakuş: Adana’dan geliyorum. Bize fiili bir engel oluşturulmadı. Ama aldığımız haberlere göre Adıyaman dışında Güneydoğu’da hiçbir giriş çıkışa izin verilmedi. Adana’da kalan KESK’li arkadaşlarımızdan 5'i  gözaltında. Mersin’de de gözaltılar var. Ama bize böyle bir girişimde bulunulmadı.

-  Bugün gerçekleştirilen grev 4+4+4 dayatmasına karşı alanlardayız. Bununla ilgili valiliğin yasakları söz konusu, ne diyeceksiniz? Bundan sonra önünüzdeki eylem programınız neler?

Doğan Karakuş: İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi üzerine valilikler bu eylemlşarı yasakladı. Bu genelgeye dayanarak il çıkışlarında dudurulmalar yaşandı. Bunun sebebi çok açık ve net: mevcut siyasi iktidar Türkiye’de bütün muhalif kesimleri bastırmış durumda. Şu anda dışarıda kalan KESK ve sosyalist, devrimci bir takım partiler var. Onun dışındaki muhalif kesimleri susturdu.Dolayısıyla bu tür engellemeler yasakçı zihniyetin devam edeceğini gösteriyor. AKP iktidarı bunu tek başına yapmıyor, uluslar arası sermayeyle yapıyor, ABD ile yapıyor. Daha yeni bir görüşme daha yaptılar. Bu engellemeler devam edecek diye düşünüyorum. Bizim duruşumuza gelince KESK’in Eğitim-Sen’in duruşu nettir. Bu duruşunu devam ettirecektir. Engellemeler, baskılar, gözaltılar, tutuklamalar da olsa göze almıştır.

Fatma Sarıbaş: Güneydoğu, Doğu Anadolu hiç gelmedi, gelemedi, Karadeniz gelemedi, İstanbul dışarda bekliyor, copla müdahale olayları olmuş. Buradaki gruplar Mersin, Hatay, Adıyaman, Gaziantep. Birleşmek sorundu, birleşemiyoruz, engellerle karşılaştık. Polis tarafından saatlerce bekletildik.

- Buna karşı nasıl tepki verdiniz?

Fatma Sarıbaş: Bir grup gelebildi, bir grup bekletiliyor. Biz sloganlarla Kızılay’a kadar gelmeye çalıştık.

- Biz 4+4+4’e karşı alanlara çıktık. Ama engellemelerle, yasaklamalarla karşılaştık. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz? Vu bundan sonraki eylemliliklerinizi nasıl devam ettireceksiniz?

Fatma Sarıbaş: Şuan 2 günlük bir iş bırakma eylemindeyiz. Bizim amacımız gerici bir eğitim sistemi istemiyoruz. Çovuk işçiler, çocuk gelinler istemiyoruz. 4+4+4=4 diyoruz.

Hikmet Güvercin: Saat 24.00 gibi yola çıktık, 2-3 saat bekletildik şehir çıkışında. Oturma eylemi yaptık, marşlarımız, türkülerimizle bir şekilde aştık barikatı. Yola devam ettik. Ankara girişinde tekrar durdurulduk. Orada da bir süre sonra aştık barikatı ve öğlen 12 gibi Ankarada’ydık. Gölbaşı’nda keyfi bir şekilde kimlik kontrolleri ve GBT dayatıldı. Biz GBT yaptırmayacağımızı, istenirse sadece kimliklerimizi göstereceğimizi söyledik. Otobüste kimliklere bakıldı. Devam ettik ve buraya geldik.

- 4+4+4 dayatmasına karşı alanlara çıktık. Valilik bu eylemi yasakladı. Ne diyeceksiniz? Ve önünüzdeki planlarınız neler?

Hikmet Güvercin: Bu yasa geçsin ya da geçmesin eylemliliklerimiz devam edecek. Bizim için önemli olan, toplumun geleceğinin yok edildiğini halka gerçekten anlatabilmek. Bu bugün eğitim boyutuyla yapılıyor. Biz de eğitimciler olarak en önde olmak zorundayız. 4+4+4’e gelecek olursak, bu yasanın altında çocukların ucuz iş gücü olarak görülmesi var. Çocuklar eğitim ortamından koparılacaktır, belki de daha uzun bir politika olarak hükümetin kendi yandaşlarını yaratma çabası da olabilir. AKP geldiğinden beri insanlar açlıkla yoksullukla mücadele ediyor, sadakaya alıştırılıyor. Böyle bilinçsiz bir toplumu yaratmak, onları yönetmek açısından daha kolay olacaktır. Bunun hedeflendiğini düşünüyorum. Bizim de mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.

- KESK ile birlikte geliyorsunuz. Yolculuk sırasında yaşadıklarınızı bizimle paylaşır mısınız?

Selma Baş: Ben Tarsus’tan geliyorum. Tarsus’ta 23,30da toplandık, Mersin'den gelen arkadaşlarımızı bekledik, ama onlar polis engeliyle karşılaştılar, ancak 3 saat sonra yanımıza gelebildiler. Ankara’ya geldiğimizde Gölbaşı’nda durdurulduk, kimlik kontrolü yapıldı. Ankara’ya girdik, alana geldik ama diğer illerden arkadaşlarımız gelemediler. Halen Tren garı önünde Diyarbakır’dan İstanbul’dan  Kayseri’den gelen Eğitim Senli arkadaşlarımız polis barikatına takılmış durumdalar.

- Bugün alanlarda 4+4+4 gericiliğine karşı toplandık. Valiliğin engellemesiyle karşılaştık. Bu yasak hakkında ne düşünüyorsunuz ve bundan sonraki süreçte ne yapmayı planlıyorsunuz?

Selma Baş: 4+4+4 hepimizin bildiği gibi çok önemli maddeler içeriyor.Öyle maddeler ki ,eğer meclisten geçerse geri dönüşü olmayacak. Çocuklarımızın geleceğinden öte bütün halkı etkileyecek bir yasa. Sadece dinci, gerici yönüyle de değil sermaye yönüyle de dikkat çeken bir yasa.Buna da değinmek gerekiyor. O yüzden sadece Eğitim-Sen’i değil, bütün halkı etkileyeceği için sokağa alana çıkmayı düşündük. Yasanın geçmesini istemiyoruz, buna karşı mücadele edeceğiz.

Kızıl Bayrak / Ankara