Che bir zamanlar 'dış tehdit'ti

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 20 Ocak 2013
  • 11:14

Arşivler açıldıkça devletin 'sır'ları dökülüyor. 40 yıl önce Türkiye'de, sol ve irtica iç tehdit, Castro ve Che ise dış tehdit olarak görülüyormuş.

Arşivler açıldıkça devletin ‘sır’ları dökülüyor. Meclis’e gelen belgelere göre eskiden ‘iç’ ve ‘dış’ düşmanlarımız daha renkliymiş. Tehditler daha çok ‘sol’dan gelirmiş. Kırmızı kitaba giren tehdit listesinde kimler, neler yok ki? Mesela Küba lideri Fidel Castro, ünlü devrimci Che Guevara devletin gizli anayasası olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne girmiş.

KOZMİK ODADA NELER OLUYOR: Köşk, Genelkurmay, MİT gibi kurumlardan gelen ‘çok gizli’ belgeler kamuoyuna açıklanmadı. Meclis’te sadece milletvekillerinin görebileceği şekilde kozmik odada saklanıyor. 400 klasöre ulaşan belgelerde yakın dönemin karanlık olaylarına ışık tutacak bilgiler bulunuyor. Klasöre cevabı giren iki soru: Sivas katliamı öncesi eli bidonlu adam kim? Kaplancıların Almanya’da tahta tüfekli şeriat gösterisinin arka planında ne var?

Her ülkenin tarihinde karanlık dönemler vardır. Öyle kanlı, sarsıcı olaylar yaşanır ki gizemi yıllarca sürer. Aradan yıllar geçer. Bazı bilgi-belgeler ortaya saçıldıkça görülür ki olayların odağında ‘karanlık yapı’lar, devletin içinde yuvalanmış odaklar vardır. Yakın tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle dolu. Hangi birini saymalı? Dersim’den 12 Eylül’e, Çorum-Sivas katliamlarından faili meçhullere say say bitmez. Devletin ‘yüksek’ menfaati gereği sır olarak kalmış olaylardır bunlar.

Meclis Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bu ‘karanlık’ noktalara dokundu. Tanıkların anlatımı, kurumlardan gelen binlerce belgeden sonra ortaya yüzlerce sayfalık rapor çıktı. Raporun ekinde belgelere yer verildi. Erişilen tüm bilgi ve belgelerin rapora konduğu söylenemez. ‘Devlet sırrı’na sığınılarak kozmik odaya hapsedilen nice bilgi var. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, MİT, emniyet, Seferberlik Tetkik Kurulu, MGK Genel Sekreterliği’nden gelen ‘çok gizli’ ve ‘gizli’ ibaresi taşıyan evraklar özel koruma altında. Uzmanlara zimmetli, Meclis’teki bir odada tutuluyorlar. ‘Kozmik oda’ muamelesi gören bu odada devletin sırları 400’e yakın klasöre sığdırılmış. Herkes erişemiyor. Milletvekilleri sadece not alabiliyor. Gazeteciliğe soyunan vekiller de yok değil. AK Parti, MHP , BDP ’den 1’er, CHP ’den ise 2 milletvekili cep telefonlarına gizlice kaydetmiş belgeleri. Bu milletvekillerine kötü bir haber verelim. Söylendiğine göre özellikle MİT’ten gelen belgeler dışarı sızdıranı ele verecek şekilde kriptoluymuş.

Peki, ne var bu belgelerde? Son günlerde MİT’ten gelen ve Seferberlik Tetkik Kurulu’nda dikkatleri çeken bilgiler gündemde. MİT, iki kez komisyona belge gönderdi. Son gelenlerin zamanlaması ve içeriği dikkat çekici. Komisyon çalışması bittikten sonra belgeler geldi. Dolayısıyla rapora yansımadı. 6 ihbar mektubuna dayandırılan iddiaların hedefi Özel Kuvvetler Komutanlığı. Şüphesiz farklı konulara ilişkin sarsıcı bilgilerin olduğu da söyleniyor. Bu işe epeyce merak saran, klasörleri didik didik eden isimlerle görüştüm. Bakın ortaya ne çıktı...

CASTRO ve CHE DIŞ DÜŞMAN: Devletin gizli anayasası olarak görülen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ilk olarak 1972 yılında hazırlanmış. ‘Kırmızı Kitap’ da denen MGSB’nin en bilinir yönü, iç ve dış ‘düşman’ların yazılı olmasıdır. Uzunca dönemdir düşman olarak içeride ‘irtica ve bölücülük’, dışarıda ise komşu devletler gösterilir. Bugün yine iyiyiz. ‘Düşman’larımızı azalttığımız söylenebilir. 40 yıl önce geniş ve renkli bir ‘düşman’ listemiz varmış. Kimler ve neler yokmuş ki listede! Yunanistan, Rusya, Ermenistan zaten ‘potansiyel’ ülkeler. Bir de kökü Küba’ya kadar uzanan fikirlere ne demeli? Ya devrimci Che Guevara’ya? MGSB’de hepsi düşünülmüş. Tehditlerin ‘sol’dan geldiğine vurgu yapılmış. Komünizm zaten suçtu. Bununla yetinilmemiş, ‘aşırı solculuk’ ibaresi listeye konmuş. Solun beslendiği ‘dış’ kaynaklar’ ‘iç tehdit’ olarak sıralanmış: ‘Leninizm, Troçkizm, Castroizm, Guevaraizm, anarşizm’. Değişmeyen tehdit algısı ‘irtica’ yine listede. Türkiye’yi çağdaşlık yolundan uzaklaştıracak gruplar olarak 3 akım gösterilmiş: Nurculuk, Süleymancılık ve Ticanilik.

SİVAS’TA ELİ BİDONLU ADAM: Sivas katliamına ışık tutacak bazı belgeler, tutanaklar mevcut. MİT’ten gönderilen bir fotoğraf ilginç. Olayların başlamasından bitimine kadar kare kare çekilmiş fotoğraflar var. Cami çıkışından itibaren kalabalığı galeyana getiren, elinde benzin bidonuyla giden birisi var. Provokatör tanımına o kadar uyuyor ki! Kalabalığın ortasında sloganlarla yürüyor. Sonra en öne geçiyor. Otel ateşe verilip dumanlar yükseldikten sonra ortadan kayboluyor. MİT’in Sivas olaylarını valiye önceden telefonla haber verdiği söylenmişti. Dönemin valisi ise buna karşı çıkıyor. MİT’in telefonla bilgi verme geleneği olmadığını söyleyen validen öğreniyoruz ki ‘eğer MİT bir bilgi verecekse valinin makamına görevli evrakla gelir. Vali okuduktan sonra o evrak imha edilir’miş.

TAHTA TÜFEKLİ İRTİCA GÖSTERİSİ: Yakın dönemin hafızalarda yer tutmuş ürkütücü görüntülerindendir. Almanya’da yaşayan eski müftü Cemalettin Kaplan’ın ‘Kaplancılar’ olarak bilinen müritleri başlarında sarık, ellerinde tahta tüfeklerle teatral bir gösteri yapmışlardı. Sanal bir İslam devleti kurduklarını söylüyorlardı. Liderleri Metin Kaplan daha sonra tutuklandı ve halen cezaevinde. Kimsenin anlam veremediği bu gösterinin arka planının ‘derin’ bir operasyon olduğu söyleniyor. Klasörlere giren bilgilere göre, Türkiye’den 20 kişilik özel bir ekip olayı organize etmiş. Tahta tüfekler bile buradan götürülmüş. Almanya’da gösterinin provaları yapılmış.

Radikal / 20.01.13