(19.01.13) - Sermaye devletinin Kürt halkını hedef alan saldırgan politikaları kesintisiz devam ediyor. Bir taraftan “Ada görüşmeleri” ile Kürt halkını oyalamayı ve Kürt hareketini tasfiye etmeyi amaçlayan sermaye devleti öte taraftan imha ve inkara dayalı saldırılarını kesintisiz sürdürüyor.

Bunun son örneklerini geçtiğimiz hafta Güney Kürdistan Medya Savunma Alanlarını hedef alan sınır ötesi operasyonlar üzerinden gördük. Burjuva medyaya konuşan sermaye devleti temsilcileri günlerce süren bombardımanın hedefinde PKK yöneticilerinin oduğunu ifade etmişlerdi. Bu açıklamalar ile Paris'te yaşanan vahşi katliamın denk gelmesi fazlasıyla manidar.

Türk sermaye devletinin bu saldırgan politikalarının kapsamı salt Kuzey ve Güney Kürdistan toprakları ile sınırlı değil. Özellikle Suriye'ye dönük emperyalist müdahalenin ardından süreç içerisinde inisiyatif alarak bir dizi kazanım elde eden Batı Kürdistan halkı da Türk devletinin hedef tahtasında. Daha ilk günden itibaren Batı Kürdistan'da yaşanan gelişmelere karşı saldırgan bir tavır takınan sermaye devleti, Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmak ve Batı Kürdistan çıkışını boğmak için her türlü yöntemi kullanmaktan geri durmuyor. Bu süreçte özellikle Suriye'ye dönük emperyalist müdahalede kullandıkları ve bu doğrultuda besleyip yetiştirdikleri çeteleri Kürt halkına dönük saldırılarda da sistematik olarak kullanıyorlar.

Son olarak Serêkaniyê'de yaşanan gelişmeler, bir kez daha Türk sermaye devletinin Batı Kürdistan halkına yönelik saldırılarında ÖSO vb. çeteleri kullandığını gözler önüne seriyor.

Serêkaniyê'de şiddetli çatışmalar yaşanıyor

ÖSO'ya bağlı dinci gerici çetelerin Serêkaniyê'ye yönelik saldırıları son günlerde yoğunlaşarak devam ediyor.

ANF'de yer alan habere göre tank dahil olmak üzere ağır silahlarla Serêkaniyê'ye saldıran çeteler ile YPG güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Sermaye devletinin desteklediği dinci-gerici çetelerin saldırısının YPG tarafından direnişle karşılandığı ve son üç günde 84 çetecinin öldürüldüğü belirtiliyor. Bu çatışmalarda yine 2 YPG savaşçısının da yaşamını yitirdiği ifade ediliyor.

Batı Kürdistan'da Kürt halkına yönelik saldırılarını yoğunlaştıran ÖSO, yaptığı ev baskınlarında Kürt halkına işkence yaparak “PKK'li” arıyor.

Batı Kürdistan'a saldıran çeteciler Türkiye sınırlarını kullanıyor

Türk sermaye devletinin beslemesi ÖSO ve benzeri çeteler, Batı Kürdistan'a yönelik saldırılarını Türkiye sınırlarını kullanarak gerçekleştiriyor. Bu konuda Türk devletinin cömert yardımlarından fazlasıyla yararlanıyor.

Türk sermaye devleti ÖSO'nun Kürt halkına dönük saldırılarını bizzat sevk ve idare etmekle kalmıyor, aynı zamanda bu çetelerin ihtiyaç duyduğu her türlü lojistiği ve cephe gerisi ihtiyaçları da fazlasıyla karşılıyor.

Türkiye sınırlarını elini kolunu sallayarak geçen çete mensupları, çatışmalarda yaralananları da yine bu yoldan geçirerek Türkiye'de tedavi ettiriyor. Son çatışmalarda ağır yaralanan 6 ÖSO mensubunun Urfa Devlet Hastanesinde tedavi altında olduğu belirtiliyor.

Sermaye devleti inkar, imha ve tasfiye peşinde

Bütün bu gelişmeler Türk sermaye devletinin içeride ve dışarıda Kürt halkına dönük politikasının gerçekte ne olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Bir taraftan “müzakere” adı altınta Kürt halkının mücadelesini dizginlemeyi ve silahlı Kürt hareketini tasfiye etmeyi amaçlayan sermaye devleti öte taraftan her türlü kirli yöntemi kullanarak Kürt halkına yönelik vahşi saldırılarını sürdürüyor.

Güney Kürdistana yönelik sınır ötesi operasyonlar, Kuzey'de PKK gerillalarını ve yöneticilerini hedef alan saldırılar ve Batı Kürdistan'da ÖSO çeteleri eliyle gerçekleştirilen kontra-saldırılar, bütünlüğü içerisinde Türk sermaye devletinin gerçek amacını ortaya koyuyor.