Avukatlardan baskın protestoları

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 18 Ocak 2013
  • 14:33

(18.01.13) - Bugün sabah saatlerinde Halkın Hukuk Bürosu'na yönelik başlatılan operasyon avukatlar tarafından adliye önünde ve Taksim'de yapılan eylemlerle protesto edildi.

Avukatlar adliye önünde

Çağdaş Hukukçular Derneği'nin çağrısıyla yanyana gelen Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Çağdaş Avukatlar Grubu, Katılmcı Avukat Vakfı ve Kartal Hukukçular Derneği adliye önündeydiler.

Çağlayan Adliyesi önünde saat 12.30'da başlayan ve “Gözaltılar serbest bırakılsın!”, “Savunmaya yönelik polis terörüne son!” ozalitleri açılan eylemde ilk olarak Av. Behiç Aşçı kısa bir konuşma yaptı. “Şaşırmadık. AKP'nin ileri demokrasisi işte bu” diyen Aşçı, sözü basın açıklamasını okumak için Av. Hüseyin Aslan'a bıraktı. Aslan açıklamaya şu ana kadar öğrenilen 16 avukatın gözaltında olduğunu aktararak başladı. Aslan, hukusuz aramaya dikkat çekerken “düşman hukuk anlayışının” egemen olduğunu söyledi.

Aslan, gözaltına alınan avukatların kamuya mal olan Şerzan Kurt, Baran Tursun, Şemdinli davalarına baktıklarını belirtip şunları ifade etti: “Derneğimiz şahsında hedef alınan şeyin kendisi daha evvel de belirttiğimiz gibi toplumsal muhalefetin, ezilenlerin avukatlığıdır.”

Açıklama toplumsal muhalefete bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da avukatsız kalmayacağını ifade ederek bitirildi.

Açıklamanın ardından eyleme katılan avukat grupları ve Halkın Hukuk Bürosu adına açıklamalarda bulunuldu.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği adına yapılan konuşmada geçtiğimiz yıl yapılan kapsamlı avukat operasyonu anımsatılarak “büyük avukat gözaltıları devam etmektedir” dendi. Gözaltılar kınanırken ÇHD'nin dile getirdiği “Savunmadan elinizi çekin!” şiarını burada yinelediklerini ifade etti.

HHB adına konuşan Evrim Deniz Karartı, 24 yıllık büro çalışmalarında hep baskıyla karşılaştıklarını ifade etti. Devrimci avukatlar olarak savunmayı savunmaya devam edecekleri ifade edildi.

Diğer katılımcıların konuşmalarının ardından Halkın Hukuk Bürosu'na yüründü. Avukatlar eylem boyunca sloganları eksik etmediler. “Gözaltılar serbest bırakılsın!”, “Devrimci avukatlar yalnız değildir!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganlarını sıklıkla attılar.

HBB önünde polis barikatı

HHB önünde avukatların yürüyüşü Çevik Kuvvet barikatıyla kesildi. İçerde aramaların devam ettiği gerekçesiyle büro önüne geçişe izin verilmedi. Bu sırada HHB balkonuna Av. Güçlü Sevimli ve Av. Ebru Timtik çıkarak “Sizin avukatlığınızı yapmaktan gurur duyuyoruz. İyi ki avukatınız olduk” sözleriyle eyleme katılan HEY Tekstil işçilerini selamladılar. Balkondaki avukatların konuşmaları kitle tarafından “Devrimci avukatlar onurumuzdur!” sloganıyla selamlandı.

Burada ÇHD açıklaması tekrar okunurken direnişçi HEY Tekstil adına Zeki Gördeğir, işçi davalarına avukatlık yapmaktan kaçınıldığı bir dönemde HHB avukatlarının davalarına sahip çıktığını, direnişin yanında olduklarını ifade etti.

Gördeğir'in konuşmasının ardından marşlar ve sloganlarla 15 dakikalık bekleyiş gerçekleştirildi.

“Çağdaş Hukukçular Derneği susturulamaz!”

Saat 14.30'da İstanbul Barosu'nun İstiklal Caddesi'ne bakan tarafında yapılan açıklamada ilk olarak İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal konuştu. Kocasakal, şu ana kadar kesinleştirebildikleri gözaltı bilgilerini aktardı. Gözaltında 16 avukatın olduğunu, bunların 10'unun İstanbul Barosu'na kayıtlı olduğunu söyleyen Kocasakal, isnat edilen suça dair bilgileri olmadığını fakat bunun önemli de olmadığını ifade etti. İsnat edilen suç ne olursa olsun yapılan uygulamaların hukusuz olduğunu belirten Kocasakal aramaların Ceza Muhakemesi Kanunu ve Avukatlık Kanunu'na göre yapılmadığına dikkat çekti. Kocasakal yaşanan hukuksuzluğun şaşırtıcı olmadığını belirterek “çok ciddi kanunsuzlukların yaşandığını” ifade etti. Baro temsilcisi ve savcı olmadan avukatlara ait alanlarda arama yapılamayacağını, fakat polisin baro temsilcisi ve savcıyı beklemeksizin kapıları kırıp içeri girdiğini belirtti. “Bu etkin koruma yasalarına rağmen avukatlara bunu yapan gücün vatandaşa neler yapabileceğini düşünün” diyen Kocasakal, “İleri demokrasi yok ileri faşizm var” sözleri ile operasyona tepki gösterdi. Kocasakal, bu durumun daha tehlikeli olduğunu, çünkü faşizmin demokrasi sosuyla sunulduğunu ifade ederek konuşmasını gözaltı sürecinin takipçisi olacaklarını belirtip bitirdi.

Ardından Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Sekreteri Hüseyin Aslan bir açıklama yaptı. Açıklama sırasında “Çağdaş Hukukçular Derneği susturulamaz!” ozaliti açıldı.

Aslan, başkanın hukuksuzluklara dair konuşmasına ek olarak ÇHD için bir şeyler ifade edeceğini belirtip “Bu, sıradan bir yasadışı örgüt operasyonu değildir. Bu, polisin Çağdaş Hukukçular Derneği operasyonudur” dedi. Bundan bir ay önce çıkan bir dizi habere dikkat çekilerek polis şube müdürlüklerinden Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'na şikayetler iletildiğini söyledi. Bu şikayetlere konu olan rahatsızlıkların ÇHD'nin 10 yıllık pratiği olduğunu söyleyen Aslan, ÇHD'nin savunmasını üstlendiği davalardan örnekler verdi. Şerzan Kurt davasından Şemdinli davasına, Engin Çeber davasından maden işçilerinin davasına kadar bir dizi örnek sayıp ÇHD'nin katillerden hesap sorulması için çalışan bir dernek olduğunu vurguladı.

Kızıl Bayrak / İstanbul