Artış için ölmek - Mumia Abu Jamal

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 08 Eylül 2012
  • 07:42

Güney Afrika Manikana’da grev yapan madencilerin katledilmesi korku ve
güvensizlik yarattı. Otuz beş madencinin katledildiği ve altmış sekiz kişinin de yaralandığı olaylar polisin ateş açması sonucu gerçekleşti. Böyle bir olay günümüz Güney Afrika’sında nasıl vuku buldu? Böyle bir şey ırkçılık sonrası Güney Afrika’da nasıl olabiliyordu? Böyle bir şey siyahların çoğunluğu oluşturduğu ve Afrika Ulusal Kongresince yönetilen bir ülkede nasıl olabiliyordu?

Manzara hikayeyi anlatıyor: Maden arama  firması tarafından çağırılan mavi üniformalar içindeki siyah  polis riskli bir grev yaparak daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları isteyen madencilere saldırdı. Madenciler  ayda 480 dolar kazanıyorlar ve bunu 1500 dolara  yükseltmek istiyorlar. Grevciler, birkaç bin kaya delme operatörü haftalık 120 dolarla ailelerini geçindirmeye, çocuk yetiştirmeye ve yaşamaya çalışıyorlardı. Polis talimatlarını yerine getirmeyi reddettiklerinde otomatik silahlarla saldırıya uğradılar. Ve polisler kimler için çalışıyordu? İnsanlar için mi?

Maden firması ve sahipleri için mi? Kime hizmet edip koruduklarını düşünüyorsunuz? Güney Afrika’nın kuzey batısındaki Manikana’da  dünyanın en zengin platinyum yatakları var. Platinyum dünyanın en değerli ve stratejik madenlerinden biri ve Güney Afrika tüm dünya rezervinin yüzde seksenine ev sahipliği yapıyor.Ve grev yapan madenciler kırıntılar için ölüyorlar ve firma sahipleriyle yatırımcılar milyarlar kazanıyor. Kapitalistlerin polisleri hizmetlerini kim satın alabiliyorsa ona hizmet ediyor.

Manikana kuzey batı bölgesi Afrikalıların devlet eliyle öldürülmesi ve polisin taşkınlıkları için büyük bir bedel ödeyecek. Sadece çelikten iradeler direniş kıvılcımını ateşleyebilir. Bırakın Manikana’da bu gerçekleşsin.

Evrensel / 08.09.12