Alevilik Hıristiyanlık'tan bile kötüymüş!

  • Arşiv
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 12 Ocak 2013
  • 13:02

(13.01.12) - Laçiner Aleviliğin sapkınlık olduğunu söyleyerek onu Hıristiyanlıktan bile kötü ilan etti.

18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner ırkçı ve ayrımcı açıklamalarına bir yenisini ekleyerek Alevileri hedef aldı. Şiileri ve Alevileri sapkın ilan eden Laçiner bununla da yetinmedi ve hakaretlerine Hıristiyanları da kattı. Kendince bir kıyaslamaya giren Laçiner “İnsanın Şii olması Hıristiyan olmasından kötü” diyerek Hıristiyan ifadesini hakaret sıfatı olarak kullandı.

Laçiner ayrıca Şiilerin ve Alevilerin cennete gidemeyeceğini vurgularken Hristiyanların “belki” cennete gidebileceğini müjdeledi! Laçiner’in TT’de yer alan ‘Açı’ programında sarf ettiği kin ve nefret kokan sözleri şöyle:

“İnsanın Şii olması Hıristiyan olmasından kötü. Çünkü Hıristiyan nihayetinde ehli kitaptır. Üç dinden bir tanesidir. Allah onu selamete de erdirebilir. Belki cennete de koyabilir. Şiide, Alevide sapkınlık var, onda dini bozmaya çalışmak var. Şiiler ve Aleviler cennete gidemez”

Alevi toplumu tepkili:

Laçiner’in açıklamalarına bir dizi Alevi kurumunun verdiği tepki basında yer aldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, Laçiner’i “Şeyhülislam Ebusuud Efendi’nin günümüz versiyonu” olarak nitelerken Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel Alevilerin bu saldırılara alıştığını belirtti ve “cennete kimin gidip gitmeyeceğine Allah adına karar veren bir bilim adamı sıfatıyla bariyer bekçisi var” dedi.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise “Sapkın olan onun fikridir, zihniyetidir, bizatihi kendisidir” diyerek şunları söyledi: “Onun gittiği cennete de bizler gitmek istemiyoruz zaten, kendisi bizatihi sapkın olduğu için. Türkiye’de üniversitelerin nasıl bir noktaya getirildiğini, üniversiteleri kimlerin yönettiğini gösteren çarpıcı bir örnek.”

Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Hüsniye Takmaz da yaptığı açıklamada “Bu demektir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti artık Türkiye İslam Cumhuriyeti olmuştur” ifadelerini kullandı.

Laçiner’in kirli mazisi

Laçiner’in bu sözleri hiç de yeni değil zira gerici kafa, bir dizi konu üzerine yaptığı açıklamalarla tanınıyor. Kim tarafından verildiği bilinmeyen bir “Terör uzmanı” sıfatı ile başta Kürt hareketi olmaz üzere bir dizi ilerici ve devrimci kurum hakkında kitaplar, makaleler yazan, akıl almaz ithamlarda bulunan Laçiner’in Kürt hareketine dair bazı tespitleri şöyle:

- “PKK, her aileden bir çocuk kaçırıp aileyi örgüte bağlayarak devlete düşman yapıyor. 8 yaşındaki çocuğu bile dağa kaçırıyor.” (Hangi PKK kitabından) Bu ‘dahiyane’ tespite göre PKK hem çocukları büyütüp kendine kadro yetiştiriyor, hem de aileler çocukları PKK’nin elinde olduğu için harekete destek veriyorlar. Yani bir taşla iki kuş...

- “Bizim anlı şanlı bazı yazar ve siyasetçilerimiz, Kürtlerin siyasi haklarından bahsederken ne yazık ki 12 yaşındaki kız çocuğunun Kandil Dağı’nın tepesinde ne işi olduğundan bahsetmiyor. 15 yaşındaki kız çocuğu 60’ındaki adamla evlendirilirken isyan edenler, aynı kız eline silah alıp terör talimleri yaparken susuyor.” (Hangi PKK kitabından)

Laçiner’in ODTÜ’de yaşanan Erdoğan protestosu ve devlet teröründen sonra yazdıkları ise halen hafızalarda:

-“Bunlar eylem müptelâsıdır, uyuşturucuyu içine çeker gibi eylemsiz duramazlar.”

-“Eylem gününden önce krokiler çıkarılır; polis nerede konuşlanacak, karşı grup nerede, taşlar nereden alınacak, molotof kokteyllerini kim hazırlayacak ve kampüse nasıl sokacak, bunlar nerelerde stoklanacak, polis müdahalesi esnasında kim hangi sloganı atacak, kim polisi kışkırtacak bunların hepsi planlanır.”

-“Birkaç öğrenciye ise özel görevler verilir; bunlar polise en ağır küfürleri ederler, annelerine, eşlerine dönük küfürler en çok sonuç verenleridir. Ardından fiziki saldırı gelir, tekme atma, taş atma ve diğerleri küfürleri takip eder. Tahrik girişimlerinde militan kızlara özel bir rol düşer. Eğer polis tahriklere gelirse, özellikle öğrencileri coplar, hatta yerde sürükleme veya saçtan çekme gibi enstantaneler yakalanabilirse eylem amacına ulaşmış demektir. Çünkü bu tür görüntüler hem medya ilgisini çekmek için, hem de polisi ve devleti kötü (onların deyimiyle faşist) göstermek için yeterlidir.” (Star 25 Aralık 2012)