(08.02.13) - Sermaye hükümeti AKP, çizdiği tüm pembe tablolarla Alevilere “özgürlük” tanıyacağını söylese de pratikte gericiliğini sürdürüyor.
Düzen partisi CHP milletvekili Hüseyi Aygün’ün geçtiğimiz Mayıs ayında TBMM Başkanlığı’na TBMM’de cemevi açılmasına ilişkin başvurusu reddedilmiş; Aygün’ün ret kararının iptali için Ankara 6. İdare Mahkemesi’ne açtığı davaya, TBMM Başkanlığı adına gönderilen yazıda “cemevlerinin ibadet yeri olmadığı” söylenerek Alevi emekçilerin inançlarına nasıl bakıldığı bir kez daha görülmüştü.
Ankara 6. İdare Mahkemesi’nce görülen davaya TBMM Başkanlığı, 15 Ocak’ta ikinci kez yazılı savunma iletti. TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanvekili Yıldız Bezginli tarafından hazırlanan yanıtta, bu sefer de “Türkiye’nin çoğunluğunun Muslümanlardan oluştuğu”, Diyanet İşleri Başkanlığı'nınsa 'dini ihtiyaçların sağlanması için zaruretten kurulduğu' yazıldı.
TBMM Başkanlığı'nın kendini savunmak için seçtiği Osmanlı belgelerinin ise Yavuz Sultan Selim döneminde Ulema Müftü Hamza ve Şeyhülislam İbni Kemal’in verdiği fetvalar ile Sultan Süleyman döneminin Şeyhülislamı Ebu Suud’un verdiği fetvalar olduğu belirtildi.
Alevileri öldürmeyi “Kızılbaşların topluca öldürülmelerinin dine göre helal olduğu”nu anlatarak destekleyen fetvalara yaslanan TBMM Başkanlığı gericiliği bir kez daha kanıtlamış oluyor. Alevilerin ezilmişliğini miras bıraktığı Osmanlı İmparatorluğu'nun devamı sermaye devleti Alevilerin haklarını gasp etmeye, inançları üzerinde tahakküm kurmaya devam ediyor.
“Alevi Çalıştayı” gibi çalşımalarla asilmilasyon ve baskıyı kabul edip biat ettirilmeye çalışılan Alevi emekçilere bu savunma ile devletin zihniyetine herhangi bir geri adım atılmadığını göstermiş oluyorlar.
Sermaye hükümeti AKP'nin şefi Erdoğan birçok vesileyle yaptığı açıklamalarda osmanlı döneminin gerici fetvalarından örnekler vermiş, Ebu Suud gibi isimlerle gurur duyduğunu vurgulamıştı.