"Adalet öldü Şerzan yaşıyor"

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 07 Eylül 2012
  • 15:15

(07.09.12) – 2010'da polis ve faşistlerin koordineli saldırısı sonucu katledilen Şerzan Kurt'un katili mahkemece önce suçlu bulundu, ardından ise tahliye edildi.

12 Mayıs 2010'da Muğla'da ilerici, devrimci ve yurtsever öğrenciler önce faşistlerin saldırısına uğramış, ardından ise polis öğrencilerin üzerine ateş açarak Şerzan Kurt isimli yurtsever öğrenciyi vurmuştu. Vurulduktan sonra 7 gün boyunca yaşam mücadelesi veren Şerzan, 19 Mayıs'ta İzmir Dokuz Eylül Tıp Fakültesi'nde hayatını kaybetmişti.

Başlatılan soruşturma ve dava sürecinde Şerzan'ın katili olduğu tespit edilen polis Gültekin Şahin tutuklandıktan sonra hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nde “olası kasıtla insan öldürme” suçundan dava açıldı.

Dava sürecinde de gerek Kurt'un ailesi, gerekse avukatlar için pek çok zorluk yaşandı. Faşist provokasyonlar dava süresince birbirini izledi, davanın yerinin değiştirilerek Eskişehir'e alınmasına rağmen provokasyonlar sürdü. Yine dava boyunca sanık avukatları Şerzan Kurt'un “terörist” olduğu, tutuklu polis Gültekin Şahin'in görevini yaptığı şeklinde savunmalar yaptılar. Polisin tutuklu yargılanmasına ise “Mardin Kızıltepe'deki davada dört özel harekat polisi tek gün bile tutuklu kalmadı. Müvekkilim ise iki yıldır tutuklu" sözleriyle itiraz edildi.

Şerzan Kurt davasının bugün (7 Eylül) gerçekleştirilen karar duruşmasında ise devletin katil polisleri nasıl koruduğu bir kez daha görüldü. Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkeme Savcısı Cevdet Beşikçi, Gültekin Şahin hakkında olası kasıtla adam öldürmekten ömür boyu hapis cezası talep etti. Hakim ise önce Şahin'i suçlu buldu, ardından ise suçluya yardım etmekten ceza indirimi uygulayarak yeni bir hukuksuzluğa imza attı ve 8 yıla mahkum etti. Gerekçe olarak ise olay yerinde olan Oktay Kebapçı'nın da silahını ateşlemiş olması ve Şahin'in de ona yardım etmiş olabileceği gösterildi. Kararın ardından Gültekin Şahin serbest tahliye edildi. Böylece mahkeme Şahin'in önce katil olduğunu kabul edip sonra da serbest bırakarak gerçek amacını göstermiş oldu.

Şerzan'ın ailesi, dostları ve avukatları ise "Adalet öldü Şerzan yaşıyor" diyerek alınan hukuksuz karara tepki gösterdiler. Avukatlar bir hafta içerisinde itiraz edeceklerini ve katillin hak ettiği cezayı alması için mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ettiler.

Şerzan davası, tıpkı diğer devlet katliamlarında olduğu gibi devletin katilleri nasıl koruduğunun tipik bir örneği olarak bir kez daha tarihte hak ettiği yeri aldı.