ABD’nin savunma harcaması, 14 ülkenin toplamından büyük!

  • Arşiv
  • |
  • ABD
  • |
  • 04 Ocak 2013
  • 16:06

Uluslararası Stratejik araştırmalar Kurumu (USAK) uzmanlarından Prof. Çağrı Erhan, Obama'nın onayladığı 633 milyar dolarlık savunma yasasını yorumladı.

USAK uzmanı Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Savunma sanayi ABD ekonomisinin motoru. Savunma sektörü ülke içi ekonominin ve politikanın belirleyicisi. ABD'nin silah harcamaları, kendisini izleyen 14 ülkenin toplamı kadar” dedi.

Çağrı Erhan: Amerika Birleşik Devletleri dünyada askeri harcamalara en fazla kaynak aktaran ülke. Son 10 yıl içerisinde de bu durumu hiç değişmedi. Aslına bakarsanız Amerika Birleşik Devletleri’ni takip eden 14 ülkenin savunma harcamalarını topladığınızda, Amerika Birleşik Devletleri, onların toplam harcamasından daha fazla bir harcama yapıyor. Bu çok enteresan bir durum. Bunun iki temel sebebi var. Bunlardan bir tanesi Amerika Birleşik Devletleri dünyanın her tarafında bir takım üslere sahip. Yaklaşık 150 ülkede küçüklü büyüklü, bunlar arasında Türkiye’deki İncirlik Üssü, Almanya’daki, Katar’daki, Suudi Arabistan’daki büyük üsler gibi binlerce askeri bulunduran üsler var. Ama birkaç kişilik misyonlar da var.

ABD, 2012’DE SİLAH SATIŞINDA REKOR KIRDI

USAK uzmanı Prof. Çağrı Erhan, "Amerika, dünyanın dört bir yanında güç bulunduran büyük bir ülke. Geçen yıl silah satışında rekor kırdı. Silahların büyük çoğunluğu da Ortadoğu'yaydı” diye konuştu.

Dünyanın pek çok ülkesinde asker bulunduran bir ülke. Bununla birlikte ABD, dünyanın bütün denizlerinde donanma dolaştırıyor. Bunun da bir maliyeti var. İkincisi, Bush döneminde başlayan terörle mücadele ya da terörle savaş kapsamında sürdürülen bir takım operasyonlar var. Amerika Birleşik Devletleri Irak’tan çekilme sürecini geçen yıl tamamladı. Fakat şimdi 2014’e Afganistan’dan çekilme süreci var. Amerika Birleşik Devletleri’nin hala Afganistan’da askerleri var. Bir yandan personel harcamaları, bir yandan da Amerika’nın halihazırda aktif sürdürdüğü çatışma var. Buna bir nevi savaş demek de mümkün. Bütün bunlar maliyetli. Tabi 2008’den bu yana dünya finansal krizine bağlı olarak Amerikan ekonomisi de ciddi anlamda zorluk yaşamaya başlayınca, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir takım bütçe kısıtlamalarının söz konusu olması gündeme geldi. Amerika savunma sanayi de aslında binlerce kişiye iş sağlayan çok önemli sektörlerden bir tanesi. Soğuk savaşın bitmesiyle beraber bir kriz yaşamıştı Amerikan savunma sektörü. Fakat soğuk savaş bittikten sonra da yaşanan ve Amerika’nın da lider konumuyla zaman zaman girdiği çatışmalar sayesinde Amerikan savunma sanayi sadece ABD ordusuna değil, kriz bölgelerindeki Amerika’nın müttefiki olan veya Amerika’yla dostane ilişkileri olan pek çok ülkeye silah satmaya devam etti. Ve bu çerçevede geçen sene de rekor kırdılar. Amerika, tarihinin en büyük silah satışını 2012’de gerçekleştirdi ABD ve bu satışların çok büyük bölümü de Orta Doğu bölgesine, tek başına Suudi Arabistan’a yapıldı. Böyle olunca Amerikan ekonomisi açısından da askeri bütçenin çok önemli bir yer taşıdığını unutmamak lazım.

Amerika'nın silahlanmasının, soğuk savaş dönemindeki gibi büyük bir silahlanma yarışı başlatma ihtimalinin her zaman bulunduğunu belirten Çağrı Erhan, "Amerikan silahlanması, sadece caydırıcı olma çabasıyla silahlanmayı da kışkırtan operasyonel tarz arasında gidip geliyor" dedi.

Çağrı Erhan: Uluslararası ilişkiler teorisinde, savunma harcamalarına ilişkin iki farklı yaklaşım var. Bir tanesi, Latince bir atasözünden Türkçeye de geçti. “Hazır ol cenge istediysen sulhu salah” yani “Barış istiyorsan savaşa hazır olacaksın” tabiri. Bu ne demek? Caydırıcı kapasiten eğer yüksek olursa o zaman düşmanların sana saldırmazlar. İkinci bir görüş ise Albert Einstein’ın dile getirdiği silahlanma harcamaları artarsa, silahlanma artarsa, “bu nihayetinde çatışma doğurur” görüşü. Aslında Amerika bunların ikisi arasında gidip geliyor.

Rusya’nın Sesi / 04.01.13