25. yıl etkinliğinin enerjisi ve gücüyle sınıfı örgütleme seferberliğine! / İstanbul BDSP

  • Arşiv
  • |
  • Makaleler/Yazarlar
  • |
  • 08 Aralık 2012
  • 10:23

Komünist hareketin 25. yılı vesilesiyle 4 büyük kentte “Devrime hazırlanıyoruz!” şiarıyla düzenlediğimiz “işçilerin birliği halkların kardeşliği” etkinliğinin İstanbul ayağı 18 Kasım tarihinde gerçekleşti. Etkinlik, komünist hareketin 25 yıllık birikiminin ve coşkusunun yansıdığı, ısrarlı ve hedefleri büyüten bir çalışma döneminin ürünüydü.

İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz 25. yıl etkinliğimizin programı, yaşanan belli eksikliklere rağmen baştan sona çizgimizin politik hakimiyetiyle ve bunun ortaya çıkarttığı coşkuyla ilerledi. Günün atmosferinin yanı sıra etkinliğe bu gücü ve coşkuyu veren o güne kadar yürütülen politik seslenme ve kitle çalışmasıdır. Bu bütünselliğiyle birlikte baktığımızda politik hedeflerine ulaşan, katılım açısından da başarılı denebilecek bir kitle etkinliği hayata geçmiş oldu.

18 Kasım’da gerçekleşen “İşçilerin birliği halkların kardeşliği” etkinliğinin günün kendisiyle sınırlı olmayan politik-pratik bir çalışma sürecinin ürünü olduğunu vurgulamak gerkiyor. Değerlendirmeyi de bu açılardan ele alarak yapmak etkinliğe yansıyan havayı anlamak açısından iyi olacaktır.

25. yıl vesilesi ile gündeme gelen ve “Devrime hazırlanıyoruz!” şiarıyla duyurduğumuz “işçilerin birliği halkların kardeşliği” etkinliği, içinden geçtiğimiz bunalımlar, savaşlar ve devrimler sürecinde ideolojik, politik, pratik ve örgütsel bir iddiaya sahip olduğumuzu ortaya koymanın ilk adımıydı. Etkinliğin ön sürecinde yaptığımız toplantılarla, sohbetlerle vb. faaliyetlerle temas kurduğumuz işçi ve emekçilere kendimizi, politik platformumuzu anlattık, gündemdeki gelişmelere dair bakışımızı emekçilere taşıdık. Devrim ve sosyalizmin bayrağını bulunduğumuz her yerde dalgalandırdık.

Bütün bir süreç boyunca Türkiye’deki ve dünyadaki gelişmeleri göz önüne alarak “işçilerin birliği halkların kardeşliği” söylemini öne çıkarttık. İşçileri, emekçileri, gençleri, kadınları, ezilen halkları birlik ve kardeşlikten yana tutum almaya çağrdık. Bu dönem aynı zamanda güncel plandaki siyasal gelişmelere, sermayenin çok yönlü saldırılarına karşı politikalarımızı ortaya koyduğumuz bir faaliyet süreciydi. Bununla birlikte komünist hareketin ısrarlı ve iradeli devrim yürüyüşüne güç katma çağrısını yükselttiğimiz bir çalışma dönemiydi.

Etkinliğin ön sürecinin bir önemli yanı ise 25. yılda öne çıkardığımız temel hedeflerden biri olan darlığı kırmak bakışıyla kitle çalışması yürütmemizdir. Kapı kapı gezen, emekçilerle yüz yüze gelerek etkinliği anlatan, gündemleri tartışan, genel seslenmeyi yaygınlaştıran şekilde kitlelere gidildi. Süreçten sınırlarımızı aşma, darlığımızı kırma, çalışmamıza yaygınlık kazandırma açısından asgari bir başarı ile çıktığımızı söyleyebiliriz. Bir yandan çalışmamızı yaygınlaştırırken öte yandan öncelikli alanlarda derinleşmeye de çalışıldı.

Bu süreç içerisinde işçi ve emekçilere ulaşmak için çıkardığımız kendi materyallerimizin yanı sıra yerel ve ulusal ölçekte kitle iletişim araçlarını kullanarak etkinliğin duyurusunu çeşitlendirebildik.

Etkinliğin gücüyle günü örmeyi sürdürüyoruz!

Sınıf devrimcileri olarak 25. yılın çağırısıyla birlikte politik, pratik ve örgütsel açıdan yeni bir dönemin kapısını açmayı önümüze koymuş bulunuyoruz. Bu etkinlik de bu hedefler doğrultusunda içinde olduğumuz sürecin bir ilk adımıydı. Bu süreçten ortaya çıkardığımız enerjiyi ve güçlü politik atmosferi örgütsel kazanımlara dönüştürme ve devrim davasını büyütme görevi bizleri bekliyor. Önümüzdeki günlerde etkinlik vasıtasıyla tanıştığımız işçilere, emekçilere ve gençlere kendimizi her açıdan anlatacak, onları mücadelenin parçası yapmak için büyük bir çaba ortaya koyacağız. Biliyoruz ki bunun kendisi önümüzdeki çalışmaları daha güçlü yürütmemizi de sağlayacaktır.

Sınıf devrimcileri olarak yeni dönemde kitlelere giderek, özelinde fabrikalara yoğunlaşarak 25. yıl etkinliğinin öncesindeki ısrar ve enerji ile faaliyetlerimize devam edeceğiz. Diğer bir yandan, sermayenin saldırılarının yoğunlaştığı, emperyalist savaş ve saldırganlığın boyutlandığı bir dönemde, emperyalist-kapitalist sisteme karşı insanlığın kurtuluşunun devrim ve sosyalizmde olduğunu anlatacak, 25 yıl önce bu topraklarda göndere çekilen proletaryanın kızıl bayrağını mücadele mevzilerimizde dalgalandırmayı sürdüreceğiz.

(Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak, 7 Aralık 2012, Sayı 15-48)