Asgari ücret ve DİSK

Greif Direnişi bizler için çok değerli derslerle dolu bir deneyimdir. Sınıf mücadelemizin en önemli örgütlenme biçimi olarak taban örgütlenmelerini inşa etmek önemli bir görev olarak önümüzde duruyor.

  • Mücadele postası
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 17 Aralık 2021
  • 17:30
ikon

Yaşanan ekonomik kriz doğrudan işçi ve emekçilerin yaşamını olumsuz etkilemekte, insanları açlığa mahkûm etmektedir. AKP şefi Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 2022 yılı asgari ücreti işçi ve emekçilerin içine itildikleri bu sefaleti bir nebze hafifletmenin çok uzağındadır. Zira açıklandığı gün, 2021 yılı başında verilen asgari ücretten 100 dolar daha düşük bir miktara tekabül ediyordu. Kaldı ki 2021 Ocak ayındaki asgari ücret bile işçi ve emekçilerin yaşamını sürdürmeye yetecek bir ücret değildi.

Her yıl insanların yaşam şartları giderek zorlaşırken, sermaye sınıfı kendi kârını düşünerek sömürüyü arttırmaktadır. İşçi ve emekçilerin örgütsüzlüğü ve sendika yönetimlerinin pasif tutumları sermaye sınıfının saldırılarını yoğunlaştırmasının önünü açmaktadır. Gelinen noktada kısmen sendikalarda örgütlü gibi görünen işçiler, sendikaların başındaki ağaların düzen içi politikaları ve sadece kendi çıkarlarını korumak için gösterdikleri pratikle ezilmeye, hakkını bile alamaz hale getirilmeye devam ediyor. Sendika ağalarının gündeme getirdiği eylemler göstermelik olmaktan, işçi ve emekçilerin düzene olan öfkesini bastırmaktan başka bir anlam ifade etmiyor.

Örneğin DİSK yönetimi ciddi bir mücadeleden uzak duruyor, işçilerin kaybolan haklarını almak için bile harekete geçmiyor. Bu haliyle DİSK çoktandır bir “tabela örgütü” halini almış bulunuyor. En son Ankara’da yapılan “Geçinemiyoruz” mitinginin örgütleyicileri arasında yer aldığı halde, mitinge temsilciler düzeyinde bile katılmamış, son ana kadar üyelerine bile haber vermemişti. DİSK artık büyük bedeller ödenerek inşa edilmiş, taban örgütleri olan, işçi ve emekçilerin hakkını arayan, gelişen siyasal olaylara karşı tepkisini ortaya koyan bir sendika değildir.

Ekonomik kriz ve asgari ücret süreci içerisinde toplumsal mücadelenin yükselmesi ve artan tepkiler karşısında DİSK bürokrasi, işçilerin birleşik mücadelesinin büyütülmesinden uzak bir anlayışla, sadece birkaç metropol şehirde basın açıklamaları gibi yetersiz bir eylem biçimi ile sokağa çıkmıştır. DİSK bürokratları son olarak 12 Aralık’ta İstanbul Kartal Meydanı’nda düzenlenen miting ile de esasında asgari ücret çerçevesindeki sözde mücadele pratiğini sonlandırmışlardır. 2020 yılının Aralık ayında Meclis önünde çok az kişi ile yapılan asgari ücret eyleminin yerine, bu yıl toplumsal muhalefetin yükselmesi sonucunda bir miting örgütlenmek zorunda kalınmış, fakat bu miting de sendikalı işçilerin katılımının bile çok zayıf kaldığı bir eyleme dönüşmüştür.

Öncelikle asgari ücretin DİSK’in sergilediği politikalarla, mücadele pratiği ile insanca yaşanabilir bir seviyeye çıkarılamayacağı ortadadır. Ayrıca DİSK’in önerdiği 5.200 TL insanların geçinebileceği bir ücret bile değildir.

Bizler mutlaka hızla işçilerin birliğini sağlayacak, işçilerin haklarını savunacak ve alacak bir sendikal anlayışla hareket etmeli, bunun üzerinden mücadeleyi büyütmeliyiz. Sendikalarımızı da kendi bireysel çıkarları doğrultusunda kullanan sendika ağalarından kurtarmak zorundayız.

Bu açıdan Greif Direnişi bizler için çok değerli derslerle dolu bir deneyimdir. Sınıf mücadelemizin en önemli örgütlenme biçimi olarak taban örgütlenmelerini inşa etmek önemli bir görev olarak önümüzde duruyor. Bu bilinçle bir adım daha ileri çıkma zamanıdır…

Ankara’dan bir işçi