Kınık’ta yaşanan maden “kaza”sıyla ilgili DİSK yazılı bir açıklama yayınladı. DİSK Yönetim Kurulu adına DİSK Eğitim ve İşçi Sağlığı İş Güvenliği Daire Başkanı Seyit Aslan tarafından yapılan açıklamada madende yaşanan süreç anlatıldı.
Patlamanın yaşandığı bölgenin Soma Katliamı ile hafızalarda olduğu belirtilen açıklamada şunlar ifade edildi:
“Patlamanın yaşandığı bölge bir kömür havzası ve Soma katliamı toplumun belleğinde hala canlılığını korumakta. İlk başta çelişkili haberlerin gelmesi büyük bir tedirginlik ve kaygılı bir bekleyiş yarattı. Tek teselli şimdilik ölüm olmamasıdır. 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa'nın Soma ilçesinde ülkemizin gördüğü en büyük maden vahşeti yaşanmıştı. Sermaye birikim rejiminin en acımasız, en katliamcı hali kendini Soma Holdingin işlettiği kömür madeninde göstermişti. Güvencesiz ve taşeron ilişkilerinin hakim olduğu, kuralsız çalışma ve üretim zorlaması sonucu madendeki faciada toplam 301 işçi katliama kurban verilmişti.
Biliyoruz, AKP'li yıllarda ortaya çıkan tablo korkunçtur. Bu yıllarda maden facialarında İstanbul İSİG meclisi verilerine göre en az 1890 maden işçisi iş cinayetlerine kurban gitti. Bu faciaların yaşandığı madenlerde rödovans taşeronlaştırma ve kuralsız çalışmanın temel üretim biçimi olması asla tesadüf değildir. Özel sektör madenciliğinde ise çalışma ortam ve koşulları her yanıyla kötü durumdadır.”
“Madenlerde ya sendikal örgütlenme söz konusu olmamakta ya da göstermelik varlıklarıyla etkisi ve kapsamı daraltılmış haldedir” denilen açıklamada şunlar ifade edildi:
“Çalışma Bakanlığının İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği alanında yaşanan bu ölümcül olabilecek olumsuzlukların karşısında kurumsal yapısını güçlendirmesini ve yapması gereken denetim ve yaptırımları bir an önce yaşama geçirmesini talep ediyoruz.
Ayrıca yaşanan patlamayla ilgili bağımsız bir komisyon tarafından inceleme yapılması ve incelemenin kamuoyuna açıklanması, madencilik sektöründe gelecekte yaşanabilecek olumsuzluklara engel olmada ciddi katkı sağlayabilecektir.”