İstanbul’da Taksim 1 Mayıs’ı gözlemi

Biz devrimciler olarak ne sendikal bürokrasinin ne de düzen partilerinin çizdiği sınırlarda kalarak Taksim iradesinden vazgeçmedik ve sermaye düzeninin bekçileri karşısında sonuna kadar direndik!

  • Mücadele postası
  • |
  • Güncel
  • |
  • 05 Mayıs 2024
  • 15:30
ikon

1 Mayıs’a giden süreçte devrimci grupların basıncından ve toplumdaki Taksim beklentisinden kaçamayan DİSK yöneticileri, Taksim’e çıkacaklarını ilan ettiler. Yer tercihi konusunda, emekçilere kefil olduğuna dair manasız açıklamalar yapan Özgür Özel ve CHP’ye yaslanan DİSK Saraçhane’yi işaret etmiş, KESK ise Beşiktaş’ta karar kılmıştı. Son güne gelindiğinde ise KESK yangından mal kaçırırcasına yaptığı açıklama ile Beşiktaş buluşmasını iptal ederek Saraçhane’ye çağrı yapmıştı. Beşiktaş’a çağrı yapan grupların bir kısmı KESK’in peşinden Saraçhane’ye gitti. Diğerleri ise Taksim’i zorlama iddiasında samimi olan ve tarihsel hafızanın da bulunduğu bazı noktalara çağrıda bulunarak Taksim iradesine sahip çıkmaya karar vermişti. 

1 Mayıs sabahında biz ise BDSP, DGB, TOMİS ve DEV TEKSTİL olarak Çağlayan Nazım Hikmet Kültür Merkezi önünden “Biji 1 Gulan, Yaşasın 1 Mayıs!” ve “1 Mayıs Kızıldır, Kızıl Kalacak!” sloganlarımızla Taksim’e doğru yürüyüşe geçtik. Devrimci irade karşısında hem nicelik hem de nitelik bakımdan yetersiz kalan polislerle dakikalarca süren bir arbedeye giriştik, her yoldaşımız için tam bir dayanışma örneği göstererek ve son gücümüze kadar direnerek mücadele ettik. Yoldaşlarımızın büyük çoğunluğu ancak takviye polis ekipleri geldikten sonra ters kelepçeyle, yere yatırılarak, ancak tüm bunlara rağmen başları dik bir şekilde gözaltına alındı. Bir yoldaşımız kelepçe takılacağı esnada adeta canına kastedilmek istenircesine karşıdan gelen bir aracın altına itilmek suretiyle yere atıldı. Yürüyüşle ilgisi olmayan, sadece o esnada yoldan geçen insanlar dahi gözaltına alınmaya çalışıldı.

Direnişimiz esnasında henüz gözaltına alamadıkları biz beş kadının önüne yaklaşık 40 polis kalkanlarıyla adeta bir duvar ördü. Kol kola girerek attığımız sloganlarla gözaltıların hukuksuzluğunu, korkmadığımızı ve Taksim’den vazgeçmeyeceğimizi haykırdık. Son olarak polis saldırısının çekimini yapmaya çalışan Kızıl Bayrak muhabiri ve biz gözaltına alındık.

Sağlık kontörlü için götürüldüğümüz Bağcılar Devlet Hastanesi’ndeki hekim tarafından usulüne uygun olmayan bir biçimde muayene edilmeye çalışıldık. Arkasından, Vatan’da bulunan Emniyet Müdürlüğü önündeki gözaltı araçlarında savcıdan talimat gelmemesi gerekçe edilerek yaklaşık 8 saat bekletildikten sonra ifadelerimiz alındı ve Seyrantepe Devlet Hastanesi’ndeki sağlık kontrolünün ardından serbest bırakıldık.  

 

Gözaltından çıktıktan sonra bizden önce alınan yoldaşlarımızın durumunu öğrenmek ve diğer alanlardaki gelişmeleri takip etmek için telefonlarımızı kontrol ettiğimizde bütün yoldaşlarımızın bırakılmış olması bizi sevindirdi. Ancak gözaltı süreleri uzatılan Gençlik Komiteleri ve Partizan’dan arkadaşlarımızın olduğunu duymak oldukça üzdü ve öfkelendirdi.

Daha sonra Saraçhane’de biz devrimcilerin öngördüğü üzere CHP’nin ve DİSK’in alanı terk ettiğini ve diğer sol-sosyalist grupların Bozdoğan su kemerinin önündeki barikatı aşamadığını okuduk. Tüm bu yaşananlardan en rahatsız edici olanı, Saraçhane’de İbrahim Kaypakkaya’nın görselinin basılı olduğu flamalar bahane edilerek polis saldırısına uğrayan Partizan okurlarıyla alanda bulunan siyasi çevrelerin neredeyse hiçbirinin dayanışma göstermemesidir.

Maalesef ki gözaltılar bizimle sınırlı kalmadı, iktidar sadece ideolojik değil, baskı aygıtlarını da kullanmaya devam ederek 3 Mayıs sabahı Saraçhane’de meşru bir biçimde 1 Mayıs kutlamalarına katılma hakkını kullanan onlarca kişinin evine polis baskınları yaptırttı. 

Nihayetinde gururla söyleyebiliriz ki biz devrimciler olarak ne sendikal bürokrasinin ne de düzen partilerinin çizdiği sınırlarda kalarak Taksim iradesinden vazgeçmedik ve sermaye düzeninin bekçileri karşısında sonuna kadar direndik! Gözaltına alınan tüm dostlarımızla dayanışıyor ve onlar ile direnmeye devam ediyoruz!

Biji 1 Gulan, Yaşasın 1 Mayıs!

Gebze’den genç bir devrimci