Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!

Koronavirüs salgını ile mücadele kapitalizme karşı mücadeleden bağımsız değildir.

  • Mücadele postası
  • |
  • Güncel
  • |
  • 11 Nisan 2020
  • 21:07
ikon

Dünyada birçok salgın yaşanmış, milyonlarca insan bu salgınlarda hayatını kaybetmiş, bazı salgınlar ise mutasyonlar geçirerek günümüze ulaşmıştır. Bunların birçok sebebi var tabi ki, ancak hastalıklara çözüm bulunmamasının esas nedeni kapitalist sistemdir.

Kapitalist emperyalist sistemin bitmek bilmeyen kar hırsı ile dünyaya egemen olma, pay kapma savaşları daha da pervasızlaşarak devam ediyor. Özellikle Ortadoğu başta olmak üzere Suriye'ye saldırı, dünyanın birçok ülkesinde süren pay kapma savaşları, iç savaşlar, silahlanma sürüyor. Bunlara doğa felaketleri, küresel ısınma, iklim krizi ekleniyor. Sistem savaş, yıkım, açlık, yoksulluk, sefalet üretiyor. Durum içeride de vahim. AKP iktidarının içerde derinleşen baskı politikalarını, dışarda savaş politikaları tamamlıyor. Dikta rejimini ayakta tutmak için Suriye'ye saldıran iktidar, Mültecileri istismar ederek, onları bir “koz” olarak kullanıyor.

İşçi ve emekçiler açlıkla yoksullukla mücadele ederken AKP iktidarı döneminde kadına yönelik şiddet taciz ve tecavüzler kat kat arttı. Bu arada çocuk istismarının akıl almaz boyutlara ulaşması saray rejimi ile kapitalist sistemin çürümüşlüğünü gözler önüne sermektedir.  

Dünyada ve Türkiye'de işçi emekçiler bunlarla boğuşurken 2019 yılının Kasım ayında Çin’de ortaya çıkan koranavirüs tüm dünyayı etkisi altına aldı.  Özellikle sanayinin beşiği olan bölgelerde önlem alınmaması, üretimin devam ettirilmesinden dolayı on binlerce kişi hayatını kaybetti. Vaka sayısı ise 1.5 milyonu geçti.

Salgının yayılmasından sonra bütün hükümetler mecburen sert önlemler almaya başladılar. Buna rağmen hiçbir ülkede işçi ve emekçiler için kesin çözüm olacak önlemler alınmadı. Bazı ülkelerde işçiler için alınan önlemler ise oradaki işçilerin militan mücadeleleri sayesinde oldu.

Koronavirüs salgını bütün dünyada ve ülkemizde bir krize yol açtı. Çünkü hükümetler bu krizi çözecek kesin önlemler almaktan imtina ediyorlar. Kapitalist devletlerin izlediği neo liberal politikalar sonucu sağlık sistemi 21. yüzyılda çökmüş durumdadır. Tıbbı cihazlar eksik. Yoğun bakım yatak oranları çok sınırlı, sağlık emekçileri için yeterli koruyucu ekipman bile sağlanmıyor. Neo liberal vahşetin bedelini milyonlarca insan hayatıyla ödüyor. Tüm bu kepazeliklere rağmen kapitalist sistem krizleri fırsata çevirerek ayakta kalabiliyor. Bu kimi zaman deprem, sel gibi afetler kimi zaman salgın, kimi zaman ekonomik kriz vb şeklinde oluyor. Örneğin ülkemizde 99 gölcük depreminde sermaye devleti emekçiler enkaz altından ceset toplarken Mezarda Emeklilik Yasası’nı çıkardı. Aynı şekilde AKP de 15 Temmuz darbe girişimini kendi darbesini yapmanın imkanına çevirdi.

Salgından dolayı insanlar toplu şekilde ölüyor ama kapitalist devletler ilk önlemleri almaktan bile aciz. Sistem bir sağlık krizine girmiş. Salgının önüne nasıl geçilebileceğini söylüyorlar ama önlem almıyorlar. Her krizde en büyük zararı işçi sınıfı, emekçiler, ezilen halklar görüyor, görmeye de devam ediyor. Tüm bu krizlerin kaynağı ise kapitalizmdir. Bu sistem krizleri de kendini dizayn etmenin bir imkanına çevirmeye çalışmaktadır. Bu kokuşmuş düzen koronavirüs salgını nedeniyle içine girdiği krizden de kurtulmayı hedeflemektedir.

Salgına rağmen fabrikalarda üretim devam ederken işsizlik artıyor, bununla beraber açlık, yoksulluk sefalet de artıyor. Çıkacak olan daha büyük krizlerle mücadele noktasında hazırlıklı olmak zorunda olduğumuzu emekçilere anlatmak zorundayız. Çünkü kapitalizme karşı mücadele etmeden kapitalizmin yarattığı krizlere karşı mücadele edemeyiz.

Kapitalizme karşı çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde

Bugün işçi ve emekçiler olarak virüsten korunmaya ve yayılmasını engellemeye yönelik alınan tedbirler noktasında duyarlı olmaya çalışıyoruz. İşçi ve emekçiler olarak aynı zamanda ortaya çıkacak olan daha büyük krizlerle mücadeleye de hazırlıklı olmalıyız. Bu ise en başta kapitalist sistemi hedef alan bir mücadeleye bir hazırlık süreci olmalıdır. Çünkü kapitalizme karşı mücadele etmeden kapitalizmin yarattığı yıkımlara karşı da etkili bir mücadele geliştirilemez.

İzmir'den bir sınıf devrimcisi