- Gece yarısı 03.00'te apar topar yurttan çıkarıldınız. Bu durum hakkında ne düşünüyorsun? Yaşanan süreci aktarabilir misin?
Şöyle anlatayım. Ben haftada iki gün bir giyim mağazasında çalışmaktayım. Çıkışta yurda yetişemediğim için teyzemin evine gittim. Arkadaşım gece 03.00’te aradı ve yurdun boşaltıldığını söyledi. Önce anlamadım ben. Sonra 04.00’e kadar düşünüp gitmeye karar verdim, arkadaşım o arada eline geleni valizime atmış. Ama sorun şu ki sevdiğiniz birini kaybettiğinizde geri kalan tüm hayatınızda ondan kalan birkaç hatırayla yetinmek zorundasınız. Ben babamı geçen yıl kaybettim ve babamın eşyaları odada kaldı. Birkaç fotoğrafı vardı onlar kaldı. Yurda gittiğimde içeri girip birkaç şey alabildim sadece hemen çıkmam gerekti. Bize daha önceden haber verilseydi sorun olmayacaktı. İnsanların karantinaya alınması gerekiyor olabilir fakat bize boşaltmamız için yeterli zaman verilmedi. Taksiyle gittim gecenin o saatinde, param yoktu. Uyanık olan bir arkadaşımdan istedim, attı ve öyle gidebildim. Eşyalarımıza ne olacak bilmiyoruz. Maddi değeri olan her şey önemsiz şu anda. Manevi değeri olan eşyalarıma ulaşmak istiyorum. Bütün her şeyim açıkta kaldı. Eşyalar için yakılacak diyenler var.
-Yerleştirildiğin yurtta herhangi bir sıkıntı var mı? Bildiğin üzere umreden gelip, yurtlara yerleştirilenlerden biri yurtlar hakkında “Burası ahır” ifadesini kullandı. Bu durum hakkında ne düşünüyorsun?
Bizim yurtlarımız Ankara içindeki en güzel yurtlar “ahır” kelimesi asla kabul edilebilir bir şey değil.
-Sizi farklı farklı yurtlara yerleştirdiler. Tüm öğrencilerin barınma ihtiyacı karşılandı mı? Açıkta kalan öğrenciler oldu mu?
Bizi Saime Kadın yurduna götürdüler, ben tekrar teyzemin evine döndüm ama o insanlar saatlerce sıra bekleyecekti. Onlara da demişler ki, yeterli yer yok. Bunları arkadaşlarımdan duydum. Herkes perişan oldu.
-Açıkta kalanlara ne olduğunu biliyor musun?
Evine gidenler olmuş. Sonra ne oldu, bilmiyorum. Direkt AŞTİ’ye gitmek isteyenler vardı, o kadar eşyayla. Bazı araçlar AŞTİ’ye gitsin dedik, yok dediler.
-Tüm bu yaşanan süreci nasıl değerlendiriyorsun?
Yine biz öğrenciler mağdur edildik. İnsancıl bir şey değildi bu yapılan. Çok üzücü…
Kızıl Bayrak / Ankara