Kızıl Bayrak basılı yayınına ara verdi!

Bilim insanlarının, uzmanların ve sağlık emekçilerinin açıklamalarına göre, kamusal önlemlerin yanı sıra bireyler ile bağımsız kurum ve örgütlenmelerin alacağı tedbirler de salgın karşısında kritik bir önem taşımaktadır. Kızıl Bayrak gazetesi olarak tüm bu uyarıları fazlasıyla önemsiyor ve dikkate alıyoruz. Bu bağlamda gazetemizin basılı yayınına bu hafta çıkarmayı planladığımız Mart 2020-12 sayısından itibaren bir süreliğine ara veriyoruz.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 18 Mart 2020
  • 20:54

Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi ilan ettiği Koronavirüs salgını dünya çapında toplum sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.

İlk olarak Çin’in Vuhan kentinde görülen ve büyük bir hızla diğer ülkelere yayılan Koronavirüs bugüne kadar 200 bine yakın insana bulaşmış, binlerce insanın ise hayatına mal olmuş durumdadır. Bu sayılar istikrarlı bir şekilde gündelik olarak artmaktadır.

Söz konusu salgın Türkiye açısından da ciddi riskler oluşturmaktadır. Resmî açıklamalara göre Türkiye’de ilk olarak 10 Mart’ta bir kişide Koronavirüs tespit edilmiş, çok kısa bir zaman dilimi içerisinde tanı sayısı sıçramalı olarak 100’e ulaşmıştır. Ve yine resmî açıklamalara göre ilk can kaybı 17 Mart’ta gerçekleşmiştir.

AKP iktidarının lafı dolandıran açıklamaları dahi salgının çok daha kapsamlı yaşanacağı bir döneme girildiğini göstermektedir. Bu durum, başta işçi ve emekçiler olmak üzere toplum sağlığının önemli bir tehdit altında olduğunu ortaya koymaktadır. Bilim insanlarının, uzmanların ve sağlık emekçilerinin açıklamalarına göre, kamusal önlemlerin yanı sıra bireyler ile bağımsız kurum ve örgütlenmelerin alacağı tedbirler de salgın karşısında kritik bir önem taşımaktadır.

Kızıl Bayrak gazetesi olarak tüm bu uyarıları fazlasıyla önemsiyor ve dikkate alıyoruz. Bu bağlamda gazetemizin basılı yayınına bu hafta çıkarmayı planladığımız Mart 2020-12 sayısından itibaren bir süreliğine ara veriyoruz. Zira kapitalist sömürü düzeni içerisinde yaşam hakları bin bir yöntemle hiçe sayılan işçi sınıfı ve emekçilere karşı sorumluluğumuz bunu gerektiriyor.

Medyanın, yayıncılığın ve dağıtım ağının tekelleştiği günümüz Türkiye’sinde gazetemizi yıllardır okurlarımıza bizzat ulaştırıyoruz. Bu nedenle, toplumsal yaşamda bire bir temasın minumuma indirilmesi gereken böylesi bir süreçte alınması gereken tedbirler açısından en doğrusunun basılı yayın faaliyetine ara vermek olduğunu düşünüyoruz.

Öte taraftan, gazete olarak günlük internet sayfasına ve sosyal medya hesaplarına sahibiz. Basılı yayın faaliyetimizin durdurulmasıyla birlikte bu mecraların önemi çok daha artacaktır. Okurlarımız sınıfın, devrimin ve sosyalizmin sesi olan Kızıl Bayrak’ı günlük site ve sosyal medya mecralarından takip edebilirler. Bu alanlarda gazetemizin daha çok kitleye ulaşması için kolektif çabamızın parçası olabilirler.

Tüm işçileri, emekçileri ve gençleri özgür, eşit ve sağlıklı bir toplumda yaşama dileği ile Kızıl Bayrak’ı sahiplenmeye, sosyalizm mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.

Kızıl Bayrak