6. Filo'yu unutma!

Gençlik hareketinin yükseldiği yıllara baktığımızda en geniş yankıyı bulan kitlesel eylemlerin emperyalizm karşıtı eylemler olduğunu görüyoruz. 6. Filo eylemlerinden önce yaşananlar da aslında bu kitlesel eylemin habercisi niteliğindeydi. ABD karşıtı gösteriler 1967 senesinde de gerçekleşmişti.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 16 Temmuz 2023
  • 08:00

‘60’lı yıllar birçok ülkede sokaklara, meydanlara taşan mücadele dinamiğinin Türkiye'de de karşılık bulduğu, yaşadıkları topraklara karşı sorumluluk duyan, sorgulayan binlerce gencin düzenin sınırlarından taşmaya başladığı ve mücadeleye atıldığı yıllar olmuştur. 1968 senesi ise Türkiye'de devrimci öğrenci hareketinin birçok açıdan geliştiği, hareketin yer yer işçi sınıfı ile buluştuğu, toplumsal ve siyasal sorunlara konusunda ses yükselttiği yıllardır. Özellikle anti-emperyalist bir kimliğe bürünen bu hareketliliğin zirvesi 6. Filo eylemleri olmuştu. 15-17 Temmuz 1968’de Amerikan emperyalizminin donanması 6. Filo'ya karşı Dolmabahçe'de kitlesel bir direniş yaşandı.

ABD'nin Akdeniz'de görevli olan 6. Filo’ya bağlı gemileri 15 Temmuz günü İstanbul'a geldi. Ancak 6. Filo'nun gelecek olması duyulur-duyulmaz üniversiteli gençlik tarafından büyük bir öfkeye neden oldu. Devrimci öğrenciler “6. Filo defol!” şiarı ile başta üniversitelerde çeşitli eylemler düzenledi, afiş ve bildiri dağıtımları gerçekleştirdi. Bu protesto süreci üniversitelerle de sınırlı kalmayarak sokaklara taştı.

6. Filo Dolmabahçe'ye demir attığı gün -15 Temmuz'da- 100'e yakın İTÜ'lü öğrenci Dolmabahçe'de eylemler düzenledi. Eylem sırasında konuşmalar gerçekleştiren isim İTÜ Talebe Birliği Başkanı Harun Karadeniz'di. Eylemler 16 Temmuz günü daha kitlesel bir hale geldi. Devrimci öğrenciler ve polis arasında gün içinde çatışmalar yaşandı.

“Arkadaş kan izini takip et ve gör!”

17 Temmuz günü, İTÜ öğrencileri tarafından yapılan 6. Filo karşıtı eylemin ardından, polis Gümüşsuyu’ndaki İTÜ Yurdu’nu bastı. Yurt baskını sırasında 3'ü ağır olmak üzere birçok öğrenci yaralandı ve gözaltına alındı. Adını mücadele tarihimize yazdığımız 6. Filo eylemlerinde öne çıkan öğrencilerden biri olan Vedat Demircioğlu ise bu yurt baskınında polislerin yurt binasından aşağı atması onucu komaya girdi, 7. gününde ise yaşamını yitirdi. Onun düştüğü yere mücadele arkadaşları şu notu bıraktı: “Arkadaş kan izini takip et ve gör!” Vedat Demircioğlu bu uğurda ölümsüzler kervanına katılanların ilki oldu.

Yurt baskını ve Vedat Demircioğlu'nun yurt binasından atılması devrimci öğrencilerin öfkesini daha da harladı. 6. Filo'ya karşı gerçekleşen eylemler daha da kitleselleşti. 18 Temmuz günü binlerce devrimci öğrenci Taksim Meydanı'nda toplanarak eylemlerini sürdürdü. O gün Dolmabahçe'ye yürüyüş gerçekleştiren devrimci öğrenciler karaya çıkan 6. Filo askerlerini denize döktü. 6. Filo askerleri, bu protestoların sonucu olarak erken geri dönme kararı almak zorunda kaldı. 20 Temmuz tarihinde ise Beyazıt Meydanı'nda “Barış için Amerikan emperyalizmine karşı savaş!” ve “Bağımsız Türkiye!” mitingi düzenlendi.

O dönem devrimci öğrenciler tarafından yazılmış ve halka dağıtılan 6. Filo karşıtı bildiriden bir kesit:

“6. Filo, 54 tane ikili anlaşmanın ve 101 adet Amerikan üssünün bekçisidir ve halkımıza dost değil düşman bir kuvvettir… 6. Filo toprak ağalarının düzenini beklemektedir… 6. Filo, düşük ücretlerle çalıştırılan işçilerin değil, bu işçileri sömüren, bu işçileri ücret kölesi olarak çalıştıran sömürgen şirketlerin düzenini beklemektedir… 6. Filo, petrolümüzden bakırımıza tüm yeraltı kaynaklarımızı soyan yabancı şirketlerin düzenini beklemektedir… Kısaca 6. Filo, bu çürümüş ve halk düşmanı düzenin bekçiliğini yapmaktadır.”

***

Gençlik hareketinin yükseldiği yıllara baktığımızda en geniş yankıyı bulan kitlesel eylemlerin emperyalizm karşıtı eylemler olduğunu görüyoruz. 6. Filo eylemlerinden önce yaşananlar da aslında bu kitlesel eylemin habercisi niteliğindeydi. ABD karşıtı gösteriler 1967 senesinde de gerçekleşmişti. 1968 senesindeki büyük 6. Filo eyleminin ardından ODTÜ'lü devrimci öğrenciler Kommer'in arabasını yaktılar. 28 Kasım 1968 tarihinde gerçekleşen eylemde “Vietnam Kasabı” lakabı ile bilinen Amerikalı Kommer'in arabası aralarında Sinan Cemgil'in de olduğu ODTÜ'lü öğrenciler tarafından yakıldı.

Başta 6. Filo eylemleri olmak üzere, o dönem gerçekleştirilen eylemler, devrimci gençliğin anti- emperyalist mücadelede ne kadar kararlı olduklarını göstermektedir.

M. Nevra