Orta Vadeli Program’da sözü geçen “yeni vergi yasa tasarısı” meclis komisyonuna geldi. Vergide adalet sağlayacağı iddia edilen tasarı baştan aşağıya bir göz boyamadan ibaret. Tasarı komisyona gelmeden yürütülen tartışmalarda sanki sermayeden biraz daha fazla vergi alınacakmış izlenimi yaratmak için özel bir çaba harcadılar. Oysa taslağın maddelerine bakıldığında ortaya çıkan işçi ve emekçilerin vergi yükünün artması, sermaye için ülkenin vergi cenneti haline getirilmesi gerçeğidir.
Tasarının en dikkat çekici maddesi kurumlar vergisine asgari %10’luk bir baraj getirilmiş olması. Yani devlet diyor ki; yasal olarak kurumlar vergisi %25 ama ben bunu toplayamıyorum, bir çok şirket sıfır vergi veriyor. Bundan sonra en az %10 vergiyi her durumda alacağım… Bunun da istisnası var tabi. Cumhurbaşkanı istediği şirketi bu %10 vergiden muaf tutabilecek.
Tasarının diğer bir göz boyama maddesini “Yap-İşlet-Devlet ve Kamu Özel İş birliği” projelerine ait gelirden alınan verginin %25’ten %30’a çıkarılması önerisi oluşturuyor. Kamuoyunda büyük tepkiye konu olan bu projeler zaten devlet garantili. Yani devlet burada vergiyi %5 artırdığında sermayenin bir cebinden aldığını öteki cebine vermiş oluyor.
Tasarının başka maddeleri ise doğrudan saldırı içerikli. EYT'li çalıştıran patronlara %5 desteğin kaldırılması talep ediliyor. Böylece emekli olduğu halde çalışmak zorunda kalan milyonlarca emekçi kolayından kapı önüne konulacak. Yurtdışı çıkış harcının 150 TL'den 500 TL'ye çıkarılması ile eğitim, iş vb. birçok nedenle yurtdışına giden herkesten toplanacak harçlarla vergi geliri arttırılmak isteniyor. Sermayenin ballı börekli gelir kaynaklarına ise hiç dokunulmuyor.
Ne iktidar sözcülerinin arada dile getirdiği servet vergisi ne de dolaylı vergilerin kaldırılması taslakta yok. Ücretlerden alınan gelir vergilerinin düşürülmesine dönük bir düzenlemenin ise adı bile geçmiyor. Bunun böyle olması normaldir. Kim ki sermeye sınıfından ona hizmet etmekte hiçbir zaman kusur eylemeyecek iktidarlardan adaletli bir vergi sistemi bekler, onun sonu her zaman hüsran olur. Vergi kapitalist sistemde bir soygun aracı, emekçiden alıp kapitalistin cebini doldurmak için işleyen bir mekanizmadır.
Sermayenin kâr üzerine kâr rekoru kırdığı, servet ile sefalet arasındaki kutuplaşmanın hiç olmadığı kadar keskinleştiği, milyonlarca insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir dönemden geçiyoruz. Ekonomik krizin faturası her yolla işçi ve emekçilerin sırtına yıkılıyor. Atılan tüm adımlar işçi ve emekçilerin gözünü boyamak, propagandayla avutmak için atılıyor. Ama her yeni düzenlemede sermaye daha fazla kazanıyor.
Tıpkı yakın zamanda açıklanan sözde tasarruf tedbirleri gibi yeni vergi düzenlemesinin hedefi de işçiler. İktidar aradığı kaynağı sermayeden değil işçi sınıfı ve emekçilerin sırtından çıkarmaya kararlı. Bu tasarısı bunun son örneği.
Sendikamız krizin faturasını sırtımıza yıkmaya kararlı politikalara karşı kararlı mücadelesini sürdürecek, bu konuda atılacak bütün adımları destekleyecektir. Ekonomik saldırı adımları karşısında işçi ve emekçileri omuz omuza vererek birleşmeye, taleplerimiz için mücadeleyi güçlendirmeye çağırıyoruz.
*Dolaylı vergiler kaldırılsın!
*Yoksulluk sınırına kadar ücretlerden gelir vergisi alınmasın!
*Artan oranlı gelir vergisi. Sermaye sınıfından servet vergisi alınsın.
*Başta eğitim sağlık ve ulaşım olmak üzere tüm temel kamu hizmetleri ücretsiz hale getirilsin!
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası