24. Dönem Tekstil Grup Toplu İş Sözleşmesi (TİS) 31 Mart 2019 tarihinde sona ermesine rağmen, sözleşme süreci, kapalı kapılar ardında “sessiz sedasız” devam ediyor. Tekstil patronlarının oyalayıcı ve dayatıcı tutumları devam ediyor. Yetkili sendikalar ise, süreci işyerlerine ve bir mücadele programına dayanmadan yürütmeye çalışıyor. Öyle ki taslaklardan, bırakalım kamuoyunu, pek çok işçinin haberi dahi bulunmuyor.
Yetkili sendikalar ile tekstil patronları ile görüşme süreci, arabuluculuk aşamasına gelmiş durumda. Ancak ücret maddeleri konusunda halen alınan bir mesafe yok. TEKSİF, ilk 9 ay için %20 artı kıdem zammı talep ederken, DİSK Tekstil ise, ilk altı ay %15, ikinci altı ay ise, üzerine %10 öneriyor. Tekstil patronlarının ise ‘sıfır zam’ istedikleri yönünde söylentiler var. Aynı zamanda 2013 yılında grev gerekçesi olan ikramiyelerin düşürülmesi de tekstil patronlarının gündeminde…
Tekstil patronlarının bu kadar keyfi ve rahat davranmalarının en temel sebebi, tekstil işçilerinin örgütsüzlüğü, mevcut yetkili sendikaların işbirlikçi-uzlaşmacı çizgileri…
Ancak tek sebep bu da değil… Geçtiğimiz günlerde imzalanan TÜPRAŞ sözleşmesi, tekstil ve metal patronlarına güç veriyor. Sözleşmede anlaşma sağlanamayınca süreç YHK’ya (Yüksek Hakem Kurulu) gitmiş ve YHK, TÜPRAŞ patronunun teklifinin bile gerisinde %6 zam, 3 yıllık sözleşme ve kimi hakların tırpanlanması ile sözleşmeyi bağıtlamıştır.
TÜPRAŞ sözleşmesi ile tüm işçi sınıfına bir mesaj verilmiştir. Patronların verdiğini kabul edin, yoksa YHK size daha azını verir!
Tekstil sözleşmesini de bu tehlike beklemektedir. Tekstil patronları ‘sıfır zam’ dışında kazanılmış haklarımızın hepsine el koymak istemektedir. Nasıl olsa, YHK da elinin altındadır.
Yetkili sendikalar da, süreci ciddi bir şekilde örgütlememekte, işçileri sürecin parçası yapmak için bir çaba sarf etmemekte, tekstil patronlarının oyalayıcı, keyfi davranışları ve dayatmaları karşısında tutum almamakta ve hiçbir eylemli süreci başlatmamaktadır.
Hiçbir şey için geç değildir. Ama mevcut durum çok ciddidir. Tekstil işçileri, bugüne kadar kazanılmış en temel haklarını kaybetmek ile yüz yüzedir.
Kazanabilmesinin tek şartı kendi birliğine, üretimden gelen gücüne güvenmektir.
Tekstil İşçileri Birliği