Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) olarak 17 Mart tarihinde Genişletilmiş Merkezi Yürütme Kurulu (GMYK) toplantısını gerçekleştirdik. Ekonomik-siyasal krizin derinleştiği, seçim vaatleri ile sınıfın yapay bir bölünme içine sürüklendiği bir dönemde sınıfın örgütlü mücadelesini büyütme bakışı temel gündemimizi oluşturdu. Üye, yönetici ve temsilcilerimizin katıldığı toplantıda öne çıkan değerlendirme ve çalışma planını şu şekilde özetleyebiliriz.
- Ocak ayında yaptığımız genel meclisin ardından bugüne yapılan faaliyetlerin aktarılması ile toplantımızı başlattık. Öncelikle gündemimiz yaşanan ekonomik ve siyasal gelişmelerin işçi sınıfına yansımaları oldu. Kriz bahanesiyle işten atmaların, esnek ve kuralsız çalışmanın yaygınlaştığı, pek çok alanda ücret gaspından, yıllık izinlerin zorla kullandırılmasına kadar farklı yansımaları bölgelerden örneklerle tartıştık. Yaşanan ekonomik saldırıların yanı sıra coğrafyamızı ve tüm dünyayı saran kirli savaş, ırkçı saldırılara değindik. Yaşanan kirli savaş ve saldırganlık politikalarına karşı “işçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarının güncel önemi üzerinde durduk.
- Ocak ayı itibariyle ücretlere yapılan sefalet zamları ve buna karşı gerçekleşen işçi eylemliliklerinin değerlendirmesi oldu. Asgari ücretin AGİ ile birlikte 2020 TL olması yüksek bir zammış gibi görünse de temel tüketim maddelerine, faturalara, vergilere vb. gelen zamlarla ücretler açlık sınırının çok altında kaldı. Pek çok fabrika ve atölyede asgari ücret sonrasında kırıntı düzeyinde zamlar yapıldı. Sınırlı ve parçalı da olsa tepkiler açığa çıktı.
Sendikamız bu süreçlerde gerek sosyal medya üzerinden gerekse fabrikalara, sanayi havzalarına giderek “sefalet ücretlerini kabul etmeyelim!”, “sefalet ücretlerine karşı üretimden gelen gücümüzü kullanalım!” şiarlarını yükseltti, işçilerin örgütlülüğünü güçlendirmek için sendikalaşma ve örgütlenme çağrısında bulundu. Hala devam eden eylemli süreçlere yön verme çabasını güçlendirerek sürdüreceğiz.
- Sermaye düzeninin patronlara verdiği 2019 İstihdam Teşviki ve kısa çalışma ödeneği gibi uygulanmaların ne anlama geldiği üzerine tartışma yapıldı. Önümüzdeki dönemde sendika olarak bu konuda bilgilendirme yapacak. İşsizlik fonunun bu şekilde yağmalanması üzerine bilgilendirmelerini sürdürecek.
- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Türkiye’de ve dünyada geniş bir eylemli süreç olarak işlendi. Bu 8 Mart’ta sendika olarak çıkardığımız magnetleri örgütlü-örgütsüz pek çok fabrikaya ulaştırarak emekçileri mücadeleye çağırdık. 8 Mart’ı ve kadın işçilerin sorun ve taleplerini özel olarak işleyen sendika bülteni ve bildirileri işçilere ulaştırdık.
Genel seslenişlerin ötesinde temsilciliklerimiz 8 Mart vesilesiyle kadın işçilerin sorunları ve örgütlenme sorunlarını farklı toplantı, geniş katılımlı etkinlik ve mitinglerde dile getirdi. İşçi kadınların sorunlarının her geçen gün derinleştiği bilinciyle sorunların ve mücadele taleplerinin işlenmesi ve özel bir çalışmaya konu edilmesi gerekliliğini bir kez daha vurguladık.
- Mevcut sendikaların son dönem açığa çıkan patron-hükümetle ilişkileri ve örgütlülük düzeylerini değerlendirdik. Tekstil sektöründe geçmişten bu yana örgütlülük düzeyinin zayıf tablosu ve sınıf sendikacılığı üzerine çalışmamızı konuştuk. Sendikaların “hak verilmez alınır” bilincinden giderek uzaklaştığı ve sermayeden icazet alma anlayışının arttığına dair gözlemleri paylaştık. Sendikamızın tüzüğü ile de güvenceye alınmış olan “sınıf sendikacılığı” anlayışının güçlü bir tanıtıma dönüşmesi için planlamalar yaptık. Tüm çalışmalarımızı işçilerin tabandan birliğini sağlayacak bir yöntemle işleyeceğiz.
- İşçi sınıfın mihenk taşı olan Greif İşgali’nin yargılanma süreci devam ediyor. 15 Nisan’da yapılacak ikinci duruşma öncesi, tüm işçi-emekçileri ve ilerici kamuoyunu bilgilendirme amaçlı hazırlıkların yapılması planlandı. Bir kez daha işçi sınıfın grev-direniş hakkının yargılanmayacağını vurgulayacağız.
- 31 Mart’ta işçi sınıfı-emekçilerin önüne bir kez daha seçim sandıkları koyulacak. Tartışmalar ve rant kavgaları sürerken insanca bir yaşamın sandıkla değil, işçi sınıfın örgütlü mücadelesiyle kazanılabileceğine dair tutumuzu belirledik. Seçim süresince “seçim çare olmaz, bu düzen dikiş tutmaz!” bakışıyla çalışmamızı sürdüreceğiz.
- Tekstil sektörünün TİS tartışmaları başladı. Ama bu tartışmalar kapalı kapılar ardından işçilerden habersiz bir şekilde örgütleniyor. Bu kapsamda TİS tartışmaları kapsamında hazırlanan bildiri, broşür vb. materyalleri fabrikalara götürmek üzerine planlamalara devam edeceğiz.
- İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. 1 Mayıs’ı tüm alanlarda bilgilendirme toplantılarından, geniş katılımlı etkinliklere konu edeceğiz. Kölece çalışma ve yaşam koşullarına karşı sınıfın örgütlü gücüne değinecek ve 1 Mayıs çalışması sürecinde birlik ve örgütlülük vurgusunu öne çıkaracağız. Bununla ilgili yazılı, görsel hazırlıklara bugünden başlanması kararı alındı.
- Sendikamızın genel kurulu yaklaşıyor. Genel Kurul hazırlıklarını bir mücadele ve örgütleme süreci olarak ele alacak, pratik planlamasını da bu bakışla sürdüreceğiz.
- Sendikamız son olarak görsel ve yazılı basını üzerinden çalışmalarını gözden geçirdi. Planlamalar yaptı.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası