Sinbo işçilerin ücretsiz izin saldırısına karşı başlattıkları direniş 10. gününde devam ediyor.
Direniş çadırında gerçekleştirilen Direniş Okulu’nun beşincisi yazar Temel Demirer’in katılımıyla ‘15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 50. Yılında Türkiye işçi Sınıfı Tarihi’ başlığı ile yapıldı.
Yazar Temel Demirer, konuşmasına Karl Marx’a atıfta bulunarak “İşçiler ne kadar çok üretirse o kadar yoksullaşır. Böylesi bir zulme karşı işçi sınıfı yüzyıllardır mücadele veriyor” dedi ve 1800’lerden bugüne işçi sınıfının direniş ve mücadele örneklerine değindi.
İşçilerin fedakarlıkla mücadele ettiğine vurgu yapan Demirer “60’larda Türkiye’de yükselen işçi eylemleri sarı sendikaların engellemelerine rağmen tarihe adına yazdırmıştır. 15-16 Haziran Direnişi bu coğrafyayı altüst etmiştir. Parlamentodaki kararı geri çektirmeyi başaracak kadar yığınları etkilemiştir” dedi. Demirer; Greif, Metal Fırtınası, Sakarya İşçi Komünü ve Flormar’da kadın işçilerin direnişinden bahsederek “Bu direnişler bizim onurumuz” dedi.
Temel Demirer 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin işçi sınıfına yol gösterdiğini ifade etti ve şunları ekledi:
“İşçiler hızla sendikal örgütlülüklerini yarattı. Türk-İş’in içinde artık haklarını savunamaz hale gelen işçiler yeni bir sendikal arayışa girdiler. Buna karşı egemenler sendikal örgütlenme hakkını gasp etmeye dönük saldırılar gerçekleştirdi. Ancak işçiler örgütlü mücadelesiyle kazanmıştır.”
Demirer, pandemi döneminde patronların işçinin sırtına daha çok bindiğine, faturanın işçiye kesildiğine değindi. Koronavirüsün sınıfsal bir hastalık olduğunun altını çizdi.
Tüm dünyada işçilerin açlığa ve ölüme mahkûm edildiği yerde Sinbo direnişinin önemine vurgu yapan Demirer sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Büyük bir yangının kıvılcımla başladığını unutmayın. Siz işçi sınıfının mücadele tarihine kaydedildiniz. Bu tarihi yazanlar size şükranlarını ifade edecektir.”
Direniş Okulu'nun 6.'sı 28 Kasım Cumartesi günü saat 15.00'te, İSİG Meclisi sözcüsü Murat Çakır'ın katılımıyla gerçekleştirilecek.