Sinbo işçilerin ücretsiz izin saldırısına karşı başlattıkları fabrika önü direniş 15. gününde devam ediyor.
Sinbo direnişçileri çadırda Direniş Okulu’nun 7.’sini gerçekleştiriyorlar.
Prof. Dr. Sibel Özbudun’un sunumu ile “Kadın sorunun tarihsel kökeni ve kapitalizmde kadın sorunu” konusunu işlendi.
Sunumun başlangıcında Özbudun şunları ifade etti:
“Siz o havuzu kaplayacak nilüferlesiniz benim için burada olmak bir onur. Kadınların direniş alanlarında bulunması artıyor, sadece Türkiye’de değil, dünya da böyle.”
Koronavirüs öncesindeki kadın hareketliliğinden bahsederek başlayan Özbudun “Kadınların ya bastasını” anlattı. Yeryüzünde “kadın isyanları üç odakta toplanıyordu” diyen Özbudun şunları belirtti:
“Latin Amerika’da tacize, tecavüze yani kadına yönelik şiddete karşı ortaya çıkmıştı. Ortadoğu coğrafyasında kadınların kamusal alanda yeniden görünülebilirlik mücadelesi ön plandaydı. Güney Doğu Asya’da emek mücadeleleri ortaya çıkmıştı.”
“Ya basta demek kadınlar ve tüm emekçiler için haktır”
Bu ortaya çıkan hareketlerin tesadüf olmadığını belirten Özbudun, “Kadınlar kimliklerine, bedenlerine, emeklerine karşı kadınlar “ya basta”, “yeter artık” hareketi içindeydi” dedi.
Kapitalizmin kadınlarla özel bir derdi olduğunu belirten Özbudun kadın sorununun tarihsel gelişimini anlattı. Dünya çapında kapitalizm koşullarında emekçilerin ve kadınların çalışma koşullarının anlatıldığı sunumda kadına yönelik şiddetin türleri örneklendirildi.
Özbudun “Ya basta demek kadınlar ve tüm emekçiler için haktır” dedi. Prof. Dr. Sibel Özbudun konuşmasını “Mücadeleniz mücadelemdir, sağolun varolun iyi ki varsınız” diyerek bitirdi.