“Sendikalı olmak haktır! Ücretsiz izin değil, güvenceli ve sendikalı çalışmak istiyoruz!” diyen Sinbo işçileri fabrika önündeki direnişlerinin üçüncü günündeler.
Sabah 6.00’da direniş alanına gelen işçiler pankart açarak Sinbo işçilerine seslenmeye devam ettiler.
Direnişi bugün Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu ve Çağdaş Hukukçular Derneği ziyaret etti. Bunun yanı sıra Direniş Okulu devam etti.
Direniş Okulu ÇHD İstanbul Şube Başkanı Av. Gökmen Yeşil'in katılımıyla gerçekleştirildi. Gökmen Yeşil, "7244 nolu "geçici" yasa. Hukukta ücretsiz izin ve ne yapmalı?" konusunu anlattı.
***
Sinbo’da çalışan bir TOMİS üyesinin direniş ile dayanışma mesajını paylaşan işçiler aynı zamanda 25 Kasım günü fabrika önüne çağırdılar. Sinbo’da çalışan işçinin mesajı şu şekilde:
“08.00–18.00 olan mesai saatleri 07.00-17.00'ye çekildi. Geri çekilen mesai saatleri "pandemi önlemi" olarak görülürken ne hikmetse servislerde dip dibe oturuyor, sosyal mesafe kuralına uyamıyoruz.
Bize “sosyal mesafe, hijyen, temizlik kurallarına uyun!” diye mesaj atıyorlar ama dezenfektanlar genelde boş oluyor. Bu da şunu gösteriyor ki aslolan üretim sürsün, patron kazansın ama biz ölelim! Bütün önlemlerin yetersiz ve göstermelik olduğunu görüyoruz.
Bir diğer durum da fabrikanın yemekhanesinde "sendikal örgütlülüğünün bir hak olduğu ve herkesin özgürce sendikaya üye olabileceğini" anlatan bir yazı var ama durum hiç böyle değil. Sendikaya üye olan arkadaşlarımız, sendikal örgütlülüğü önlemek için ücretsiz izne gönderiliyor. Sinbo patronu sendika düşmanlığını açıkça göstermiş oluyor.
Bizler de Sinbo'da çalışan TOMİS üyeleri olarak;
Ücretsiz izne çıkartılan işçi kardeşlerimizin hakları ve gelecekleri için #ÜcretsizİzinKaldırılsın şiarı ile gerçekleştirdikleri onurlu eylemi selamlıyor ve her zaman yanlarında olduğumuzu, güçlerine güç katacağımızı söylüyoruz!..”