Sinbo işçilerin ücretsiz izin saldırısına karşı başlattıkları fabrika önü direniş 11. gününde devam ediyor.
Direniş çadırında gerçekleştirilen Direniş Okulu’nun altıncısı İSİG Meclisi sözcüsü Murat Çakır'ın katılımıyla “Pandemi ve işçi sınıfı” başlığı ile yapıldı.
İSİG Meclisi sözcüsü Murat Çakır, konuşmasına pandemi koşullarında işçilerin ölümüne çalıştığı vurgulanarak şunlar ifade edildi:
“Direnen bütün arkadaşlarımızı selamlıyorum. Direnmek zor, özellikle pandemi sürecinde zor. Dünyada nadir yaşanan bir süreçte Soma’da, Ermeenek’te Sinbo’da direnişler var. Bu direnişlerin fiziki koşulları daha zor.”
“Ülkemizde her yıl 1700-1800 civarında işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. İnşaatlarda düşerek, fabrikalarda öldürülerek. Tarım işçileri yollara savrularak, sağlık işçileri koronavirüs kaynaklı” diyen Çakır, işçi sağlığının kapsamını anlattı.
“İşçiler üretiyorsa, söz ve karar hakkına sahip olmalı”
Sistemin işleyişini anlatan Çakır, “Bu sistemi dinamize eden şey işçiyi edilgen yapmak” diyerek “işçiler üretiyorsa, söz ve karar hakkına sahip olmalı” dedi. Kapitalizmde işçinin sorgulamasının istenilmediğini ifade ederek “işçiler iş yerinde sorgulamaya başladığında sistemi sorgulamaya da başlar” dedi.
Yasaların “Ücretsiz izin uygulaması 20 gün önce Fransa’da başladı” diyerek sınıfa dönük saldırıların birçok ülkede var olduğunu ifade etti.
Sınıfa dönük saldırıların güncel örnekleri anlatılan sunumda “işçi sağlığı ve iş güvenliği” kapsamı vurgulandı. Pandemi koşullarında sınıfın durumu anlatılarak sektörlerde yaşananlar örneklendirildi.
Çakır’ın sunumunun ardından DEV TEKSTİL’den bir işçi söz alarak çalıştığı tekstil fabrikasında örnek verdi.
Bir işçi söz alarak örgütlenmenin önemine değindi.
Beylikdüzü Emek, Barış, Demokrasi Platformu adına bir konuşma yapıldı.
Direniş Okulu’nda pandemi koşullarında işçi sınıfın talepleri ortaya konularak sonladırıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul