MESS dayatmaları kabul edilemez!

Hakkımız olanı almak için inisiyatif al! Şimdi harekete geçme zamanı!

Metal işçilerini sefalete, köleliğe razı etmek için elbirliği yapanlara karşı sendika ayrımı gözetmeksizin ortak mücadele yürütmeliyiz. Bunun için ilk yapılması gereken fabrikalarımızda komitelerimizi kurmak, inisiyatifi elimize almak, ortak taleplerimiz için ortak mücadeleyi örgütlemektir.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 16 Aralık 2021
  • 08:00

MESS ile sürmekte olan Grup TİS sürecinde uyuşmazlık zaptı tutuldu. Pandemi boyunca maaşlarımız eridi, çalışma koşulları ağırlaştı. Biz yoksullaştık, sermaye büyüdü. Hem de bizlerin canıyla, kanıyla dönen çarklar ile pandemi döneminde %100'lere varan kar oranı artışları ile büyüdüler.

Taslaklar revize edilmeliydi?

Eylül'de açıklanan taslaklar kayıplarımızı karşılamaktan çok uzaktı. Metal işçileri olarak; bu yetersizliği, taslakların revize edilmesi gerekliliğini dile getirmemize rağmen hiçbir adım atılmadı. %30'lardaki zam oranı talepleri, temel ihtiyaçlarımıza son aylarda yapılan zamlarla iyiden iyiye eridi.

Asgari ücrete %30'larda zam yapılması tartışma konusuyken, her sözleşme döneminde olduğu gibi MESS de sendikal bürokrasi de asgari ücreti beklemeye başladı.

Uyuşmazlık zaptının tutulduğu son görüşmede MESS %12'1ik zam önerisi ile metal işçilerine köleliği reva gördüğünü bir kez daha ortaya koydu. MESS, sadece sefalet zammı istemiyor. Sözleşmeyi 3 yıla, deneme süresini 4 aya çıkartmak, ikramiyeleri çalışılan gün sayısına göre vermek, sendikal izinleri tırpanlamak, kıdem tazminatı haklarımızı gasp edecek yasa çıkartıldığında bunu uygulamak istiyor. Yani tam bir kölelik dayatıyor. MESS'ten farklı bir şey beklemek de saflık olacaktır.

Sendikal bürokrasiden hiçbir şey bekleyemeyiz!

Sendikal bürokrasi de metal işçilerinin taleplerine sahip çıkmayacaktır. Bunu herkes görmelidir. Taleplerimize kulaklarını tıkayanlar, taslakları revize etmekten uzak duranlar, "Bize güvenin!", "Mücadeleye hazır olun!" gibi beylik söylemlerden öteye bir hazırlık içinde olmayanlardan da bir şey bekleyemeyiz.

MESS dayatmaları kesinlikle kabul edilemezdir.

İnsanca yaşanabilir bir düzeyde maaşlar için mücadeleyi yükseltmeliyiz. Yoksulluk sınırı 10 bin lirayı aştı. Ancak; MESS kapsamındaki fabrikalarda ikramiye ve sosyal hakları çıkartınca maaşlar asgari ücret düzeyindedir. Taslaklardaki oranlar alınsa bile böyle kalacaktır. Bu, kabul edilemezdir.

Ücret zammının ilk 6 aylık zamma sıkıştırılması, 2 yıllık sözleşme boyunca maaşlarımızın erimesine neden olmaktadır. TÜİK'in gerçeği yansıtmayan enflasyon oranlarına dayalı zam oranları da kabul edilemezdir. Gerçek enflasyon en az %50'lerdedir.

Sözleşmeler ücret zammına sıkıştırılamaz!

Hep söyledik, yine söyleyeceğiz: Sözleşme süreçleri ücret zammından ibaret değildir. MESS'in çalışma yaşamına dair dayatmalarına karşı da mücadele etmeliyiz. Çalışma sürelerinin kısaltılmasından mola sürelerinin uzatılmasına, denkleştirme, telafi çalışma gibi esnek çalışma uygulamalarının kabul edilmemesinden mesai saatlerinde fabrikada sendikal eğitimlerin yapılmasına, vergi oranlarının sabitlenmesinden ikramiyelerin maaştan ayrı verilmesine kadar taleplerimizi ortaklaştırmalıyız.

Metal işçileri inisiyatif almalıdır! “Kazanana kadar grev!” kararlılığıyla hareket edilmelidir!

Yapılması gereken açıktır. Metal işçileri inisiyatif almalıdır. MESS dayatmalarına, sendikal bürokrasiye, baskılara, grev yasaklarına karşı mücadeleye hazırlıklı olmalıyız. Önceki sözleşme süreçlerini hatırlayalım. Grev yasaklarına karşı adım atmayan, işçilerin grev iradesini kırmak için ellerinden geleni yapan sendikal bürokrasiye inisiyatif bırakılamaz.

OHAL'den istifade grevleri yasakladıkları ile övünen, pandemi döneminde çalışmak dışında her şeyi yasaklayan, sendikal faaliyetleri askıya alan AKP-MHP iktidarı, bu sözleşme sürecinde de sermayenin yanında yer alacaktır.

Çelenk bırakma, fazla mesailere kalmama, basın açıklaması gibi eylemler yetersizdir. TM, metal işçilerinin basıncıyla eylem kararları almaktadır. Hava boşaltma eylemleri olarak görmektedir.

Bizler ise, üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız. MESS'e diz çöktürmek istiyorsak iş bırakma ve iş yavaşlatma eylemlerine başlamalıyız. Sendikalarımızın adım atması için tabandan basınç uygulamalıyız.

Ortak talepler etrafında ortak mücadeleye!

Tablo ortadadır. Metal işçilerini sefalete, köleliğe razı etmek için elbirliği yapanlara karşı sendika ayrımı gözetmeksizin ortak mücadele yürütmeliyiz. Bunun için ilk yapılması gereken fabrikalarımızda komitelerimizi kurmak, inisiyatifi elimize almak, ortak taleplerimiz için ortak mücadeleyi örgütlemektir.

Bu süreçte MiB ile hareket etmek gücümüze güç katacaktır, mücadelemizi ortaklaştıracaktır. Unutmayalım ki, bizler birlik olursak önümüzde ne MESS durabilir ne de sendikal bürokrasi. Metal Fırtına bunun en somut örneğidir. Değişmez denen, imzalanan sözleşmeye ek kazanımların elde edildiği Metal Fırtına'da metal işçileri neleri başarabileceğini göstermiştir. Beklemek kaybettirecekti r. Şimdi harekete geçme zamanıdır.

Metal İşçileri Birliği