Ege İşçi Birliği, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun (BDSP), Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle 5 Kasım günü İzmir’de gerçekleştireceği eyleme çağrı yaptı. “Üreten biziz yönetene de biz olacağız!” başlıklı çağrı şu ifadelerle başladı:
“Dünya üzerinde var olan bütün zenginlikler, bizim nasırlı ellerimiz sayesindedir. Demire şekil veren biziz, dokuma tezgahlarında, tekstil makineleri arasında gecemiz gündüzümüze karışarak giydiriyoruz bütün dünyayı... Petrolü işleyen de, kömürü çıkartan da bizim ellerimiz. Milyon dolarlık binalar bizim sırtımızda yükseliyor. Bütün yollar, biz yapıyoruz diye var. Bütün tarlalar biz ekiyoruz diye ürün veriyor. Yani bir avuç kapitalistin el koyduğu bütün zenginlik lüks ve ihtişam bizim emeğimiz, alın terimizin üzerinden yükseliyor…”
Dünyayı yaratan emekçilerin sefalet içinde yaşadığına dikkat çekilen çağrı, şu ifadelerle sürdü: “Oysa bizler borç batağında, sefalet içinde yaşıyoruz. Posamız çıkıncaya değin sömürülüyoruz. İş kazalarında, savaşlarda can veriyoruz. Sosyal ve siyasal yaşamın dışına itiliyoruz. Haklarımız gasp ediliyor, özgürlüklerimiz kısıtlanıyor. Bir avuç kan emici azınlığın çıkarı için yaşamımız köleleştiriliyor.”
“Ekim Devrimi’yle işçiler kendi iktidarını kurdu”
Bundan 100 yıl önce Rusya’da işçilerin bu gidişatı durdurduğu hatırlatılan açıklama şöyle devam etti: “Birleştiler, örgütlendiler, insanca yaşam ve çalışma koşulları, barış, toprak ve özgürlük talepleriyle çarlık Rusya'sını yıkıp kendi iktidarlarını kurdular. Binlerce yıllık tiranlığa son verdiler. İktidarı ele geçirerek, kendi kendilerini yönetmeye başladılar. Mahallelerinde, fabrikalarında kendi temsilcilerini seçtiler ve beğenmediklerini seçtikleri gibi geri alma yetkisine de sahip oldular.”
“Ekim Devrimi bir işçi devrimiydi ve kurulan demokrasi işçilerin demokrasisiydi” denilen açıklama, Ekim Devrimi’nin toplumsal ve siyasal sorunlara getirdiği çözümlere dair şu ifadelerle sürdü: “Azınlık olan burjuvazinin değil, üreten ve toplumun çoğunluğunu oluşturan işçilerin birlikte karar aldığı, toplumun çıkarları için üretimin planlı yapıldığı bir düzendi bu. Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi, her türlü sosyal güvenlik hakkı veriyordu.
Her çeşit kamu görevine seçilenler görevlerini yapmadıklarında geri alınabiliyor ve ücretleri ortalama bir işçi ücretini geçmiyordu. Üretim araçları üzerindeki özel mülkiyet kaldırılmış ve üretim araçları devletleştirilmişti. Kâr elde etmek için değil toplumun ihtiyaçlarına göre üretim yapılıyordu. İnsanların inançları üzerindeki baskılar kaldırılmış, din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştı. Eğitim parasız hale getirilmiş, ortak yemekhaneler, çamaşırhaneler kurulmuştu. Çocukların bakımı devlet tarafından üstlenilmiş ve kadınlara o gün için hiçbir kapitalist devletin hayal bile edemeyeceği haklar tanınmıştı. Lenin önderliğindeki Rus işçi sınıfı, Ekim Devrimi’yle, dünyayı kasıp kavuran emperyalist paylaşım savaşına da son vermişti. Bir halklar hapishanesi olan Rusya'da 15 ayrı ulusun ve onlarca milliyetin kardeşçe bir arada yaşadığı benzersiz bir cumhuriyet kurmuştu. Ekim Devrimi, kendini takip eden yeni halk devrimlerine, emperyalizme karşı ulusal kurtuluş mücadelelerine yol gösterici oldu. Onun açtığı yoldan yürüyen işçi sınıfı ve emekçiler kapitalistleri başta sosyal güvenlik olmak üzere birçok hakkı tanımaya mecbur bıraktı.”
Ekim Devrimi’nin dünya işçi sınıfına ve ezilen halklara yol gösterdiğine dikkat çekilen çağrı şunlar söylenerek sona erdi: “Bu büyük devrim şimdi 100. yılında. Devrimin yarattığı tarihin ilk modern işçi devleti içinde bulunduğu emperyalist kuşatma ve içten yaşadığı yozlaşma ve bürokratlaşma ile yıkılıp gitti. Ama bıraktığı miras, halen yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Ekim Devrimi bugün hâlâ kapitalist barbarlık ve emperyalist saldırganlık politikaları altında ezilen, sömürülen milyonlara yol gösteriyor. Bunun için bu büyük devrimi anmayı, kapitalist dünyanın adı bile geçtiği zaman büyük bir korku ile irkildiği, 20. yüzyılın en büyük sosyal olayının yıl dönümünde bir araya gelmeyi bir görev olarak görüyoruz.
Bütün işçi kardeşlerimizi, emekçileri Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun çağrısıyla düzenlenecek eyleme katılmaya güç vermeye çağırıyoruz.
Bugün esiriz yarın her şey!
İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır!
Şan olsun Ekim Devrimi’nin 100.yıl dönümüne!”
Eyleme çağrı faaliyetleri sürüyor
Öte yandan sınıf devrimcileri işçi ve emekçileri yaklaşan eyleme çağırmaya devam ediyor. 2 Kasım sabahı eyleme çağrı bildirileri ve el ilanlarının Soğukkuyu ve Serinkuyu’da işçilerin servise bindiği güzergahta dağıtımı yapıldı. Öğlen Çiğli ve Güzeltepe’de çağrı afişleri yapılırken akşam saatlerinde ise eylemin yapılacağı yer olan Karşıyaka’da afişler asıldı, İzban çıkışında emekçilere Ekim Devrimi yürüyüşüne çağrı yapan bildiri ve el ilanları dağıtıldı. Sınıf devrimcileri yaptıkları ev ziyaretlerinde de emekçilerle Ekim Devrimi’nin kazanımları ve sosyalizmin güncelliği üzerine sohbetler ederek eyleme çağrılarını sürdürüyor.
Kızıl Bayrak / İzmir