Hürriyet gazetesinden Noyan Doğan, bugün kaleme aldığı yazısında madencilikteki işletme sayısını ve bunların kaçının sigortalı olduğunu ele aldı. 14 bin madenin bulunduğu ülkede sadece bin 800 madenin sigortalı olduğunu belirten Doğan, madenlerde işçilerin değil iş aletlerinin sigortalandığına dikkat çekiyor. İşçi sigortalamanın maliyetli olduğu için yapılmadığını belirten Doğan “Bu kadar vicdansızlık olabilir mi?” diye soruyor.
Noyan Doğan'ın “Makineye var işçiye yok!” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Türkiye’de yaklaşık 14 bine yakın maden bulunuyor ve bunların sadece bin 800’ü sigortalı. Sigorta derken de kastettiğimiz; hem maden hem makineler hem de o madenlerde çalışan işçilerin sigortasından bahsediyorum. Daha da vahimi var. Araştırmam sonunda öğrendim ki, madenlerde kullanılan makinelerin hepsi sigortalı. Daha açık şöyle anlatayım. Maden işletmelerinin gerek madeni çıkarmak gerekse nakletmek üzere kullandığı; sondaj makinelerinden enjeksiyon makinelerine, yükleyici ve taşıyıcılara, kamyonlara kadar istisnasız tüm makineler olası kazalara ve risklere karşı sigortalı. En ufağından en büyüğüne kadar sigortası yapılmamış bir tane bile makine yok ve her yıl da sigortaları yenileniyor.
Neden biliyor musunuz? Çünkü madenlerde kullanılan tüm makineler ya finansal kiralama şirketlerinden uzun vadeli kiralanarak ya da bankadan kredi kullanılarak alınıyor. Hal böyle olunca da gerek finansal kiralama şirketi gerekse de banka önce sigortayı yapıyor, her yıl da poliçeyi otomatik yeniliyor. Yani, sigorta yoksa makine de yok... Olaya bakın siz. Madende kullandığın tüm makineyi zorunlu ya da değil sigortalatacaksın ama o makineleri kullanarak madeni çıkartan işçiyi; ‘prim yüksek’, ‘sigorta şirketi çok fazla güvenlik önlemi istiyor’ diye bahanelerle sigortalamayacaksın.
Böyle vicdansızlık olabilir mi? Sonra da işçiler kazada hayatını kaybedince ülke olarak; sosyal güvenlikten maaş mı bağlasak, şu kadar tazminat mı versek, kredi borçlarını mı ertelesek diye kara kara düşüneceğiz. Makineye bir zarar gelse, sigorta parayı tık diye ya bankaya ya da finansal kiralama şirketine ödüyor; maden sahibi de gidip aynı şartlarda aynı makineyi bir daha alıyor, işine devam ediyor. Pes ki, ne pes.
14 bin madenden 1800’ü sigortalı
Türkiye’de yaklaşık 14 bine yakın maden işletmesi bulunuyor. Bu işletmelerin sadece bin 800’e yakını sigortalı. Yani, bin 800 maden işletmesinde çalışan işçilerin, kaza sonucu vefat etmeleri ya da sakat kalmalarına karşı sigortası bulunuyor. Peki sigorta olunca kaza olmuyor mu, işçiler ölmüyor mu? Sigortalı madende olası bir kazada sigortanın ödeyeceği tazminat milyar liraları bulacağından sigorta şirketi, başta iş güvenliği olmak üzere her türlü önlemin alınmasını istiyor. İstemekle kalmıyor, uzmanlarla denetliyor. Her yıl da bu denetim yapılıyor. O nedenle gelişmiş ülkelerde maden işletmelerinde sigorta zorunlu ve sigortası olmayan madene faaliyet izni verilmiyor.”