Ferhat Tunç: Bu gidişatı durdurmamız lazım

Avrupa’da 55 kişilik “infaz listesi”nde ismi olduğu belirtilerek Alman polisi tarafından uyarılan sanatçı Ferhat Tunç, “Bu gidişatı durdurmamız lazım. Bizi alıştırmak istedikleri şeyin önüne geçmemiz lazım” dedi.

  • Haber
  • |
  • Kültür-sanat
  • |
  • 24 Temmuz 2021
  • 15:20

Avrupa’da sanatçı, muhalif siyasetçi ve gazetecilere yönelik 55 kişilik bir “infaz listesi” olduğu tartışmaları devam ediyor. 

İsminin listede olduğu belirtilen gazeteci Erk Acarer, önce evinde saldırıya uğramış sonra da evinin önüne tehdit mesajı bırakılmıştı. Gazeteci Celal Başlangıç da Alman polisleri tarafından infaz listesinde ismi olduğu için uyarılmıştı. İnfaz listesinde ismi bulunduğu belirtilen bir diğer isim sanatçı Ferhat Tunç, Youtube kanalı üzerinden konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tunç, Almanya’nın Darmstadt polis merkezinden özel görevli polisler tarafından, ölüm listelerinde adının geçmesi nedeniyle can güvenliğinin tehdit altında olduğu konusunda bilgilendirildiğini ifade etti. 40 yıldır sanat için mücadele ettiğini hatırlatan Tunç şu şekilde devam etti:

“Aynı zamanda insan hakları ihlallerine karşı sesimi nasıl çıkarabiliyorsam çıkarıyorum. Hakkını aradığım insanlar arasında asla bir ayrım yapmam. Listedeki gazeteciler de gerçeğin peşinde. Ülkemizde yaşamamıza, üretmemize, konuşmamıza engel oldular ancak bugünlerin geçeceğini biliyoruz ve bu nedenle her saniyemiz ülkemize dönüşün hayaliyle geçiyor. Çünkü o ülke bizim.”  

Tehditlerle geri adım atacak, korkacak insanlar asla olmadıklarını vurgulayan Tunç, “Ancak bu bireysel bir mesele de değil. ‘Ecelsiz ölümü’ normalleştiren bir ortam yaratılıyor. Artık ‘90’lar mukayesesi bile çoktan anlamını yitirdi. Bu gidişatı durdurmamız lazım. Bizi alıştırmak istedikleri şeyin önüne geçmemiz lazım” diye belirtti.  

Tunç, AKP iktidarına da şöyle seslendi:

“İktidar, eğer tehditlerin kendisiyle ilgisi olmadığını ileri sürüyorsa, kimlerin bizi öldürmek istediğini ortaya çıkarmalıdır. Ortaya çıkarırsa öğreniriz potansiyel katillerin kim olduğunu. Ortaya çıkarmazsa da ölüm fermanımızı kimin verdiğini anlamış oluruz.”