Almanya-Türkiye Kültür Forumu'nun Sınır Tanımayan Gazeteciler merkezinde düzenlediği basın toplantısına, Uluslararası Yazarlar Derneği PEN Almanya Şubesi, Alman Gazeteciler Derneği (DJU), Alman Gazeteciler Birliği (DJV), Alman Kitap Yayıncıları Birliği Kurumu, Araştırma Merkezi Correctiv, Barış Akademisyenleri Derneği destek verdi.
BirGün’de yer alan habere göre Can Dündar'ın da online katıldığı basın toplantısında konuşan BirGün yazarı Erk Acerer, Almanya'nın başkentinin ortasında bir yerde ciddi bir saldırıya uğramanın, güvenlik açısından kendisini tedirgin ettiğini söyledi. Türkiye'den bu nedenlerden ötürü ayrıldığını kaydeden Acerer, kendi güvenliğinden çok ailesinin güvenliğini düşündüğünü belirtti.
Berlin ile ilgili kafasındaki güvenlik imajının sarsıldığı için, hayal kırıklığına uğradığını kaydeden Acarer şu şekilde devam etti:
“Başından beri basına ve emniyete olayın kriminal değil, politik bir olay olduğunu anlatmaya çalıştım. İktidarın hedefinde olan bir gazeteciyim. Son dönemde Sedat Peker'in yaptığı açıklamalar ve bu açıklamalarla ilgili bulduğumuz bağlar, üzerine eklediğimiz bilgiler bizi hedef haline getirdi.”
“Saldırı, yazdıklarımın sağlaması”
Acarer, bu saldırın yalnızca kendisine karşı yapılmadığını belirterek şunları söyledi:
“Çeşitli infaz listelerinde yer alan Almanya ve Avrupa'nın dört bir yanında yaşayan arkadaşlarımız tehdit altında. Bu saldırı ciddiye alınmazsa, tehlikeli sonuçları olabilir. Sizin gördüğünüz, bildiğiniz, Bizim bile anlamakta zorlandığımız bir devlet anlayışı var. Çetelerin devleti olarak tanımlamak gerek. Türkiye klasik bir devlet olmaktan çok uzakta. Pek çok suç işleyen bir devlet. Geçmişte AKP MHP iktidarıyla birlikte yürüyen Sedat Peker'in açıklamaları ve ortaya koyduğu belgelerde görüyoruz. Aslında Sedat Peker, bizim bilmediğimiz bir hikayeyi anlatmadı. İktidarı içine alan bir profil ortaya çıktı. Ülkem için endişeliyim. Saldırıyla ilgili kafamda soru işareti kalmadı. Saldırı yazdıklarımın bir sağlaması. Saldırı doğru yazdığımı, somut deliller ortaya koyduğumun göstergesi.”