Fransa’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla hafta sonunda başkent Paris başta olmak üzere Lyon, Marsilya, Montpellier, Toulouse, Lorient, Quimper, Lille, Nice ve Bastia kentlerinde binlerce kişinin katıldığı eylemler gerçekleştirilmişti. 8 Mart gününde de ülkenin dört bir yanında yürüyüş, eylemler ve etkinlikler gerçekleştirildi. Toulouse kentinde 10 bin, Lyon’da 6 bin, Bordo’da 2 bin, Marsilya’da bin kişi katılımıyla toplamda 150 yerelde etkinlikler düzenlendi.
Paris
Paris’te bir süredir her Pazar grev çadırları kuran ve 8 Mart için hazırlık yapan kadın örgütleri, 8 Mart günü “Angaryada ilkler” başlıklı feminist grev düzenledi. 40 imzacı, 12 partinin yaptığı eylem çağrısına on binlerce kişi karşılık verdi. Çağrının amacı geçen seneler İspanya ve İsviçre’de olduğu gibi bir kadın grevi gerçekleştirmekti.
Paris Porte Royal’den başlayıp, çoğu zaman eylemlerin bittiği ünlü République Meydanı’nda yürüyüş son buldu. Kortejin başında feministler kol kola girip zincir oluşturdu. Devamında Attac feminist grubu işçi tulumları, sarı temizlik eldivenleri ve başlarındaki kırmızı örtülerle, dansları ve canlılıklarıyla dikkat çektiler. Kortejin önünde feminist gruplarla birlikte Fransa Kürt Kadın Hareketi (TJK-F) yer aldı. Feminist kitleyle anarşistler arasında sınıf devrimcileri de Bir-Kar bayrağıyla yer aldı. Anarşist kitlenin arkasında da Genel Emek Konfederasyonu (CGT), Solidaire (Dayanışma) sendika federasyonu ve Sud (Güney) sendikaları yer aldı. Eylemi örgütleyen kurumlar çoğunlukta feministlerden oluştu, ön saflarda özellikle feminist hareket ve LGBTİ+’lar yer aldı.
Yürüyüş boyunca birçok bina önünde durup farklı noktalardan teşhir konuşmaları gerçekleştirildi. İlk durak bir McDonald’s restoranının önü oldu. McHak Kolektifinden Mathilde söz alarak tüm Fransa’daki McDonald’s çalışanları arasında bir sene içerisinde 160 kadının cinsel saldırılara ve ayrımcılığa maruz kaldığını belirterek Amerikan tekelinde işçilere dönük yaşanan gerçekleri ifşa etti.
Bir sonraki durak, Fransa’nın ünlü Sorbonne Üniversitesi önü oldu. Burada yapılan konuşmada, koronavirüs pandemisiyle birlikte öğrenci gençliğin açlıkla burun buruna kaldığı ve geleceksizliğin bir kat daha pekiştiğinden bahsedildi. Üniversiteli gençliğin ciddi bir bölümünün yaşadığı gıda sorunuyla beraber, son zamanlarda patlak veren taciz ve tecavüz olayları da teşhir edildi. Birçok üniversitede kadınların tecavüze uğradığı ve tecavüzcüleri tarafından halen de tacize maruz kaldıkları anlatılarak, bu durumun üniversite idaresine şikayet edilmesine rağmen hiçbir gelişme yaşanmadığı aktarıldı.
Eylemin devamında Châtelet tiyatrosu önünde 128 gündür faaliyetleri askıya alınan sanatçılara söz verildi. CGT Gösteri’ye üye olan Claire söz alarak, geçici işçilerin Odéon tiyatrosunda karşılaştığı sorunlardan bahsetti, devletin daha fazla yardımda bulunmasını istedi. Sanatçıların 2019’a göre mesailerinde ortalama %41 düşüş yaşandığını, ses ve ışıklandırma teknisyenleri içinse ortalama %50’yi bulduğunu açıkladı.
Bir durak da adliye önünde gerçekleşti. Tecavüzcü olarak bilinen bugünkü İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, sinema sanatçıları Gérard Depardieu, Richard Berry, haber sunucusu Patrick Poivre d’Arvor, siyasal bilimler sorumlusu Olivier Duhamel ve yazar Roman Polanski’nin kadınlara yönelik cinsel saldırılarından dolayı hapse atılmaları istendi. Son olarak da Monoprix marketi önünde duruldu. Oradaki kadın işçiler de sağlık çalışanları gibi emeklerinden kaynaklı alkışlandı. Eylem République Meydanı’nda saat 17.30’a kadar yapılan konuşmalar ve söylenen şarkılarla son buldu.
Lorient
Cumartesi günü gerçekleşen yürüyüşün bitiş noktası olan Aristide-Briand Meydanı’nda 8 Mart Pazartesi günü de eylem yapıldı. 200’e yakın kişi; günlük hayatta, iş yerlerinde kadına yönelik yapılan ayrımcılığa, cinsel saldırılara karşı yan yana geldi. Eylem; Genel Emek Konfederasyonu (CGT), İşçi Gücü (FO) sendikası, Solidaire (Dayanışma) sendika federasyonu, Fransız Komünist Partisi (PCF), Özgürlükçü Komünist Birlik (UCL), Boyun eğmeyen Fransa (Fİ), Nous Toutes (Biz Kadınlar Hepimiz) 56 ve Sarı Yelekliler’in çağrısıyla gerçekleşti.
Eylem sırasında sendikalar adına yapılan konuşmalarda, Fransa’da kadınların erkeklerden ortalama %25 daha az ücret aldıkları belirtilerek bunun, kadınların saat 15.40’tan sonra ücretsiz çalıştıkları anlamına geldiği ifade edildi. Ayrıca, koronavirüs salgınından kaynaklı emekçilere vadedilen primlerin halen verilmediği açıklandı.
Eyleme katılan Üniter Sendika Federasyonu (FSU) temsilcisi, kadınların genel olarak sosyal mesleklerde yer aldıklarını ve büyük acılar pahasına Fransa’daki kamu hizmetini sırtladıklarını vurguladı.
Eylem kadın korosunun hazırladığı şarkı ve marşlarla son buldu.
Kızıl Bayrak / Fransa