…
“Hele ulaşa ulaşa
ulaş benziyor güneşe
ancak sen ölürsün böyle
böyle yiğit biz ölürüz
düşmanların aklı şaşa
ulaş benziyor güneşe
bundan sonra yeryüzünde
hep çiçekler ulaş aça.”
Yaşar Kemal
68 kuşağının devrimci genç önderi…
68 Kuşağının devrimci genç önderlerinden biri olan Ulaş Bardakçı, 1947 yılında Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra üniversite olarak ODTÜ’yü kazandı. O dönemde dünya genelinde artan toplumsal muhalefet ve örgütlenme eğilimi özellikle genç kuşakları mücadele saflarına çekiyordu. Ulaş Bardakçı da, devletin yapısını sorguluyor, içinde bulunduğu toplumun yaşadığı sorunları görüyordu. Böylelikle Ulaş, Fikir Kulüpleri Federasyonu çatısı altında Türkiye İşçi Parti’sine katıldı. Daha sonra kurulan Dev-Genç’in kuruluşunda yer aldı. Ulaş, her zaman devrimci gençliğin düzenlediği eylemlerde en ön saftaydı. 15 Ocak 1969 tarihinde ABD’nin Ankara büyükelçisi namı diğer adıyla “Vietnam kasabı” olan Robert Komer’in ODTÜ’yü ziyaretinde, Komer’in makam aracının yakılması eylemine katılan devrimcilerdendi.
71’ devrimci kopuşu…
1960’lı yıllarda TİP’in çatısı altında toplanan devrimci gençlik, düzene karşı duruşunu sağlamlaştırdıkça gençliğin devrimci dinamizmi TİP’in reformist, parlamentarist ufkuna sığamaz ve 71 yılında TİP’ten kopuşlar başlar. ‘71 devrimci hareketinde kendini ifade eden bu kopuş, döneme egemen olan reformist cendereyi kırmış, devrimci akımların oluşmasının önünü açmıştır.
1970 yılının sonlarında Mahir Çayan ile birlikte THKP-C’nin kurulması çalışmalarına katılan Ulaş Bardakçı, THKP-C'nin ilk genel komitesinde yer alır.
Siper yoldaşlığının temsilcilerindendi…
Ulaş 17 Mayıs 1971 tarihinde, tutsak olan THKO önderleri Deniz Gezmiş ve yoldaşlarının serbest bırakılmaları için Mahir Çayan ile birlikte İsrail Başkonsolosu olan Ephraim Elrom’un kaçırılma eylemine katılır. Aynı örgütte yer almamalarına rağmen, birbirleri uğruna can verebileceklerini bizlere göstererek, siper yoldaşlığının örnek devrimcilerinden birisi olduğunu gösterir Ulaş Bardakçı.
Devletin başlattığı “Balyoz Harekâtı” sırasında yakalanan Ulaş Maltepe Hapishanesi’ne getirilir. 29 Kasım 1971 tarihinde THKP-C’den yoldaşları Mahir Çayan, Ziya Yılmaz ile THKO’dan Cihan Alptekin ve Ömer Ayna ile birlikte Maltepe Hapishanesi’nden tünel kazarak firar eder. Daha sonra Ulaş İstanbul’da faaliyetlerini sürdürür.
19 Şubat 1972 sabahı…
Sermaye devleti, artan toplumsal muhalefeti bastırmak için devrimci öncüleri katletmek için hazırlıklara başlar. İşte Ulaş Bardakçı ve yoldaşlarına kurulan kanlı pusu, bu hazırlığın parçasıdır. Eli kanlı sermaye devleti, saldırı için 19 Şubat 1972 tarihini seçer. Saat 03.00 sıralarında İstanbul Fındıkzade’de Tevfik Fikret Sokak’ta bulunan Kısmet apartmanı devletin kiralık katilleri tarafından basılır. Çıkan çatışmanın ardından Ziya Yılmaz ile evde bulunan Şerafettin Serdar, Osman Cahit İyigün, Hüseyin Özkan, Safiye Özkan ve Lale Dedealp yakalanır.
İkinci baskın, sabaha karşı saat 07.00 sularında Ulaş’ın Arnavutköy’de saklandığı eve yapılır. Ulaş Bardakçı, sermaye devletine boyun eğmeyerek direnir. Sermaye devleti ile girdiği çatışmada katillerin kurşunlarıyla ölümsüzler kervanına katılır.
Ulaş Bardakçı genç yaşında yaşamını sınıfsız, sömürüsüz bir dünya yaratma mücadelesine adadı. Ulaş ve dönemin devrimci önderlerinin bizlere miras bıraktığı; siper yoldaşlığı, davaya sarsılmaz bağlılık ve mücadeleyi her yerde ve her koşulda sürdürebilme geleneğini yaşatmak, bizlere devrettikleri bayrağı daha güçlü dalgalandırmakla mümkün olacaktır.
P. Sevra