Hedef gösterildikten sonra bugün tutuklanan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı için basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısı sırasında binanın elektriğinin kesildiği duyuruldu.
Toplantıda Merkez Konseyi 2. Başkanı Ali İhsan Ökten metni okudu. Ökten şunları dedi:
“TTB uzun yıllardır yaşam hakkı, sağlıkta şiddet, hekimlerin özlük hakları ve toplum sağlığı içün büyük bir mücadele yürütüyoruz. Aynı zamanda yoksulluğa karşı da mücadele yürütüyoruz. Çok doğal olarak emek demokrasi özgürlük ve barış için büyük çaba harcıyoruz. İktidar çevrelerinin tüm düşmanlaştırma çabalarına karşı emek bizim söz bizim diyerek inatla toplumun sağlık hakkına sahip çıkıyoruz. Dr. Şebnem Korur Fincancı kamu güvenliğinden sorumlu emniyet güçlerinin ve kamu yayıncılığından sorumlu TRT’nin suçlulaştırma çabalarının da katkısıyla, iktidarın son zamanlarda diline pelesenk ettiği 'dezenformasyon' kavramına adeta suret kazandırılarak tutuklanmıştır.”
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Bizler bu baskıların üstesinden geleceğiz ve geçmişte olduğu gibi bugün de kazanan, toplumun yaşam ve sağlık hakkı mücadelesini yılmadan veren örgütümüz olacak.”
Açıklamanın ardından Avukat Hülya Yıldırım mahkeme sürecine dair bilgilendirme yaptı. Yıldırım şunları dedi:
“19 Ekim tarihinde Şebnem Hoca'nın canlı yayına katıldığına dair twitler üzerinden bir soruşturma başlatıldı. Dosyanın açıldığını öğrendiğimizde savcılığın talep ettiği herhangi bir günde ifade için hazır edebileceğimizi söyledik. Tutuklamayı gerektiren suçlamalar olmadığını görüyoruz.”
Emek ve Demokrasi Güçleri: Hakikati savunmaya devam edeceğiz
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, bugün saat 18.30’da TTB önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Dr. Onur Erden okudu. Okunan açıklamada şunlar ifade edildi:
“Bugün faşizmi bir kez daha gördük, AKP iktidarının yarattığı krizleri yönetemedikçe nasıl saldırganlaştığını gördük. Faşizm bugün emek, meslek ve demokrasi güçlerine saldırısını Şebnem Korur Fincancı’yı tutuklayarak yaptı. Ancak biz biliyoruz ki faşizme karşı mücadele birlikte, yan yana, omuz omuza durarak ve gerçekleri korkusuzca haykırarak yapılır. Tıpkı Şebnem Korur Fincancı’nın yaptığı gibi.”
Açıklamanın devamında Şebnem Korur Fincancı’nın ve TTB işlevine dair bilgilendirme yapılırken şunlar vurgulandı:
“Şebnem Hoca insan haklarının yılmaz savunucusudur. Bir adli tıp uzmanıdır ve yıllarını işkence ve kötü muameleye karşı yaşam hakkını savunarak geçirmiş bir bilim insanıdır. TTB, hekimlerin özlük hakları için mücadele eden bir örgüt olmasının yanı sıra anayasanın verdiği yetkiyle toplum sağlığını geliştirme görevini de üstlenmiştir ve bilimsel bir gerçektir ki emeğin öncelenmediği, demokratik koşulların ihlale uğradığı, özgürlük ve barış ortamının sağlanamadığı toplumlarda sağlık korunamaz. Bu değerler sağlıklı olma halinin gereğidir.”
Açıklama metni Fincancı’nın gözaltındayken gönderdiği not ile bitirilerek şunların altı çizildi:
“Faşizme karşı mücadeleyi, bugün olduğu gibi birleşerek daha da yükselteceğiz. Açıklamamızı Şebnem Hoca’mın gözaltında iken bize ilettiği notuyla bitirmek istiyorum. ‘İnsanca bir sağlık sistemini hep birlikte kuracağımız günlere dayanışmayla’ diyor Şebnem Hoca. Size söz olsun hocam, yanınızda olmaya, birlikte mücadeleye devam edeceğiz, sadece sağlık sistemini değil hep beraber insanca yaşayacağımız bir düzeni inşa edeceğiz.”
Eylemin devamında TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten ise bir konuşma gerçekleştirdi. Ökten konuşmasında şunları dedi:
“Bugün, yüz yıllardır bu topraklarda halkın sağlığı için canını dişine takan hekimlerin meslek örgütü olan Türk Tabipleri Birliği’nin başkanının tutuklandığı gündür. Dr. Şebnem Korur Fincancı; hakkında soruşturma başlatıldığı bilgisinin ardından hızla yurtdışından dönmesine, çağrıldığı takdirde ifadeye gelebileceği avukatları aracılığıyla savcılığa iletilmesine, kaçma veya delil karartma şüphesi bulunmamasına karşın apaçık hukuksuz bir sürecin sonucunda tutuklanmıştır.”
Eylemde “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!”, “Özgür basın susturulamaz!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Yılgınlık yok direniş var!”, “Şebnem Hoca yalnız değildir!” sloganları atıldı.