TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın kimyasal silah saldırılarına dair yaptığı değerlendirmeler nedeniyle tutuklanması pek çok ilde protesto edildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi dernek binasında açıklama yaptı. İHD İskenderun Şubesi Eşbaşkanı Coşkun Selçuk şunları ifade etti:
“Çıkarılan yasalarla toplum susturulmaya çalışılmakta, iktidarın kabul etmediği her türlü haberin suç teşkil edeceği düzenlemeler yapılmaktadır. Muhalif ses çıkaran bütün kurumlar tasfiye edilmeye çalışılmaktadır.”
Selçuk, 11 gazetecinin gözaltına alınmasına da işaret ederek şöyle devam etti:
“Siyasal iktidar ve destekçileri günlerdir damgalayıcı, itibarsızlaştırıcı ve suçlayan söylemlerle Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasını kamuoyu nezdinde gerekli ve meşru hale getirme çabası içindeydiler. Yargıya yönelik talimat ve müdahaleler sonucu dün verilen tutuklama kararı, yargı bağımsızlığı açısından endişe, demokrasi değerleri bakımından ise utanç vericidir.”
“AKP’nin yüzyıl vizyonu baskı ve şiddettir”
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, İsmet İnönü Parkı'nda açıklama yaparak, Fincancı’nın tutuklanmasını protesto etti. Açıklamada konuşan İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş, hukuksuzluğa son verilerek, Fincancı’nın serbest bırakılmasını talep etti.
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ise, AKP’nin yeni yüzyıl vizyonunun baskı, şiddet, gözaltı, açlık, işsizlik, yoksulluk olduğunu belirterek, ortak mücadele çağrısında bulundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış da, Fincancı'nın tutuklanmasına tepki gösterdi.
“Fincancı'nın yanındayız”
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu da, Sanat Sokağı'nda açıklama yaptı. Platform adına açıklama yapan SES Dersin Şube Eşbaşkanı Serap Kahraman, Fincancı’nın gözaltına alınması, tutuklanması ve TTB üyelerinin görevden uzaklaştırmakla tehdit edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek şunları ifade etti:
“Halk sağlığını savunmak, savaşa karşı olmak, bilimin gerçekliğinde yapılması gerekenleri söylemek suç değildir. Bizler Dersim Emek ve Demokrasi Platformu olarak pandemide, sağlık hakkı ve emek mücadelesinde yan yana olduğumuz TTB ve her zaman yaşamdan, hakikatten yana olan Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın yanında olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz.”
“Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir, onurumuzdur”
KESK İstanbul Kadın Meclisi Eğitim Sen İstanbul 3 No’lu Şube’de basın toplantısı gerçekleştirdi. Açıklamayı KESK İstanbul Kadın Meclisi üyesi Meryem Göktepe okudu. Fincancı’nın tutuklanması ile demokrasi güçlerinin zapturapt altına alınmak istendiğini kaydeden Göktepe, iktidarın seçime giderken muhalif sesleri boğmaya çalıştığını belirtti. Son dönemde artan saldırıları hatırlatan Göktepe “Unutulmamalıdır ki TBB Başkanı Şebnem Korur Fincancı bilim ve insan hakları çerçevesinde duruşu olan, bugün ona bu zulmü reva görenlerin uğrayacağı hak ihlalleri karşısında da aynı tutum içinde olmuştur, olacaktır” dedi.
10 gazetecinin gözaltına alınmasına da dikkat çeken Göktepe, iktidarın Meclis’ten geçirdiği sansür yasasının muhalif basına dönük baskı ve saldırıların habercisi olduğunu söyledi. Gözaltına alınan gazetecilere dönük işkenceye de işaret eden Göktepe, “Baskın sırasında gazetecilerin darp edilmesi ve ters kelepçe işkencesi uygulanması; gazetecilik faaliyetini kriminalize etmenin yanı sıra insan hakları ihlalleridir. Gözaltına alınan ve tutuklu bulanan tüm gazetecilerin derhal serbest bırakılmalıdır” çağrısı yaptı.
Göktepe “Şebnem Korur Fincancı’nın, derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir, onurumuzdur” diyerek sözlerini tamamladı.
“Nagihan’ın da Şebnem Hoca’nın da sesi susmayacak”
Mersin Kadın Platformu, Pozcu Koton önünde eylem gerçekleştirdi. Kadınlar adına açıklamayı okuyan MKP üyesi Jini Güneş, ataerkil zihniyetin İran’da Jina Emini’yi Süleymaniye’de Nagihan Akarsel’i katlettiğini hatırlatarak, aynı zihniyetin Ankara’da gazeteci kadınları işkenceyle gözaltına aldığını ve bir bebeğin çıplak aramaya maruz bırakıldığına değindi. Güneş şöyle devam etti:
“AKP-MHP iktidarının meclisten geçirdiği Sansür Yasası ile birlikte insanların haber alma ve haber verme hakları engellenmeye çalışılıyor. Ve yine aynı zihniyet kimyasal gaz kullanımıyla ilgili açıklamaları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı İstanbul'da önce gözaltına aldı ardından da tutukladı. Nagihan’ı katleden, İran’da Jîna Mahsa Amini’yi katleden, bir bebeğe çıplak arama yapan, gazetecileri gözaltına alıp tutuklayan zihniyet de aynı zihniyettir. Tüm bunlar olurken biz kadınlar hayatlarımızdan koparılmaya devam ediliyoruz. Her geçen gün baskısını ve erkek devlet şiddetini arttırma denemeleri yapan iktidardan güç alan erkekler kadınları darp etmeye, şiddete maruz bırakmaya ve katletmeye devam ediyor.”
Tüm dünya kadınları tarafından haykırılan 'Jin jiyan azadi' sloganına tahammül edemeyenlerin Molla Rejimi’nden hiçbir farkı olmadığını belirten Güneş şöyle devam etti:
“Bizler bu kadın düşmanı, ataerkil politikalarla mücadele etmekten geri durmayacağız. Bilinsin ki hakikati her zaman arayan Nagehan'ın kalemi de, mesleğinin sorumluluklarını onurluca yerine getiren TTB Başkanı Şebnem Hoca'nın sesini de asla susturamayacaklar. Gazeteci kadın arkadaşlarımızın gerçeği yazmasını asla durduramayacaklar. Kadın mücadelemizi asla durduramayacaklar. Nasıl ki kadın mücadelesinin bir sonucu olarak 595 gün sonra Aysel Tuğluk'u aldıysak diğer tutsak arkadaşlarımızı da alacağız. Bu saldırılar karşısında dün ve bugün olduğu gibi karşınızda duracak, direnecek ve örgütlü mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz.”